Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

Sen de "Sağol Kardeşim!" FB:2- ES:1

Sen de "Sağol Kardeşim!" FB:2- ES:1
 

Sen de sağol Roberto Kardeşim!.. Nice yıllara!


Turkcell Süper Lig'de 26. haftada geçen hafta cimbomu sahasında güldürmeyen 26 numaralı şehrimizin futbol takımını ağırladık, hem de başımıza taç yaparak. Maçın ilk yarısındaki oyun bu sonucu göstermiyordu, hiç umudum yoktu sahadaki takımdan. Ama ne olduysa oldu devre arası...

İlk yarı biterken bir ara Aziz Başkan'ın tribündeki yeri boştu. Böyle durumlarda hemen akıllara gelen "soyunma odası" oluyor. Başkan da insan, yerinden kalkamaz mı? Belki adamcağız su içmeye gitti ya da su dökmeye, olamaz mı? Fakat ikinci yarı futbolcularda 180 derecelik farkı görünce o varsayımım gerçek olma olasılığı yükseldi, belki de ilk yarı lay lay lom yapan tribünleri uyarmaya gitti, dedim, çünkü ikinci yarı taraftarlar da takım gibi coştu.

İkinci yarı 59. dakikada takımdan umudum bittiği anda Carlos'un topuna Deivid ayağının ucuyla dokunmuş (Tekrarlarda izledik.) ve gol geldi. Golü Carlos attı sanmıştık. Zaten dün akşam Acun Ilıcalı'nın "Var mısın, yok musun?" adlı yarışmasında Deivid, Roberto Carlos'a sitem etmişti, "gol atmıyor artık Deivid," dediğinde. "Orta gelmiyor, orta!" dedi, hazır cevap Deivid.

İlk golün arkasından Es Es'ler de hatalar yapmaya başladılar. Edu'un sakatlanıp zorunlu çıkarılmasından sonra değişiklikler peşpeşe geldi, daha 56. dakikada Deniz, Yasin ve Gökhan Emreciksin oyundaydı, Aragones tüm riskleri aldı, başka çaresi de yoktu. Yine de şans herhangi bir sakatlık ya da kart cezası durumu olmadı. Sonra 80. dakikada bizim Milli Takımı yakan Güiza'nın golü geldi, bir kaç tane de atamadığı var. Uğur Boral ve Deniz'in de beceriksizliği, ekran başında bizi tribünlerde seyirciyi gerdi.

Maç 2-0 giderken uzatmalarda bir haftadır diş bileyen genç Batuhan diziyle avladı Volkan'ı. Olsun, Eskişehirspor da iyi mücadele etti, haklarını yemeyelim, atsınlar bir tanecik.

Fenerbahçe, iyi oynamadan kazandı ve Trabzonspor'un puan kaybetmesiyle aynı puanla (47) 3. sıraya yerleşti.

Haftaya derbi var, eskiden olsa oyuncular derbiyi düşünüyor, konsantrasyon eksikleri var, derdik. Ama değil, asıl eksiklik kadrodaydı. Alex sakatlıktan, Emre ve Lugano kart cezasından sahada değildiler. Gökhan Gönül sakat sakat oynadı, Uğur Boral ve Selçuk vasattı, Semih yorgundu. Güiza, onlara göre daha diri ve iyi oynadı. Yasin, Edu'nun yerine girince "Eyvah!" dedik ama kaleye giden bir topu son anda çıkardı ve kritik kurtarışlar yaptı.

Bugün maçın yıldızı bence Carlos'tu. Boyu başına bela olsa bile, çünkü sahada en uzun kaleci, en uzun ve en genç golcü ve en uzun savunmacı rakip takımdaydı ve en hırçın Engin Baytar. İkinci karttan oyundan alınması durumunu Hakem Bülent Yıldırım, sözle uyarılarla geçiştirdi.

Zor olsada maç kazanmak keyif verici, tersi olsaydı koro halinde yorumlar şöyle gelecekti:

-Bu kritik haftalarda televizyon şovlarında tam kadro işiniz ne?
-Ekrana çıkacağınıza sahaya çıkın!
-Aynı başarıyı futbolda da gösterin, futboldaaa vs...vs...

Benim de içimden geçmişti bu laflar ama dile getirmedim, çok anlamlı ve güzel bir şov oldu. Alex ve Lugano da olsa daha güzel olurdu.

****

Bu hafta kazanma haftamızdı, voleybolbol ve basketbolda hem bayanlar hem de erkeklerde play-of eşleşmelerinde hem de deplasmanlarda üstünlük vardı, en zor geçen Arkas ve Fenerbahçe maçı oldu, 2-3 kazandılar. ARKAS iyibir takım, bu yıl Avrupa Şampiyonu oldular.

Dilerim, gelecek haftalar da hepsi için güzel geçsin!



Resim alıntıdır:

http://www.fenerbahce.com/haber/33014/var-misin-yok-musun.php

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..