Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '08

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Sen İşçi'sin!

Sen İşçi'sin!
 

http://www.9sn.net/karikaturler.asp


“Sen işçisin, anlamıyor musun? İşçisin sen, Diğer işçiler gibi ol!, sorgulama her şeyi, bırak yahu, kendi kendine iş yapmayı”dedi Müdür. Karşısında hiçbir şeyden habersiz duran işçisine.

Şoktaydı adam. Müdürü bunu söylüyordu. Yine beyninden sorguladı. 2000 yılından sonra İnsan Kaynaklarının varlığından, işinde ast-üst hiyerarşisinden çok sonuca ulaşan çözümler ürettiğini sanıyordu. Hâlbuki karşısındaki adamın hiddetinden bir an da 1990’lı yıllara döndü. Demek ki bitmemişti bu zihniyet. Son hızla sorgulamasını bıraktı.

“Ama ben” diyebildi işçi… Müdürü yine aynı hızla “ Kendi kendine bir şeyler yapma, bırak işçisin sen” “Niye diğer işçilerle konuşmuyorum bunu ben, bırak biz düşünelim, biz söyleyelim?”

Ne dese gereksizdi işçi için sözlerin anlamı Müdürün anlayışıyla bitiyordu. Tek sığındığı şey, yaptıklarının doğru kapıya çıkmasıydı… Yoksa!

“Şoktayım” diyebildi.

“Hayır işini iyi yapıyorsun, seninle çalışmaktan keyif alıyorum. Ama herşeyi kendin halletmen olmuyor.” Müdür kızmaya başlayarak.

Anladı bir kez daha işçi. Ekip çalışması ile hiyerarşi çalışması, İnsan Kaynakları ile Personel anlayışı çakışıyordu. Susmaktan başka seçeneği yoktu ve “tamam” dedi. Çıktı odadan.

“Sana denileni yap, gerisine karışma” dedi şefi. “Ama ben” dedi yine Müdürün odasındaki gibi. “Aması, maması yok bu işin, sana denileni yap, senden isteneni ver, başın ağrımasın akşam 18.00 evine git” diye sözünü kesti şefi. “Şirketimin prestiji, durumu benim için önemli” dedi işçi, haklılık bakışlar arayarak şefinin gözünde… Yoktu bu bakışlar.

“Sabah 08, akşam 18” diye mırıldandı yine işçi. Anlamıştı bu kez. Personel zihniyeti ve hiyerarşi varlığını halâ koruyordu…

Seçeneği yoktu. Bir kez daha sustu, içinde kırılmışlıkların, hayal kırıklıklarının çığlıklarını duyuyordu. “Burada ekmek yiyeceksen, hiç bir şeye karışmayacaksın, denileni yapacaksın, fikirlerin kendine saklayacaksın, anladın mı?” diye şef baktı işçinin yüzüne…

Seçenek yoktu… Sorgulayacaksan, çözüm üreteceksen başın ağrıyacaktı.

Seçenek yoktu… Sorgulamayacaktı, denileni yapacaktı, fikirlerini evde bırakacaktı.

Seçenek yoktu… Para kazanması gerekiyorsa, susacaktı.

Seçenek yoktu… Düşünen varlık, düğmeye basılan olacaktı.

Seçenek yoktu… Aklını evde bırakmaya karar verdi işçi.

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..