Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '19

 
Kategori
Siyaset
 

Senaristlerin Gücü

Bir kitap yüz, yüz elli sayfa; filmi yapılıyor iki dolu, dolu dolu saat, dizisi yapılıyor yüz bölüm. Aslında izlediğimiz birçok film veya dizi tamamıyla aslına uygun veya hayali karakterler, hayali canlandırmalardan oluşuyor. Mantıksal çerçeve açısından düşünüldüklerinde gerçekten oldukça başarılı işler ortaya çıkaran senarist ekibin önemli bir başarısı, hayal gücü olduğu eserlerin bizleri ekrana kilitlediği bir çağda yaşamamız nedeniyle senaryolar gerçek mi oluyor, yoksa senaristleri bu derece başarılı yapan şey nedir. Tamamıyla hayal güçleri ile yarattıkları bir eserden dolayı suçlanmaları değil elbette alkışlanmaları gerekiyor.

Son zamanlarda tarihi filmlerden Ertuğrul dizisi ile de aynı durumlar söz konusu ki, konunun uzmanı tarihçilerle konuşuyorsun, arşivlerde hakkında bir satırlık bir bilgiden insanları ekrana kilitleyen saatler, günler hatta aylar boyu devam eden diziler çekiliyor.  Buradaki esas başarı senaristler ve onların “doğruya yakın” yaptıkları saptamalarla yazdıkları senaryolar gerçeğe uygun ya da gerçek hale getiriliyor. Burada insanların algılaması istenen mesajlar çağa uygun şekilde veriliyor.

Esasında bir evin içinde yaşananlar yazılı bir belge yoksa tam anlamıyla bilinebilir değildir. Bu gerçekte hemen hemen hayatımızın her evresi için böyledir. Bilinenlerden çok yorumlar daha ilgi çekicidir. İnsanlar hayal güçleri oranında bir evle ilgili birçok düşünce türetebilir, düşüncede çağa uygun olarak hemen her türlü varsayım kullanılabilir. Bu tamamen çağa uygun, sebep sonuç ilişkisine paralel olarak ilerleyen bir düzendir.

Senaristlerin gücü gerçeğin gücünden görüldüğü gibi kat kat fazla ve yaratıcı şeyler içerebilir. Bu durum sebep sonuç ilişkisi ile zaman ve mekâna toplumsal ihtiyaçlara göre değiştirildiğinde güzel eserler ortaya çıkarır.

Tarafımca merak edilen şeyse senaristler bu denli büyük bir güce sahipse bir katilden bir demokrasi kahramanı,  özgürlük savaşçısı, bir hırsızdan büyük bir yatırımcı, bir heykelden devasa bir tarih derinliği yaratabilirler. Yarattıkları algının gücü o denli büyük olan son derece profesyonel bir ekip dünyayı dizayn edebilir ve günlük hayatta olduğu gibi, ekonomiden, siyasete hemen her konuda yaratılan karakterler gerçekle insanların tamamen bağını koparabilir ki, duygusal toplumlar olan bizim gibi toplumlarda kötü karakteri oynayan iyi bir adam Taksim Meydan’ında dövülmesi, hakarete uğraması, senaryonun gerçek gibi algılanmasının ne kadar kolay olduğuna delil olsa da aynı zamanda son derece kötü alışkanlıklara sahip bir aktör veya aktristin peygamber veya sahabe rolünde oynatılması, ona ithaf edilen kutsiyetler nedeniyle aslında hiç de hak etmediği bir övgü yaşayabilir. Bunların tamamıyla olabilirliğinden ziyade olan olaylar üzerinden de yazabilirdik ki, Türk filmlerinin kötü karakteri TC, Erol TAŞ bunlardan sadece ikisidir. Gerçek hayatlarıyla tamamen alakasız olan durumlar söz konusu kişilere bir ün vermiştir.

Aynı durumun bir kademe ilerisi neden mümkün olmasın sorusunu sorarak, devletleri yönetecek kadroların aynı eller senarist ve planlamacılar tarafından yapılmaması için bir neden yok. Hatta böyle önemli bir konunun oyunbozan karakterlerin sahnede yer almamasını sağlamak üzere bu konuyu şansa bırakmaları eşyanın tabiatına aykırı olur ki, aksi durumun yaşanması durumunda kaos ortamı yaşanabilir. Bu da istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına neden olur.

21. Yüzyılda devletlerin kademelerini belirleyen şey, belli noktalardan desteklenen son derece profesyonel senarist ekibinin olması aksi düşünenlerin ise bertaraf edilmeleri elzem bir konudur. Bunu Trump örneğinden anlayabiliyoruz. Yaşı yetmişin üzerinde bir adam, son derece zengin bir adam, gerçekte Amerika gibi bir devlet emanet edilirken Amerikalı hiçbir beyefendinin eşini, kızını dişi sineğini emanet etmeyeceği bir karaktere ülke emanet, hem de dünyanın en güçlü ülkesi kime emanet…

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..