Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sen rahat ol Atam...

Sen rahat ol Atam...
 

Bugün tüm büyüklerimden, tarih öğretmenlerimden, sevgili arkadaşlarmdan çok özür diliyorum.

Sabahtan beri bazı gazetelere baktım, yazılar okudum, bir kaç gündür televizyonlarda izliyorum (hep beraber izliyoruz) Can Dündar'ın "Mustafa" filmini.
Dostlarım ben buradan kendisine çok teşkkür ediyorum. Filmi izledim mi? Hayır, henüz izlemedim. İzleyincede fikirlerimi paylaşacağım sizinle.
Neden eline sağlık?

Bugün yazları okurken aklıma küçükken yaşadığım bazı olaylar geldi ve sizinle de paylaşmak istiyorum. İlkokul öğretmenim şunu söylerdi hep - aslında o zaman ne dediğini anlamadığımı ve sonraki yıllarda ne demek istediğini anladığımı farkettim - "...Belirli günlerde Ata'yı andığımızı zannediyoruz ama çocuklar adamın kemiklerini sızlatıyoruz. Ben çok üzülüyorum.

Ata'yı putlaştırıyorlar..." derdi. Ne demek? Ben o zamanlar bunu cümleleri anlamıyordum ama şuan eğer öldüyse Allah rahmet eylesin, yaşıyorsa ellerinden öpüyorum hocamın. Bugün o kadar güzel anlaşıldıki bu sözler. Birinci sınıftan üniversteye kadar bize atatürkün (bu kısmı bilerek yazdım) savaşlardaki üstün başarılarından, zaferlerinden bahsedildi. O olmasaydı biz ne yapardık? Diyeceksinizki sen ne diyorsun kızım! Ben şunu söylüyorum:
Acaba ATAM okullarda bize öğretilen tarih derslerini beğenirmiydi? Eminim şuan yaşasaydı çok kızardı. Derdi ki:

"Önce tarih kitaplarını sonrada bazı tarih öğretmenlerini değiştirin. Benim çocuklarıma sadece ezber bilgileri verip benim çocuklarımın öğrenmelerini, sorgulamalarını öldürüyorlar. Genç nesile benim yaşamımı anlatın. Hangi psikoloji ve hangi şartlarda ne yaptığımı anlatın. Ama önce sorun. Onlar benim yerimde olsalardı ne yaparlardı diye. Tarihi düşünsünler, hissetsinler ve öğrensinler..."

Hiç unutmuyorum ortaokulda bir tarih öğretmenimiz vardı. Öğrencilere anlattırır, anlatamayam dersin sonunda yerdi tokadı. Ben o zaman tarihten nefret etmiştim. Şimdi o kadarüzülüyorumki kaybettiğim zamana. ELimden geldiğince okuyorum, araştıyorum. Soruyorum bende mi böyle yapardım? Nasıl değiştirmeli?

Aslında tartışılacak çok şey var. Tabuları yıkan bir önderi tabulara hapsetmeyelim, putlaştırmayalım!

Sayın Can Dündar, tabuları yıkarak ATAM'ın farklı yönlerini bize sunduğun için ellerine sağlık. Son bir şey daha eklemek istiyorum. Ben bu filmin mesnetsiniz, sadece Can Dündar'ın kafasına göre çekildiğine inanmıyorum. İllaki Atam'ın günlükleri okundu, fotoğraflara bakıldı, kitaplar okundu.

Atam öldüğüne üzülmüyorum. Seni çok geç anlamaya başladığım için üzülüyorum. Sen cennette rahat ol, biz evlatların senin düşünce yapını, hayata bakış açını çözmeyi öğrenmeye başladılar...

 
Toplam blog
: 7
: 592
Kayıt tarihi
: 31.05.08
 
 

Hayata iz bırakarak gitmek isteyen biriyim. Bir kitabım, bir şiirim olsun istiyorum. Olur mu bir gü..