Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '13

 
Kategori
Güncel
 

Sen tava ol ben tencere, çal beni yarim yarim

Sen tava ol ben tencere, çal beni yarim yarim
 

Günlerdir yazmamak için direndim. Nasılsa herkes bir şeyler yazıyor diye yazılanları okudum.

Okudukça okuduklarıma inanamadım. Herkes klavye başında vatan kurtaran.

Bu ülkeyi klavye ile kurmayanların torunları ise nerede onu da hepimiz biliyoruz!

Gezi parkında!

Seksen darbesinde orta okuldaydım.

Darbe öncesi ve sonrası yaşananlar bir daha yaşanmasın aynı acılar tekrar etmesin.

Okulumuz defalarca kurşunlandı. Oturduğumuz apartman da defalarca kurşunlandı.

Annem babam kamuda çalışan insanlardı ve bizim bir görüşümüzün olması yasaktı.

Şimdi şu an babama bol bol rahmet diliyorum her zamankinden daha çok dua ediyorum.

İyi ki bizi her hangi bir partiye ya da görüşe yönlendirmediği ve bizi özgür bıraktığı için binlerce teşekkür ediyorum.

Kendi özgür irademizle doğruyu yanlışı sorgulayarak bulmayı bize öğrettiği için.

Ezber bilgilerle bizim beynimizi yıkamadığı için.

Ve ondan aldığım bu özgürlükle iki tane harika erkek evlat yetiştirebildiğim için.

Günlerdir gezi parkında olanları takip ediyoru /m/ Z.

Okuyoruz, dinliyoruz, kendi aramızda münazaralar yapıyoruz.

Ve bizler hayretle olanları izliyoruz.

İlk defa bir hükümetin resmen sınıfta kaldığını görüyoruz.

İlk defa bir başbakanın çocukça savunmalarını dinliyoruz.

Ve ilk defa aile çevremizin ve arkadaşlarımızın maske altında nasıl bir ATATÜRK düşmanı olduklarını keşif ediyoruz.

Ben ATATÜRK’ ÜN ne ilah ilan edilmesini onaylıyorum ne de Din sömürüsüne alet edilmesini!

Tek gerçek var ve bunu göremeyenleri hayatımdan siliyorum.

Her devir kendini yaşar ve daha ileriye gitmek için sadece itici güç olur/olmalıdır.

Hala Osmanlı ile Atatürk’ü kıyaslama yapmak ise ahmaklıktan başka bir şey değildir.

Siyaset diyorlar.

Bir arkadaşım az önce senin de yaptığın siyaset demeseydi bu yazı yazılır mıydı? bilemiyorum.

Ben en çok okumuş cahillerden korkarım.

En tehlikeli insan tipi, az anlayan, çok inanandır

Anton Çehov
 
Ağacıma dokunma diye başlayan eylem polisimizin orantısız güç (bana sorarsanız resmen linç girişimi) eylemine dönüşünce olaylar bir anda büyüdü.

Ortada abuk sabuk bir sürü söylemler dönmeye başladı.

Eğer Taksim de ki Gezi Parkın da bulunanlara yapılan haksızca müdahaleye destek vermek siyasi bir davranış ise bu ülke de ki eğitimli cahillere ezbercisiniz ve yalakasınız etiketi çok güzel durur.

Önce siyaset ve siyasi ne demek iyice öğrenin sonra Halkın verdiği desteğe siyasi davranıyorsun deyin. Sivil savunmadır orada yaşananlar.

Belli bir görüşü savunmaktır siyaset ve o görüşü onaylamak ve yürürlüğe koymak için mücadele etmektir. Yani partileşmektir.

Şimdi eee gezi parkında olanlar ne? Ve sen de onu savunuyorsun ve yani siyasi davranıyorsun diyenler yine sapla samanı karıştıranlar.

Süreklilik arz eden bir eylem halinde olmaktır siyaset.

Ezberlerinizle ahkâm kesmeye devam edin.

Ne Gezi parkın da yaşananlar siyasidir ne de bizlerin verdiği tepkiler.

Gezi parkına ve oradakilere yapılanlar siyasidir!

Gezi parkına verilen destekler ise haksızca püskürtülme çabasına dur demek içindir.

Bir başbakan düşünün ki %50 bana oy verdi diyerek olanları siyasi rant olarak görerek yapılanları görmezden gelsin.

Gezi parkına destek verenlerin sıradan vatandaş olduğunu fark etmeleri 10 günü bulsun.

Sayın başbakandan acil olarak danışmanlarını değiştirmesini rica ediyorum.

Severim sevmem, onaylarım onaylamam bu sorun değil.

"Adalet olmadıkça yönetimin, Edep olmadıkça asaletin, Alçak gönüllülük olmadıkça yükselmenin faydası olmaz."

Hz.Ömer

Sonuçta sadece %50’nin başbakanı değil onunda dediği gibi kağıt üstünde de olsa 76 milyon insanın sözcüsüdür.

Gençler şu anki tüm siyasi partileri korkuttu.

Beklemedikleri ve unuttukları evet resmen unuttukları gençler onlara çok güzel bir şekilde “STOP” dedi.

Bu ülke bizim ve siz sadece emanetçisiniz!

Asıl korkum eğitim haklarının ellerinden alınarak ( çünkü bu ülkede çocuklarımıza iyi bir eğitim maalesef ki parayla mümkün) spor tesisleri kurmayarak, eğlence alanları yaratmayarak, mizah ve sanat yapmaları yasaklanarak bastırılmaya çalışılan gençlerimizin bu olaylar yüzünden nasıl bir cezaya mahkûm edileceğidir!

Sanki ülkeyi bölmeye çalışıyorlarmış gibi, sanki hükümete darbe yapmaya çalışıyorlarmış gibi tehlike arz ediyorlar havasına sokulan eylemcilere nasıl cezalar gelecek bekliyoruz.

Gerçekten vatanını ve milletini seven bir başbakan ise! Görmelidir ki korkulacak değil, gurur duyulacak bir tablo oluşmuştur.

Olayları analiz edebilen ve sadece ne demek istediklerini net ortaya koyan gençler bazı dinozorları korkuttu.

Dünya değişiyor ve gençlerimiz harika geliyor.

Kuş konduğu dalın kırılmasından korkmaz... Çünkü güvendiği dal değil "Kendi" kanatlarıdır...

Son sözüm;

Sinirlenince çok güzel oluyorsun TÜRKİYEM!

hercaideniz

 
Toplam blog
: 44
: 1143
Kayıt tarihi
: 17.08.07
 
 

Aşktır hayata anlam katan, aşktır bizi yaşama bağlayan. Sustuysa içinizdeki çocuk, aşk zamandır ş..