Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '10

 
Kategori
Öykü
 

Sen neymişsin öyle?

Sen neymişsin öyle?
 

Neden mi? çünkü meret şişede durduğu gibi durmuyor. Anlatayım; Kızımız İçanadolu'dan gelip, güzel İzmir'e yerleşmiş, bu arada her genç kız gibi mutlu yuva kurma hayalleri süslüyormuş düşlerini. Şu beyaz atlı prens gelsede benimde pembe panjur'lu evim olsa diyormuş. Tanrı kızımızın dileğini duymuş, göndermiş ona bir tane atlı prens (atının rengini bilemiyorum ama kanaatimce saf bayaz) Neyse bizim mutlu yuvanın temelleri atılmış, kızımız çok mutlu, prensimizde hergün şükrediyormuş, kızımızın kendisini ilerideki eşi olarak kabul ettiği için.

Kızımızın bir dediğini ikiletmiyormuş, birgün müstakbel eşi aramış ''bu gece evde yalnızım, canım sıkılacak ne yapayım?'' demiş. Bizim prens ''sen üzülme ben gelirim yalnız kalmazsın'' diyor. Ve akşamın gelmesini dört nala çekmeye başlıyor, alıyor eline biraz kuruyemiş, şeker, çikolata (('hani çocukları, kandırırlar ya şeker ve çikolata ile) ve üç şişede bira, yol alıyor sevdiceğinin diyarına. Kızımız mutlu, kalbi güm güm kapıyı açıyor, içeri alıyor beyaz atlı prensini, başlıyorlar muhabbete, prens önce şekeri uzatıyor kızımıza, sonra çikolata eşlik ediyor peşinden, kızımız bunlarla zaten yarı mest olmuş durumda, (çünkü ona daha önce hiç kimse şeker, çikolata almamışmış!!!!!) başlıyorlar içki muhabbetine. Kızımız yarım şişe bira ile kendinden geçiyor. (Bu prens kötü niyetli olmasın sakın; yarım şişe bira ile sızmak , olur şey değil; bence biranın içine hap falan koymuştur, yoksa niye kızımız kendinden geçsin)prens de kalan biraları devirmiş, kızımız yarım şişe ile zom olmuş, acaba prens 2, 5 şişe bira ile kızımızı kendisine eş yapabilecek mi?(bende merak ettim)

Sabah olmuş; kızımız mahmur mahmur bakınmış etrafına nerdeyim, neler oldu diye. Aman tanrım o da ne ''tüm hayallerim yıkıldı, alçak senin gibi beyaz atlı prens olmaz olsun'' demiş. Prensimiz ''zaten at'ımın arkasına binecektin prenses'im ha bu gün ha yarın ne fark eder, Tanrı huzur'undada eşimsin benim'' diyerek kızımızı teselli etmeye çalışmış.(merakım gitti, 2, 5 şişe bira bizim beyaz atlı prense vız gelip tırıs gitmiş)

Bizim kız yıkılan hayalleri ile başbaşa kalmış, ama bu arada düğün dernek hazırlıkları başlamış.( kızımızdada müstakbel eşinden intikam alma hırsı baş göstermiş ya, vay alçak yarım şişe bira ile beni sızdırıp gerdek gecemizi erken'e aldın diye nefret besliyormuş prens'ine) Bizimkilerin düğün'ü yapılmış eş, dost , akraba, tüm olanlardan habersiz prens ile prenses'in mutlu olduklarını zannederek eşlik etmişler bu mutluluğa. (Oysa, prenses'in artık bir tek amacı var o da intikam!!!!!!!)

Bizim beyaz atlı prens atmış atının terkisine sevdiceğini yol almış gelecekte veliahtının filizleneceği yuvaya doğru. Prens'imizin mutluluk sarhoşluğu devam ederken bir müjde daha almış, çocuğu olacakmış. (Başkada olmamış zaten.) Elinden geldiğince, mutlu etmeye çalışıyormuş eşini, ama o hep mutsuz, unutamamış hala yarım şişe birayı, plan kurmaya başlamış;''bunu onun yanına bırakmamam lazım, bir şey anlamadım, ayıkken ve başka prenslerle devam edersem intikamımı almış olurum'' diyerek başlamış diğer (artık onun için atının rengi önemli değil) at'lı prens'leri aramaya bulmuşda!!!!!!!

Bu nerden çıktığı belli olmayan prensde kızımızın düştüğü duruma çok üzülmüş. Ama çok iyi kalpli olduğu için yardıma muhtaçlara hep dört nala giden bir atmış kendisi. Kızımız'a yardım etmeyi kendisine görev edinmiş. ''sana bunu nasıl yapar, ona herşey müstehak, (boynuz bile)deyip'' kızımız'ın takma ve takıştırma çabalarına herşeyini kaybetme pahasına gözünü karartıp balıklama dalmış, Kızımız bu yardım sever prens sayesinde başlamış intikamını almaya.(Kızımız'ın intikam hırsı bitmek bilmiyormuş.) Binmişler gemiye yol almışlar Derya'lara doğru son sürat. Ama bu at'lı prens'imizde, acemi ya bu gemiyi yüzdürürken batma tehlikesi geçirmişler. Batan gemi'de iki'sinin bulunması yanlış anlamalara sebep olacağından, bizim yardım sever prens, kızımızın kıyıya çıkmasınıda yardım ederek evine dönmesini sağlamış. Fırtınada tek başına kalmış. Kızımız artık evindemi yoksa başka takma çalışmalarına yardımcı olacak prens'lermi arıyor bilemem.)

Öykümüz burda bitti, ben hala değil yarım şişe, iki şişe bira ile sızıp kalamıyorum, ayılıyorum ( haaaa ayyaş olduğumu sanmayın, yılda bir içerdim, şimdi bu öyküden sonra hafta'da bir deniyorum. Hangi bira, yarım şişede zom ediyor diye, daha bulamadım, siz bulursanız haber verin.) Umarım genç delikanlı erkeklerimiz bu öykü'den ders alır aynı hata'yı yapmazlar, hala çözemedim; acaba kızımız mı kendini akladı sızma numarasıyla olur ya saf beyaz atlı prens her zaman böyle kendini kaybetmiyebilirdi. Fırsatı değerlendirmiş, bizim uyanık kızımız, yutturmuş kendisini, saf at'ından başka kurnaz at!larla kaldığı yerden devam etmiş hayatına, zavallı kızımız vah, vah, vah!!!!!!!!!!!!!!!!!!
 
Toplam blog
: 173
: 568
Kayıt tarihi
: 15.01.10
 
 

Kamuda çalışıyorum, dünyalar tatlısı üç tane yavrum var. Burda bulunmamın sebebi hayatı sizlerle ..