Sen benim kim olduğumu biliyor musun..!?

''Sen benim kim olduğumu biliyor musun..!? Ben var ya ben; barbar diye bilinir ama, asla barbar olmayan, daima kötülerin karşısında, iyilerin, çocukların, dul ve yetimin yanında, emeklinin her zaman arkasında olan Conan'ım...Haa..! ''

Evet sevgili dostlar; şimdi sabah sabah bunları nereden buldun da yazdın diyebilirsiniz bana... Çok aramadım. Sabah; gazete haberlerini okurken, bir anda aklıma gelen ve çocukluk yıllarımın kahramalarından birisi olan Çizgi roman kahramanı ama, asla çizgisini bozmayan hayal kahramanımdan geldi...

Onun çizgi romanlarını haftalık almak için, taa ilk haftadan harçlıklarımdan artırdığım minik birikimlerimden sağlardım... Aldıktan sonra ise, Rahmetli Babamdan ve Annem'den gizli gizli okumaya çalışırdım... Bu nereden geldi aklıma bir anda..?

''Başkan'ın danışmanının eşiyim dedi ve Polise saldırdı..:' başlıklı haberi okuduktan sonra geldi...

''İstanbul'da maddi hasarlı kazaya karışan Avukat Nurcan Yanardağ'ın muayene ve trafik sigortası olmadığı gerekçesiyle ceza kesen trafik polislerine, "Ben Kadir Topbaş'ın basın danışmanının eşiyim. Bana ceza kesemezsiniz. Aksi taktirde konu başka yerlere intikal eder" diyerek memurları tehdit ettiği öne sürüldü...'' (Milliyet-Güncel)

İddalara göre, aracı ile kaza yaptıktan sonra, Aracının eksikliklerinden dolayı kendisine ceza yazmaya çalışan Polis memurlarına hakarete varan tehditler savurarak, "Sicil numaranızı verin. Ben yapacağımı biliyorum" demiş... ve ardından; ''Ben Kadir Topbaş'ın basın danışmanının eşiyim. Bana ceza kesemezsiniz. Aksi taktirde konu başka yerlere intikal eder.'' demiş...

Evet sevgili dostlar; bu haberi okuduktan sonra, insanın aklına neler gelmez... Benim aklıma Barbar Conan geldi... Sizin aklınıza neler gelir bilemem... Şimdi; bir ülkede yaşayan her insan, o ülkenin her türlü sosyal ve kültürel zenginliklerinden nasıl faydalanıyorsa, eşitlik içerisinde... Hukuki açıdan da bir takım kazanımlarımız olacağına göre, cezai açıdan da yine hukuki işlemlere de maruz kalabiliriz demek oluyor... Ben bunu böyle algılıyorum... Bazı ayrıcalıkların ardına sığınarak; ya da, bazı önemli mevkilerde olan, tanıdığımız, arkadaşımız, akrabamız olabilir... Bunların isimlerini öne sürerek, onların saygınlıklarına ve mevkilerine toplum önünde saygısızlık etmiş olmazmıyız...!? Neden; ''Benim kim olduğumu biliyormusun..?'' kurtarmacasının ardına sığınarak, hem kendimizi, hemde tanıdıklarımızı zor durumlarda bırakma yolunu seçeriz anlamıyorum...!

Sevgili dostlar; ben de diyorum ki,

Benim kim olduğum... Kimin yakını olduğum..? Karşımdaki insanları asla ilgilendirmez... Karşımdaki insanın sahip olduğu değerlere veya görevlere, benim saygılı olmam ve sıradan demokratik bir vatandaş olarak toplum hayatına katma değerimin olması, benim Türk Vatandaşı olmamı gerektirir...!

Herkese sonsuz saygılarımla sevgili dostlar...