Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '14

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Senden daha cesurum çünkü sen susuyorsun

Senden daha cesurum çünkü sen susuyorsun
 

ÇÜNKÜ SEN FARKLISIN GÖZÜMDE SENİN İÇİN SEÇTİKLERİM FARKLI


Önce Bostancı sahil; kısa bir yürüyüş, temiz hava, martılar ve balık ekmek. İki çift sohbet belki de yalnızlık ve efkarla. Sonra, belki üç beş adet sigara ve anason kokusu; bilen bilir bahçe ve nargile. Saat daha erken, henüz hüzünde terk etmemişken bir de Kadıköy ün sarhoşluğu; eller cepte ama yalnızlık yok bu sefer, derin düşünceler eşliğinde; sahile yanaşan vapurlar, cıvıldaşan martılar, öpüşen insanlar ne ararsan hepsi Kadıköy’de. Yer yer Haldun Taner’in operasına eşlik eden satıcılar; ’’Güller bir lira, güller bir lira…’’ Bazen de sokak sanatçıları; gitarlar, arplar, sazlar, saksafonlar…   Caddeye yürüyen kalabalık ve kalabalığa inat kırmızı ışıklar, kısa bir bekleyiş ardından çarşılar, tabii ki balıkçılar çarşısı; kurulu düzen ’’Mercan.’’ Akşamın karanlığına doğru yarım ekmek kokoreç, midye dolma ve bira. Ardından üç beş sigara daha.  

Şimdi ise Tunalı, değişiklik yok kalabalık aynı, fakat bu sefer ortam Kadıköy değil de Bebek meydanı. Ha Taksim ha ODTÜ ortamı; Sıhhiye, Kızılay, Ulus… Dağınık bir şehir ama insanlar, sokaklar, ışıklar, söylenen yalanlar, gözler ve bakışlar dedim ya aynı, hep aynı… Ben de aynıyım, insanlar da aynı ama nasıl oluyorsa yine de şehirler farklı işte, şehirler çok farklı… Birinde sen yoksun mesela; sesin yok, kokun, gözlerin yok, birinde sen varsın; sesin var, kokun, gözlerin var. Gerçi şu son zamanlarda fark da kalmadı, hep diyordum ya her şey ve herkes yine yeniden aynı; ağlamak aynı, gülmek aynı. Ben de aynıyım ağlamam aynı, gülmem aynı…

Gülebiliyorum evet. Vakit de geçirebiliyorum. Artık yaşadığım andan tat almaya başladığımda doğru.  Kim bilir, unutulmuşsundur sanıyorum belki ama… Takılıp kalmışsın aklımda fark ediyorum. Yeni bir aşk gelip de çalsa kapımı, ama bu sefer tek taraflı değil, karşılıklı. Senden daha çok kapılsam mesela ona, olmaz mı, neden olmasın, olabilir tabii ya… Bangır bangır müzik dinliyorum, bunu İstanbul’da da çok yapıyordum. Ne çalıyor kulağımda bilmiyorum. Gerçi kimin umurunda, dinliyorum ya işte dinliyorum…  Ve yine seni sana yazıyorum ve senden habersiz senin için ağlıyorum, fakat her aynılık ta olduğu gibi sen bunu bu şehirde de bilmiyorsun, İstanbul’da da bilmiyordun. İnsanlar, sokaklar, ışıklar, söylenen yalanlar, gözler ve bakışlar her şey aynı. Bilinmezler aynı, sahtelikler aynı, gündüzler, geceler aynı. Aynı işte her şey aynı… Ama dur, bırakıp gittiğim hisler… Evet, onlar kural bozucu… Ve şimdi fark ettim de, galiba bir tek bırakıp gittiğim hisler farklı, çünkü artık sen farklısın gözümde ve senin için seçtiklerim de farklı. 

 
Toplam blog
: 16
: 240
Kayıt tarihi
: 05.04.14
 
 

aşık olacak birini bulun ve bırakın öldürsün sizi... ..