Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '12

 
Kategori
İlişkiler
 

Sen gerçek misin dostum? Birazdan anlarız

Sen gerçek misin dostum? Birazdan anlarız
 

Hepimiz yakınırız gerçek dostların kalmadığından. Kalmadı demek çok ağır bir ifade, elbet dost gibi dost olanlar var ama tek tük. Zaten dost dediğin de sayılı değil midir?Arkadaş kavramı farklıdır, dost kavramı başkadır. Aslolan ise çok dostun olması değil az olup öz olmasıdır.

Keşke şöyle birkaç taktik olsa da kim dost kim değil anlasak.

Güzel haber. Benim çok iyi ve her zaman sonuçlarından memnun kaldığım bir taktiğim var.

İhtiyacımız olan malzemeler bir denek, biraz beden dili ve gözlem yeteneği.

Dostluğundan emin olmak istediğiniz kişiyi arayın,moralinizin bozuk olduğunu söylerek "buluşalım mı?" diye sorun.

Ses tonuna dikkat edin. Sizinle gerçekten paylaşmak istiyorsa ses tonunda yükselmeler olacaktır. O an gelemese bile asla telefonu gün veya saat belirlemeden kapatmayacaktır.

“Bakayım bir duruma, akşam da misafir gelecekti, iptal durumu var iptal olursa kesin sendeyim” gibi cümleler kurmaya başladıysa boşuna telefon parası yazdırmadan kapatın telefonu.

Aslında bundan sonra yazacaklarım aradığınızda telefonunuzu gün veya saat belirlemeden kapatmayanlar için değil. Böyle bir davranışta bulunan zaten sizin dostunuzdur.

Diyelim ki hala şüpheleriniz var. Moralinizi  bozan şeyin özel ilişkinizde yaşadığınız bir veya birkaç sorundan olduğunu varsayalım. Tabİ bu işle ilgili bir durum da olabilir. Orası artık size kalmış. Ben sık yaşanan sorun üzerinden yola çıkacağım.

Buluşun ve konuşmayı başlatın.

Olayı anlatın fakat fikirlerinizi de katarak. Hatta biraz tepkisel anlatın.

“Adi adam böyle böyle yaptı, hiç haketmedim hiç, haram olsun yaptıklarım”

Denek : "Bak görüyor musun hepsi aynı bunların, ne adiler yaaaa. Boşversene kızııııımmmm sen çok daha iyilerine layıksın. Bak ölümü gör, ne mesaj atacaksın ne de arayacaksın. Duydun mu beni”

Buraya kadar herşey normal değil mi?

Birkaç gün sonra deneğinize telefon açın ve “ben düşündüm de sanırım biraz abarttım durumu, galiba ben de çok üstüne gittim” deyip durumu kabullenmiş tarzda bir konuşma yapın. Hatta cümlelerinizin arasına o kişinin birkaç olumlu  yanlarını da serpiştirerek biraz övün.

Denek : "Haklısın canım, çocuğun da hakkını yememek lazım. Şimdi allah için yeri geldi yaptı yaniiii"

İŞTE OLAYIN ÇÖZÜLDÜĞÜ AN...

Eğer bu kişi sizin GERÇEK DOSTUNUZ  olsaydı size yapması gereken konuşma şu tarzda olmalıydı;

“Canım, haklısın bu yaptığı veya yaptıkları doğru değil fakat sende biliyorsun ki yeri geldiğinde çok düşünceli de davrandı ”

Tabiki bu konuşma uzar gider.

Vermek istediğim ana mesaj şu;

Gerçek dost sizi desteklemek adına tavırlarınıza veya ruh halinize göre şekil alan değil objektif olmayı başarabilendir. Kendi fikirlerini ortaya koyabilendir. Yeri geldiğin de acıyı ama Mevlana’nın dediği gibi acıyı tatlı söyleyebilendir.

Ve asla unutmayın! Sizinle konuşurken göz kontağı kurmayan insan büyük olasılıkla sizi dinlemiyor demektir.

Bu yazımda paylaştıklarım tamamiyle Ayça’ca bir tekniktir. Herhangi bir uzmanlık kapsamına girmez.

Sevgilerimle...
Ayça AKIN
http://www.aycaakin.com
https://twitter.com//aycakn

 

 
Toplam blog
: 43
: 5568
Kayıt tarihi
: 08.04.12
 
 

"HADİ CESARET" ve "YAŞAMAK ŞART" adlı kitapların yazarı olan Ayça Akın,16 Mayıs 1981 İstanbul doğ..