Selin önünden kütük kapanlar

Selin önünden kütük kapmanın mecazi anlamı, “Kargaşa içinde fazla bir emek harcamadan bir şeyler kazanmak”. Bu, deprem, sel benzeri doğal felaketler esnasında olduğu gibi, toplumsal veya sosyal olaylar sırasında da meydana gelebiliyor.

Selin önünden kütük kapmanın gerçek anlamı, dağlardan, bahçelerden inen selin önünde sürüklediği her türlü odun, ağaç, tahta gibi şeyleri toplayıp telaş ve acele ile eve taşıma işidir.

Ülkemiz son yıllarda, sanki bilinçli olarak bir kargaşa içine sürüklenmek istenmektedir.

Kargaşa veya karmaşanın en önemli konusu Kürt meselesi. Bu konunun aktörleri belli. PKK, DTP, bazı belediye başkanları ve karşısında hükümet yetkilileri ve onlarla beraber medya, yazarlar , sivil kuruluşlar, parlamento içi veya dışı partiler.

Her kafadan bir ses çıkıyor. Çıkan farklı sesler demokrasi gereği çıkması gereken sesler değil. Fikirler görüşler ayrı olsa bile demokrasilerde yine de bir uyum, bir armoni ve estetik vardır. Alabildiğine bağırıp çağırmak, sokakları ateşe vermek, yol kesmek, terör hareketlerinde bulunmak veya teröre destek vermek demokrasi ile nasıl bağdaşabilir? Demokrasi , herkesin işine geldiği şekilde yorumlayacağı bir yaşam biçimi değildir.

Ülkemizde, Kürt Açılımı ve Yol Haritası sık sık telaffuz ediliyor. Halk ikisinden de habersiz. Ne olup ve ne bittiğinden endişeli.

"Demokrasi, insan hakları, özgürlükler, demokratikleşme” gibi terimler çağdaş ülkelerdeki anlamları gibi ülkemizde yorumlanmıyor, kullanılmıyor. Bunların da eğitim ve toplum kültürüne bağlı olduğunu daha iyi anlıyoruz.

Demokrasilerde çoğunluk yönetir. Yönetenler , azlığın haklarını gözetir ve vatandaşa eşit davranır.

Ortalığı bilerek telaşa verenler var. bu kişilerin amacı, selin önünden ne kapabilirlerse.

Kimse sakin değil. Muhalefet, genelde duvarlar arasında konuşuyor. Halkı meydanlara toplayıp, çıkıp halka sormuyorlar ve bilgi vermiyorlar. Halkın karşı karşıya gelmesinden, birbirlerine düşmesinden korkuyorlar. Oysa halk birbirine eskiden beri dost, eskiden beri kardeş.

Dış basında bu olaylar, bu gürültüler zerre kadar yer almıyor. Dışarı şimdilik seyretmekle yetiniyor.İçte bir telaş, bir acele. “Seçim olursa iktidar değişir” endişeleri var.

DTP, bölgesinde bazı özel günleri fırsat bilerek değerlendiriyor ve suiistimal ediyor. Kitleleri karmaşaya sürüklüyor. Kendince, bölge toplumunu sürekli kışkırtıyor ve böylece ustalıkla olayı gündemde tutuyor.

Aslında her şey o kadar açık ki.