Sen niye yazıyorsun?

Sen niye yazıyorsun? Sen neye inanıyorsun arkadaşım? Senin derdin ne? Hadi söyle!... Yazmak ilgi alanına girdiğine, hayatında bir yer kapladığına göre, sen de kendince bir sebeble yazıyor olmalısın bence. Hadi anlat istersen, karşılıklı konuşalım hep birlikte...

Aşk mıdır sana yazdıran yoksa nefret mi? Kendin için mi yazıyorsun yoksa herkes için mi?

Yoksa sen de " Biçim de biçim! " diye tutturanlardan mısın? Evet... Biçim önemli... Ben de çok iyi biliyorum ama... İçeriği iyi ayarlarsan, derdini iyi anlatırsan, biçimin üstesinden de rahatlıkla gelebilirsin bence.

Gelecek midir seni ilgilendiren, dün mü, yoksa bu gün mü? Acıların mı yoksa sevinçlerin mi seni yazmak için dürtükler?

Küçük kız çocuklarını, sevimli oğlanları sen de çok sever misin? Yoksa, onlara güvenli yarınlar bırakabilmek, senin de mi en büyük yazma nedenin?

Yok edilen Dünya, görmezden gelinen yaşamlar, harcanan insanlar mıdır seni tedirgin eden? Yoksa sen de mi: " Bir elimde cımbız, bir elim de ayna, umurumda mı Dünya?!! " diyenlerdensin?

Tamam... Çok fazla sorduğumu ben de biliyorum da... Ee, sen de bi ses, bi nefes vermedin ki be güzelim!...

Anladım... Demek savaşlara, yok olan hayatlara çok üzülüyorsun. " Tükenen Dünya beni de kahrediyor. " mu dedin canım? Tam anlamadım.

Yaaa! Evet... İşsizlik ülkemin en büyük derdi, senin de dediğin gibi... Bela yokluktan gelir, varlığın kimseye bi zararı olmaz, haklısın. Aynen söylediğin gibi...

Demek ülkende dökülen bunca kan, gözyaşı, yitirilen evlatlar, feryat eden analar senin de yüreğini burum burum burkuyor, senin de geceleri uykularını kaçırıyor öyle mi?

Afrika'da açlıktan ölen insanlar, Dünya'da hızla yayılan kıtlık ve de yok olan tatlı su kaynakları seni de dehşete düşürüyor demek... Hah! İşte şöyle konuşsana be kardeşim! İzin ver de, derdin neymiş bi anlayalım

" Yolsuzluklar, talan, rüşvet, nüfuz ticareti en az terör kadar büküyor ülkemin belini; çalıyor çocuklarımızın geleceğini... " diyorsun, haklısın.

Hah! Konuş işte şöyle be güzelim! Senin de bi dolu derdin varmış. Hele anlat da, bi yol öğrenelim...

" Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur..." derler; bilirsin sen de... Niye yazdığını, ne düşündüğünü anlatırsan, bakarsın bir mucize olur, kavuşur dağlar da birbirine ha! Ne dersin?

Ne dedin? " Olmaz öyle şey! " mi diyorsun? Ee, hem derdini söylemedin, hem de şuracıkta hayal kurmamıza da izin vermiyorsun. Ben sana ne diyim güzel kardeşim?:

" Ya konuş gel, ya sus git, ortalarda dolaşma..." artık!...