Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Beyhan BiÇKİN KOZANOGLU

http://blog.milliyet.com.tr/turk35

20 Haziran '11

 
Kategori
Magazin
 

Sen yeter ki iste

Sen yeter ki iste
 

SEN YETER Kİ İSTE, AMA BİRŞEYLERİ DEĞİŞTİREN YİNE SEN OL, YOKSA BAŞKASI OLURSUN


Bir televizyon kanalı yeni bir program başlattı. SEN YETER Kİ İSTE. Başlık harika ilk duyduğumda nasıl sevindim. Düşünsenize her isteğinizin olabileceği bir program.. Neler yapılmaz neler...... 

En çok izlenen kanallardan biri. İsimleri verilen kişiler öyle böyle değil elleri her yerde kişiler.. Ben bile düşündüm, katılasım geldi. Düşünsenize, SEN YETER Kİ İSTE diyorlar.. Neler istemezdim neler... İstediğim minicik bahçe içinde bir ev 20- 30 sokak çocuğu.. gerisini ben hallederim. Bakın 10 sene sonra, nasıl vatansever, her yola baş koyacak aslan parçaları çıkıyor o minicik evden.. 

Program yayına girdi, hevesle oturdum ekran karşısına, ama o ne, korku filmi seyrediyorum sandım bir an.. Meğer programın amacı insanlara yeni bir gelecek, daha iyi hayat şartları, eğitim, sosyal çevre sağlamak değil, sadece onları deyim yerindeyse süs bebeğine çevirmekmiş. 

Bir hafta mı kaç gün bilmem insanların oralarını buralarını değiştirip kılığını kıyafetini yenileyip ortaya salıyorlar. Neymiş SEN YETER Kİ İSTE.. 

Benim ucundan seyredebildiğim bölümde babaanneyi öyle bir kılığa soktular ki ne kızı tanıdı ne torunu.. Torun, yavrum görüntüden korktu bile. Çünkü sonuç bir faciaydı. Babaanne olabilecek yaşta bir bayan saçlar pankçı gibi yüzünde 5 kilo boya dizinin üzerinde etek kırmızı pabuclar, Allahım diyorum ya korku filmi gibiydi. Yakışmak başka kendi bile değildi o an da katılımcı. 

Her yaşa yakışan bir kıyafet vardır. Ve her insana yakışan bir yüz.. Benim şahsi düşüncem şu: eğer yüzünüzde sağlığı etkileyen bir bozukluk yoksa, kendini sevmeyi öğrenmelisin. Yüzün Türkan Şoraya benzese bile sen hala eski sen isen değişmesi gereken tek şey bakışın olmalı. Hayata ve kendine bakışın.. Çünkü nasıl bakarsan öyle görürsün. Aynaya bakınca eğri burnunu yamuk dişlerini görmek yerine sevgi umut dolu gözlerini görürsen hiç kimsenin seni değiştirmesine gerek kalmaz. Çünkü yol almak için değişime değil aklına ihtıyacın olacak. Onu da ancak sen kendin kullanabilirsin. Bir başkasına senin olan bir şeyin kullanım hakkını verirsen o senin olmaktan çıkar, eğer kalırsa birşeyler geriye sadece o kırıntılar senindir başkasının kullandıklarından geri kalan kırıntılar. 

Bu programı yapanlar katılımcıların ruhunu da iyi ettiklerini söylüyor. Bence de iyi ediyorlar ama sonunda ünlem işaretli olarak iyi ediyorlar.. 

Aynaya bakınca kendini göremeyen bir ruh, ne kadar sağlıklıdır bu da ayrı bir tartışma konusu. 

Oraya katılan insanları oralarını buralarını ameliyat ederek abuk sabuk şeyler giydirerek değil, özel dersle, kursla sıkı bir eğitim programına alıp, bir işe yerleştirseler onlara ileriki hayatlarında destek olabilecek üç beş insanla tanıştırsalar daha iyi olmaz mıydı acaba? yanı onları sazan yapmak yerine sazan tutmayı öğretselerdi o zaman hakkı ile SEN YETER Kİ İSTE olmaz mıydı?? 

 

 

 
Toplam blog
: 124
: 1137
Kayıt tarihi
: 24.08.06
 
 

Danimarkada yaşayan bir İzmir'liyim. Hiç de sanıldığı gibi yurtdışında olduğum için milliyetçi değil..