Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sen ve Ben

Sen ve Ben
 

Alıntı...


Bugün bizi yazıyorum,gerçi bir çok zaman yazıyorum bizi ama yine de yazmaktan alamadım kendimi.Dünya tatlısı ve iyilik meleği seni,cadı mı cadı beni.

Her günümüz bir öncekinden daha sıcak,daha şefkatli daha sevecen ve daha haylaz bizim için.

Bazen ikimizde de hiç büyümeyen o çocuğu görmekten delice mutlu oluyorum.

Sen o çılgın çocuğa ayak uydururken ben hep dizginleyen oluveriyorum seni çünkü sen benden daha hınzırsın ve bu yüzdende kızıyorum kendime bunaltacağım seni diye.

Sokakta gördüğün,minicik,sarı ipek saçları kurdelelerle tutturulmuş kıza bakışındaki sevgi öyle parlıyor ki gözlerinde,benim cadı yanım çıkıyor ortaya ‘’neye bakıyorsun o kadar bea…’’ deyip çocukça kıskandığımda ‘’bu küçük kız aynı sana benziyor’’ demez misin hınzırca oysa hiç benzemiyor kız bana,biliyorsun sende ama içimdeki şeytanın sabrını zorlamak için uğraştığını bilip sende onu sarıyorsun makaraya…

Ben her olağan günde ve zamanda yaptığım gibi saçmaladığım,acayip sorularla seni yormaya çabaladığım zamanda o inanılmaz şefkatinle öyle tatlı oluyorsun ki.

Bazen durduk yere tutuyor inadım,saçmalayacağım tutuyor,susmuyorum hiç çenem düşünüyor…Ah be melek sen yine sakin yine durgun…’’Sinirlensene bea biraz..’’ dediğimde sırıtmaz mısın yüzüme daha çok cadılaşıyorum…

Hiç kıyamıyoruz biz birbirimize en çokta bu yanımızı seviyorum.

Küsmüyor muyuz hiç?Bazen,belki,yani,yok yok hiç küsmüyoruz yahu!Küsmeyelim de zaten hiç istemem.Deli gibi,durduk yere özellikle sorun çıkardığım zamanlarda senin kızmadığını görüp ben sana kızdığım da nasıl acıyor içim hiç sorma yani,nefesim daralıyor.Hayır hem aranıyorum hem de karşılığını alamayınca ben sinirlenip nazlanıyorum.Acaba nasıl toparlarım şimdi ne desem affeder gibi kurup cümlelerimi seni aradığımda sıcacık bir kelimeyle telefonu açtığın o anda hazırladığım tüm cümlelerim anlamını yitiriveriyor.Seni üzdüğüme bin kere pişman olup daha çok üzüldüğümü anlıyorsun hemen sesimden ve özre gerek bile duymadan sevgi sözcüklerimiz tutuşuyor el ele.İşte bu birbirine hiç küsmeyen yanımızı da çok seviyorum.Azıcık nazlanırız belki ama en fazla yarım saate o da geçer işte…

Özlemimizin ortak oluşunu seviyorum ben bizde,aynı hasreti aynı özlem yoğunluğun aynı şekilde hissetmemizi çok seviyorum.

Başlıyoruz ya hani bazen cümleye;’’seni seviyorum… ben daha çok seviyorum… hayır ben daha çok… ama ben çook çook çokk…’’ Sonunda sen pes ederse ben hemen başlıyorum ‘’demek sen beni az seviyorsun’’ yada pes etmezsen ‘’demek sen benim seni az sevdiğimi düşünüyorsun’’ diye illa seni gıcık ediyorum.Sense kocaman yüreğimi titreten kahkahanla karşılıyorsun bu manasız çabamı.

Hiç sevmiyorum her şeyi yanlış anlayan tarafımı,sense o halinle bile şekersin şeker demez misin yahu!

Özgürlüğünü seviyorum senin,dünyaya bakışındaki özgürlüğünü en çokta.Çoğu zamana ‘’onu yapamam,bunu diyemem,ben sedayım işte’’dediğimde bana başka ufuklar sunan özgürlüğünü seviyorum.Mızmızlandığı mı bilip uğraşmaktan vazgeçeceğine uzun uzun anlatıyorsun hata yaptığımı.

Bir seni savunmadığımda tam anlamıyla çıldırtıyorum seni,o bile bir çoklarının en sakin halidir ya,hani senin için en çıldırmış halin o oluyor ancak.’’Yaf!bi kerede sen haklısın de…’’ demez misin bana çok gülüyorum o haline işte.Sen genelde hep haklısın aslında ama ne biliyim gerçekten ortada bir hak yada haksızlık yokken senden yana olmayınca o çıldıran haline çok gülüyorum bende.

Senin her şeye pozitif bakan tarafına inanamıyorum zaten.Yahu sen hiç mi olumsuz görmezsin,düşünmezsin?Yok ama bu anlamsız bir soru oldu,öylesin sen hep pozitif hep olumlu,nerede bir terslik sen hemen düzünü düşünüp düze çevirirsin.Hani vardır ya bir bardakta yarım su var sence boş mu dolumu,sen hep dolu yanına bakarsın gerçi bende hep boş görürüm hatta bardağı yok sayar karalar bağlarım bendeki de başka saçmalık.Ama ne yapayım ben cadıyım işte…

Yahu! sen ve benim ne bitmez anlatılarımız olur daha yazsam…Yok yok daha fazla yazmayayım.

Ben en çok neye şaşırıyorum biliyor musun bu kadar cadı ben bu kadar peri sen,bu kadar negatif ben pozitif yüklü sen,en olumlu anı olumsuz yapan ben en olumsuzdan olumluluk çıkaran sen...Biz bu kadar farklı olup bu kadar anlaşabiliyoruz ki??

Sanki sesin geldi kulağıma ‘’Olur mu hiç meleğim sen sadece kendine benim gözlerimle bakamadığın için bizi zıt görüyorsun,hem öyle diyorsan bile ne ala,çünkü zıt kutuplar birbirini hep çeker…’’

Ah sen yok musun sen kendimi cadı hissetmeme bile fırsat vermiyorsun be melek…

 
Toplam blog
: 205
: 4593
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

86nın bir kış günü doğmuşum, belki de ondadır kışı çok sevişim .Hayatın gerçeklerini görüp nefret..