Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Sen ne istiyorsun hiç düşündün mü? hayatta yaşamak istediğin ne ? olmak istediğin yer neresi?

Hayat yoruyor insanı, bazen yaşadığın küçük bir an tüm ümitlerini yeşertmeden daha solduruyor. Bazen de yaşadığın bir an sanki tüm olduğundan daha güzel, sanki heryer ve her şey sana mükemmelmiş, dünyanın ahengi senin ruhunda dolaşır zannediyorsun. 

Sen ne istiyorsun hiç düşündün mü? Hayatta yaşamak istediğin ne ? Olmak istediğin yer neresi? Belki her sabah yatağından kalkıp yollara çıkıyorsun hayatının 10-12 saatini kiraladığın bir işyerine. Senin hayatının ederi o kadar, öyle düşün. Yapmak istediklerinden asıl gönlünden geçenlerden vazgeçtin belki de her sabah aynı şekilde uyaranak gittiğin iş için…İş bu diyorsun sonra kendi kendine, olmazsa da olmaz, ağzın da kokamaz. Sonra kendine moral vermeye çalışarak tüm gününü bir koşturmaca içinde bitiriyorsun. Derken akşam geliyor ve hayatında sana kalan o az saatlerde (uyumazsan tabi) bir şeyler yapmaya çabalıyorsun. İyi de ediyorsun, devam…İnsanın sevdiği işi yapması çok mühim, ama sevdiği işi beğendiği sevdiği bir ortamda yapması da bir o kadar mühim..etrafında beraber çalıştığı insanlarda…her şey mühim. 

İşini seviyorsun ama işini yaptığın yeri sevmiyorsun, olmaz. 

İşini sevmiyorsun, işini yaptığın yeri de sevmiyorsun hepten olmaz. 

İşini seviyorsun, işini yaptığın yeri de seviyorsun o zaman şanslısın, mükemmel. İşte budur. 

Her gün baktığın manzara da güzel olmalı, sevmelisin çünkü dile kolay hayatının her gününün 10 saatini orada bırakıyorsun çünkü. 

Manzaradan da kastım boğaz köprüsü, deniz manzarası falan gibi iddialı şeyler değil, ha eğer varsa ona lafım yok, ama en azından gözünün sevdiği yerlere bakmalısın gün boyunca, belki neşeli bir ofis, belki güzel bir dekorasyon, belki hoş bir tablo, belki temiz bir çevre…vs 

Manzaradan kastım budur işte. 

Kendi hayatının önemini ne zaman anlıyor insan peki? Hayattan anlayabileceğin senin kavrayabileceklerinle sınırlı, ötesi yok. Ne kadarını anlayabilirsen o kadarı kar sana. 

Hayatta yeni heyecanlar lazım, yeni renkler katabilmesin hayatına, beyaz sayfanı istediğin gibi boyayabilmelisin. Renk uyumunu boşver. İstiyor musun karıştır alakasız renkleri, istiyor musun desenli yap, istiyor musun çizgili yap. Nasıl istiyorsan öyle yap. 

Buraya kadar tamam, ama yaparken istediklerini, yaşarken hayatını kalp kırmamak lazım, incitmemek. İnsanın sevdikleri bir papatyanın yaprakları gibi sarı tohumunu çevreleyen, beyaz yaprakları olmadan papatya papatya olmaz, olamaz. Kel tohum kaldığında kimse anlamaz onun papatya olduğunu. 

Aşkı da incitmemek lazım, kırmamak. Kırmamak ki sana sırtını dönmesin, senden uzaklaşmasın. “Aşk” ki hayatın anlamı, aşk ki mananın özü, bir de senden uzaklaşırsa ne olur halin…Onsuz yaşamayı göze alabilir misin? 

“Aşk”ın, “İş”in, “Ailen” ve “Hayat”ın…senin tanımın bu. 

Sevgiyle kalın.. 

 
Toplam blog
: 36
: 1049
Kayıt tarihi
: 03.09.10
 
 

Merhaba, Kadıköy doğumluyum. Beş yaşında başladığım ilkokul serüvenim ana kucağından ayrılan ..