Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '12

 
Kategori
Felsefe
 

Sen ey direnen!

Dilbilmde öznenin yaptığı edimden doğrudan doğruya etkilenen varlık olarak tanımlanır nesne. Yenilen, yutulan, kırılan, atılan, satılandır. Özne, nesnesini dilediği gibi kullanır. İsterse bir süreliğine başının üstünde taşır, isterse tekmeleyip yere savurur.

Yapıp etmek güç ve iktidar gerektirir. Doğa karşısında uyum gösterek değil, doğayı değiştirmek yoluyla yaşamını kuran insan, koşullarının ve eyleminin öznesidir. Yer yüzeyinin tümüne, yerin dibine ve gökyüzüne yapılan müdahaleler sonunda doğayı da bezdirip, çıldırtarak can çekişme noktasına getirmiştir. Toprak, hava ve su başkaldırıyor artık.

Doğadaki ayaklanma insan topluluklarında aynı caydırıcı tepkilerle görülmüyor ne yazık ki... Sınıflı toplumun bir yazgı gibi tepki görmeden sürdürülebilmesi, sömürü düzeninin genetik bir olgu gibi kabul görmesi, direnen insanların kanını donduruyor.

Egemen güçlerin son derece planlı, ayrıntılı, iyi işleyen ve amansız sistemi içinde milyonlarca insan onların belirlediği biçimde yaşatılıyor, yönlendiriliyor ve göç ettiriliyor. Mülkü, üretim ve iletişim araçlarını ellerine geçirmiş olanlar toplumların ve bireylerin yaşamlarını diledikleri biçimde belirliyor.

Bireysel duruşun ve karşı çıkışın neredeyse olanaksız olduğu çağımız düzenlerinde hangi birey ortaya çıkıp da kendi yaşamının öznesi olduğundan söz edebilir? Direnen insanlar dağlarda yanan ateşler gibi alevleri titreyerek kül oluyorlar. Son devrimciler, son barikatlarda tutunmaya çalışıyor. Kıtalar arasında itişerek yol almaya çalışan milyonlarca insan, belirlenen alanlarda istenildiği biçimde sürükleniyor. Son direnişler de tükendiğinde sosyal ölümümüz gerçekleşecek dünya üzerinde. Ölmekte olan doğamız gibi. Topluluklarımız da sönüp gidecek.

Tüm kalelerimizin birer birer düştüğü bu dönemde direnenlerin cengaver duruşları tarihsel değer taşıyor. Olmak ya da olmamak sorunudur bu. Özne mi olacağız ya da güdülen nesneler mi?

 

 
Toplam blog
: 40
: 661
Kayıt tarihi
: 11.01.12
 
 

Anadolu'da yoksul bir bozkır kasabasında doğdum. Yoksul, acı, zor bir çocukluk ve gençlik yaşadım..