Sen kimsin?

Her sabah uyanırsın ve kalkınca ilk işin tuvalate gitmektir, gidersin ardından alışkanlığınsa eğer dişlerini fırçalarsın ve sonra yüzüne sertçe bir su çarparsın uyanabilmek için.. Kafanı kaldırıp aynaya baktiğin o ilk an kulağına fısıldanan tuhaf bir cümle sanki beyninde yankılanır ''Sen kimsin?''...

Kulağına fısıldayan aynadaki aksin mi yoksa? Bunu düşünmezsin bile sadece anlık bir flaş bu beyninde çakan... Zihninin kenarından akan bir düşünce sızıntısı... Aynadaki şey bir an için ''sen'' öznesi oluverir... Ama sadec o kadar... Lavaboda akan su şırıltısı bu anlık uyanış sahnene bir virgül koyar ve unutursun aniden hatırladıklarını... ''Gerçek dünyaya hoşgeldin...''

Matrix kült filminin en sağlam cümlelerinden biri, sana seslenir. Karın gurultusu ve bir yerlere yetişme kaygısıyla aynadaki yabancıyla buluşmanı gereksiz bir eylem olarak adlandırıp bir kenara koyarsın... Önemli işlerin neydi? Düşün bakalım. Nerde senin cep telefonun? Bak bakalım arayan olumuş mu seni akşamdan sabaha, gece en son attığın tweet kaç ''retweet'' almış ya da sana sataşan var mıymış, Face'teki son foto kaç ''Likes'' almışmış vesaire vesaire...

Daha önemlisi ne giyeceksin bugün? Yeni aldığın gömleği iki kez giydiysen at bir tarafa giymemelisin bir süre, elalem ne düşünür sonra! Bayramlık giysi hesabı! ''Mix and Style'' tam senlik karıştır ve stilini konuştur! Kokunu da ihmal etme, sen görüntünü yarıştır! Kim olduğunu her sabah sana hatırlatmaya çalışan her neyse tıka kulağını, duyma sen!

Sen kimsin, ara ara kendine hatırlat. ''Ben...'' diyerek başaladığın cümlelerinle kulaklarını tırmala arkadaşlarının, arkadaşlık bu demek değil mi ne de olsa! Yalnız kaldığında sorgulayacaksın bir gün mutlaka!