Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '11

 
Kategori
Siyaset
 

Sen “Hükmet” değil misin, araştır…

Sen “Hükmet” değil misin, araştır…
 

Sen “Hükmet” değil misin, araştır…


Başbakan, bazı Alman vakıflarının CHP’li ve BDP’li belediyelere yardım ve hibede bulunduklarını ifade etti. Bu ifade üzerine ana muhalefet partisinden de itiraz geldi.


Başbakan, bu itirazlara gazetecilerin sorusu üzerine şöyle bir açıklama getirdi: “Ana muhalefet partisi lideri kendi belediyelerini bir araştırsın. ‘Sizin hanginiz Alman vakıflarından herhangi biriyle bir kredi görüşmesi içindesin’ diye bir sorsun. Bunlar ufak belde belediyesi de değil, ilçe belediyesi de değil…”


Pardon!...


Sayın Başbakan, anlayamadım, biraz daha açıklık getirir misiniz?
Alman vakıflarının CHP ve BDP’li belediyelere “Kredi” veya “Hibe” yapmaları, yasalar karşısında bir suç mu?


Eğer bu türlü ilişkiler, Türkiye Cumhuriyeti Yasaları karşısından “Suç” oluşturuyorsa, bunu inceleme, soruşturma ve sonuçlandırma, CHP veya BDP’nin görevi değil, özellikle sizin göreviniz.


Hatta bu araştırmalarda belki de AKP’li ve MHP’li belediyeleri de belki bulabilirsiniz…


Eğer ortada işlenmiş bir “Suç” varsa, hangi “Belediye” olması önemli değil, bu “Suç”un bir şekilde işlenmiş olması önemli ve sonuçlandıracak olan da “Hükümet” olarak görevli sizsiniz, kimi kime şikâyet ediyorsunuz?


Belediyeler, halka hizmeti ön plana çıkartarak, “Devlet”in ilgili kurumlarının da bilgisi altında gerek “Kredi” ile gerekse “Hibe” yoluyla çalışma yaparlar. Bu çalışmaların “Yasa” karşısında da denetime açık olduğu bir gerçektir. Dolayısıyla da “araştırma” ve uygunluğunu tayin etme, devletin, yani hükümetin görevidir.


Başbakan araştırmış ve soruşturmuş mudur ki böyle bir iddiada bulunmaktadır?
 

Ayrıca…


Eğer bu ilişkiler suç ise, suçu işleyen de AKP’nin belediyeleri değil de CHP ve BDP’nin belediyeleri ise, soruşturma ve sonuçlandırma yetkisi bağlı bulunduğu partilere mi ait?


Elbette ki böyle bir şey olamaz…


O zaman Sayın Başbakan neden böyle bir iddia ortaya attı dersiniz?
 

Demek oluyor ki atadığı savcılardan “Üstü örtülemeyecek kadar” deliller ortaya çıktı ki “Deniz Feneri” davasında, dönüp AKP’ye bulaşacak…


Sayın Başbakan, şimdiden tedbirini alıyor olmalı…
 

Böyle bir sonuç ortaya çıktığında “Sadece biz mi, bakın CHP ve BDP belediyelerinde de ayni türden ilişkiler var” mı diyecek?


Bir de…


Sayın Başbakan, sıkıştığında, destursuz konuştuğunda hep sorumluluğu basının üzerine atıyor ve “…sözlerinin medya tarafından tam manasıyla aynen yansıtılmadı, bazı cımbızlamalar yapıldı…” sözleriyle işin içinde sıyrılmaya çalışıyor.


İşte “Cımbızlama” yok, aynen sizin ifadeleriniz: “Ana muhalefet partisi lideri kendi belediyelerini bir araştırsın. ‘Sizin hanginiz Alman vakıflarından herhangi biriyle bir kredi görüşmesi içindesin’ diye bir sorsun. Bunlar ufak belde belediyesi de değil, ilçe belediyesi de değil…”


Ve bu ifadeniz üzerine de soruyoruz, siz araştırdınız da mı suçluyorsunuz, dahası niye suçluyorsunuz da gereğini yapmıyorsunuz?


Şu sözler, bir “İtiraf” niteliğindedir.
 

“…Türkiye'de bu konu daha önce, medya vasıtasıyla gündeme gelmiş konulardır. Alman vakıflarının, uzun zamandır Türkiye'de ne yazık ki buna benzer bazı girişimleri olmuştur. Hatta ana muhalefet partisine bu şekilde yardım konusu tartışma konusu da olmuştur, tartışılmıştır, medyada bu yayımlanmıştır. Fakat tabii o gündür bugündür bu iş üzerine gidilmediği için belki belli noktada kalmıştır.”
 

Vakıflar olsun, başkaca kaynaklar olsun, Türkiye üzerinde herhangi bir “Oyun” oynama gibi endişeniz var ise, sizin de dediğiniz gibi, size bağlı olan MİT diye bir teşkilat var, yan gelip yatıyorlar mı ki size bu konuşlarda bilgi vermiyorlar da siz “Belki de” diye suçlamalarda bulunuyorsunuz?


Suçlamayın, sonuçlandırın, görevinizi yerine getirin, biz de sonucunu görelim…


Ama “Deniz feneri” gibi gizli kapaklı olmasın…


03 EKİM 2011
İBRAHİM PEKBAY 
 

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..