Sen artık o eski İstanbul değilsin!

Seksen'li yılların ortalarıydı yanlış hatırlamıyorsam .
Bir davet için İstanbul’a gidişim .
Her defasında ayrı bir heyecan yaşardım, acemiliğimi atamazdım hiç üstümden !
Taksim'de bir otel'in adıydı aradığım adres .
Bulmakta da pek zorlanmadım .
Az ileride sağda dediler .
Parkı geçtikten hemen sonra .
Ama parkı geçmem pek kolay olmadı .
Adeta önüme atladı bir adam .
Bi dakka be abim dedi .
Bilindik Sadri Alışık filmleri geldi aklıma .

Kıyafeti ve gariban tavrı tıpkısının aynısıydı !

Meşhur selamını çaktığı kasketi de !

Ama birazcık korktum desem yalan olmaz!

Acaba ateşiniz var mı dedi .

Var dedim ve çakmağımı uzattım.

O zaman sigaranızda vardır dedi.

Sigaramı da uzattım.

Abi be dedi....

Birkaç sigara aldım paketin içinden.

Kalanını sana bıraktım.

Ama çakmağın bende kalsa be abim!

He, olur mu ?

Geceleri üşüyorum da.

Ateş yakıyorum, topladığım gazetelerden.

Çam ağaçlarının kuru dallarındanda kırıyorum az biraz!

He abim, kalsın mı çakmağın?

Kalsın dedim.

Dürüst adamdı !

Basit bir çakmak ve bir kaç sigara ile yetinmişti sadece .

Neden para istememişti sahi?

Sanki bir film sahnesini canlı canlı yaşamıştım.

Çok hoşuma gitmişti.

Gülümseyerek ayrıldım oradan!



Asansör dördüncü katta durdu ve odamdaydım nihayet .

Görevlinin, odaya kahvaltı istermisiniz teklifi pek hoşuma gitmişti doğrusu!

Az sonra kocaman bir tepsi ile kapıda görünmüştü .

Biraz atıştırdıktan sonra çayın yanında sigara vaktiydi.

Ama çakmağım?

Park'taki o abiye verdiğimi hatırladım.

Oda servisi yetişti imdadıma .

Çok geçmeden otel markası amblemli karton kibrit geldi .

Ama yine tepsi içerisinde.

Ettiğim teşekkür ile yetinmemişti görevli!

Bu yeni bir bahşiş beklentisi değil de neydi?

Bu defa çok kızmıştım park'taki adama!

Bak bir kaç çöp kibrit'e gitti senin yemek paran!

Eski İstanbul fotoğraflarına bakarken aklıma geldi bu anı .

Sokakta yatan garibanların bile beyefendi olduğu yıllarını hatırladım.

Ve sizlerle paylaşayım istedim!


Ama bu gün olsa bir daha o parktan geçmem!

En son, tinerciler kaynıyormuş diye duydum.

Şimdilerde çoook değişmiş İstanbul!

En son birkaç ay önce gitmiştim .

Ço büyümüş, ama büyüsünü kaybetmiş maalesef !

Eskisi gibi ruhunu rahatlatmıyor, yoruyor insanı!

Kusura bakma istanbul!

Bu şartlarda bir daha gelmem !

Seni binalar arasından seyreylemek zor geliyor !