Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sen bizim öz evladımızsın.

Sen bizim öz evladımızsın.
 

"Öz evladımız" deyip, yavru goril muamelesi yapmanın alemi yok ki kardeşim!


Ne zaman biri bana " Sen bizim öz evladımızsın " dese " Buyrun cenaze namazına! " diyorum içimden; güzel okuyucum. 

Bu ifade, daha çok spor camiasında, özellikle futbolda, Türk futbolculara ya da sporculara söylenir. Bu cümleyi duyan futbolcu ya da sporcu çok iyi bilir ki, aynı takımda görev yapan yabancı kökenli arkadaşından çok daha alçakgönüllü, çok daha adaletsiz bir paraya takımda kalması istenmektedir. Hem belki de kendisinin yarı yeteneğinde olan yabancı, sırf yabancı diye 2 kat fazla para alırken... Yabancıya parası hep en önce ve hep zamanında, Türk olana ise nedense hep gecikerek bazen de - hiç - ödenmez. 

Aynı muamele yerli hocalara da , şirketin en eski ve vefakar çalışanına da uygulanır ne yazık ki çalışma hayatında. 

Şirketin vefakar çalışanı, 6 ayda ya da 1 yılda - lütfen - %10 zamma razı edilirken; azıcık söylense " Bu para biraz az değil mi?" diye, bir de nankörlük ve vefasızlıkla suçlanır. Ama aynı pozisyona başka bir elemen alınsa o şirkette, yeni gelene günün şartlarına uygun, çoğunlukla da eski çalışandan yüksek ücret ödenir. Bir de yeni çalışan aldığı ücreti kıdemliye söylememek için arsızca tembihlenir sıkı sıkıya. 

Aile içinde de en vefakar, en fedakar olan mağdur edilir her daim aynı gerekçeyle... " Kol kırılır. Yen içinde kalır. Sen bizim canımızsın. Öz evladımızsın. Fedakarlık yapmak sana düşer." diyerek bıyık altından belli belirsiz gülerler hafife alan bir ihtihzayla. 

Sevgililerden daha fedakar, daha insan olan mağdur olur her nedense her seferinde! Okulun en fedekar öğretmenidir en çok yorulan: en çok angaryayla uğraşan. Tabi ki okulun en iyi insanı ve eğitenidir o da! 

Şirketin en fedekar yöneticisi, kalır bayram mesailerine. Onlar veda eder öğle tatılıne her seferinde garip bir şekilde. 

Arkadaş grubunda en fedekar kimse, en ağır sorumluluğu alır her seferinde. Sanki en gönüllü oymuş gibiymişcesine. 

Bu sebeptendir ki ne zaman bir bana " Cem sen bizim öz evladımızsın." dese vücudum diken diken olur. " Acaba hangi bomba yine kucağımda? Hangi ihale üzerimde?" diye düşünmeye başlarım; artık otomatiğe bağlanmış bilinçaltım ve sayısız hayat tecrübemle. 

Öyle ya! Ben sadece anamla babamın öz evladıyım! Ne diye işi düşen herkesin öz evladı olayım. Öyle değil mi sence de? 

 

 

Not: Yazımda kullandığım fotoğraf www.hurriyet.com.tr adresinden alınmıştır. 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..