Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '08

 
Kategori
Şiir
 

Sen Eylül’ün gülüsün…

Sen Eylül’ün gülüsün…
 

SeatonWildRoseL_7x5_1995.jpg


Sana mevsimini sormuştum…

Hemen cevap vermiştin, KIŞ!

Hiç düşünmeden demiştin hem de…

Çünkü düşünmüştün kışın her fırtınasında evvelce…

En yaşanmaz şartlarda bir hayat kurmuştun karaca için…

Yemek yoktu,

Sıcak hiç yok…

Gülücükler yok…

Güven yok, sevgi yok, yok yok yok….

Benim mevsimin kış demiştin…

***

Sonra sormuştun;

“Sorabilir miyim, sizin mevsiminiz nedir?”

Durmuştum,

Biraz soluklanmış, tereddüt etmiş,

Giderayak sorduğun için söylesem mi diye düşünmüş

Ve GÜZ demiştim,

Ben güzü severim…

“Hmmm” demiştin…”İyi öyleyse..”

Ve gitmiştin…

***

Sonra defalarca konuştuk,

Senden, benden, insandan ve hayattan ve yağmurdan ve borandan ve kardan…

Konuştuk günlerce, her gün saatlerce…

Sen neden kışa dönmüştün ve ben nasıl güz olmuştum…

Eylül’ü taht edip nasıl da oturmuştum!

Ahhh karaca!

Kocaman ve karlı bir ormanda,

Çakallara bir barakayla direnmeyi nasıl da ummuştun…

***

Hatırlarsın elbette,

Bir gün yine konuşuyorduk hani,

Birden ürkmüştün,

Sıkılan yumruğum,

Gerilen kol kaslarım,

Ve çatılan kaşlarımın altında gördüğün gözlerden

Ateş çıktığını düşünmüştün!

“Siz”, demiştin…

“Böyle kızar mısınız?

Ateş çıktı sanki gözlerinizden!

İnanın çok ürktüm!”

Çünkü şimşekten korkardın, bilmiyordum…

Benim de kışım vardı, bilmiyordun….

Ve bilmiyorduk,

Sen yaban gülüydün, ağustosta açan,

Nedense bu kez Eylül’de açmaktaydın…

Ben sana yabancıydım, sen mevsimine…

Sen yabandın, ben töreli vahşi!

Yepyeni bir şeydi bu, biliyorduk…

***

Derken,

Her konuşulanla yeni kapılardan geçtik,

Her yeni odada yeni hayatlar vardı,

Her yeni hayatta kırık hayaller!

Hayaller vardı kırık…

***

Hayaller kurduk…

Çakallara yem edilmeyecek küçük hayallerdi onlar,

Ulu ağaçlar vardı,

Dökülen sarı yapraklar,

Sarı hüznün değil umudun rengiydi,

Hüzün, umudun tâ kendisiydi…

Eylül’de yeni bir dünya kuruluyordu..

Hem de ne zor kuruluyordu!

Kış fırtınalarıyla ve Eylül’de,

Her hayalle gülden hüzün doğuyordu…

Yaban gülünden güz hüzünleri…

Sen büyüyordun,

Ben küçülüyordum….

Sen benim kocaman hüznüm oluyordun….

Benim olmakla bende oluyordun…

Bende olarak benim oluyordun…

Sende olanın senin olamayacağını böyle öğrenebilirdin…

Eylül’de yaban gülü ancak böyle açabiliyordu…

Kurdun töresi böyleydi…

Ait olabildiğin kadar sahip olabilirdin…

Sahip olmaya çalıştığın kadar da uzak!

Hani sormuştun,

Ah küçüğüm…

Kurdun töresi böyle!

Sen nasıl yaban gülü isen,

Kurt da öyle yabandır!

Ama sen Eylül’de açmayı bildin!

Kurt yoluna kurbandır!

***

Öğreniyorum demiştin..

Çok da hızlı öğrendin…

Hatta Eylül tahtını bile yeniden tasarladın sen…

Yağmuru sevdin,

Yağmurda fırtınayı…

Bir de şimşeği sevsen var ya,

Gözlerimde çakan!

Ve güzel çocuk,

Puslu havayı seven kurtlar gibi

Ulu kayalara çıkan!

Uçsuz bucaksız her yer kurdundur ya hani,

Kurda sahip olunmaz ama kurt sahip olur ya hani,

Hani evcil olamaz kurt,

Hani leş de yemez,

Hani söz verdi mi tutar,

Hani ihaneti bilmez ve affetmez,

Hani işini bitirmeden gitmez,

Hani ihtiyacı kadar avlanır,

Hani candan geçer de canandan geçmez…

Hani Asena gibi,

Çık şimdi kayana sen,

Bir yanında gökbörü,

Diğer yanında uçurum,

Ve önünde uşsuz bucaksız dünya,

Haykır,

Ben de varım de!

Eylül yağmurlarıyla ıslansın saçların,

Şimşekler gözünden çıksın senin de…

Kimse yaklaşamasın kıyına,

Bir bakışınla yansın ormanlar,

Tuz buz olsun engeller,

Kaldır başını göğe,

Hazırlan,

Bir Türk kahvesini içer gibi bakır cezveden,

Soluğunu biriktir gırtlağında,

Ve haykır şimdi gökbörüyle…

Sağındayım de,

En sağındayım de,

En sadığından de,

En sahip olunanından de…

En kocamanından de…

Ait olmakla sahip olandanım de…

Böyle olur karacanın büyümesi…

***

Yaban gülüm…

Ben Eylül’üm.

Sen gülsün…

Sen zaten hep gül…

Sen zaten Eylül gülüsün…

Sen Eylül’ün gülüsün…

Eylül sana gülsün, sen Eylül’e gül…


30.09.2008. 15:53

 
Toplam blog
: 84
: 1808
Kayıt tarihi
: 28.04.08
 
 

Elektrik mühendisi, "öğretimci", 2 çocuk babası, aslen Kuzey Kafkasyalı, Türk ve Türk'e dair olan..