Seni seviyoruz

Şu anda saat gece 23:54. Her pazar olduğu gibi yine Ege TV.'de Stüdyo 90 programında seni izliyorum. Yorgunsun. Halinden belli. Seni izledikçe benim kalbim güm güm atıyor. Korkuyorum. Evet korkuyorum. ama kendimden değil, senden korkuyorum.

Bahsettiğim kişi Çağatay ÇAĞLAR. İzmir'de tanınmış bir gazeteci. İyi bir gazeteci, iyi bir Göztepeli, iyi bir insan.

Daha çok genç. 39 yaşında. Ama kalbi onu yoruyor. Kalp yetmezliği sorunu var. Tek çare kalp nakli. Sezon başladıktan sonra o güzel insanı bir ara göremedik. Duyduk ki Ege Üniversitesi'nde yatıyormuş. Uzun süre yattı. Tüm İzmir takımları onun için bir oldu. " Bu yüreğe bir kalp lazım " parolasıyla bir kampanya da başlatıldı. Şehrin iki yakası bu cesur yürek için birleşti, bir oldu.

Derken Çağatay Çağlar hastaneden çıktı. Stres yasak, yorulmak yasak. Stres yasak olunca doğal olarak Göztepe maçı da yasak. Çünkü Göztepe'nin huyudur. Adama rahat maç izlettirmez. Sağlam adam bile kalp hastası olabilir.

Bir süre Ege Tv. deki Stüdyo 90 programına telefonla katıldı. Ama bir adam, hem Göztepeli hem de gazeteci olunca bir yere kadar durabiliyor.

Önce telefonda açıkladı: " Bu hafta maça gideceğim. Doktorum duymasın ama gideceğim."

Gitti de. Göztepe'nin o stres yüklü tüm maçlarına gitti. Sonra tekrar programa da katıldı. Artık yine her pazar televizyonda.

Her hafta sevgiyle, ilgiyle izliyorum onu. Eee, ortak yanlarımız da var. Seviliyor sonuçta adam.

Ama aynı zamanda korkuyla da izliyorum her hafta O'nu. Farkediyorum bazen yorgunluğunu, rahatsız olduğunu. Şimdi başına bir şey gelecek, yine kalbi tekleyecek diye korkuyorum.

Bu Pazar, yani biraz önce 23:00'de program başladı. Yine orada Çağatay Çağlar, diğer yorumcu çok saygıdeğer Rıza Tuyuran ile birlikte. Ve o an öğreniyorum. Rahatsızlanmış yine. On saat serum yemiş sonra programa gelmiş. Yorgun gözüküyor. Belli halinden. O'nu izliyorum yine , ama yüreğim güm güm. Korkuyorum.

Seni hayatım boyunca sadece televizyonda gördüm. Ama öyle bir sevimliliğin var ki. Bazı insanların iç güzelliği yüzüne yansır. Seni televizyonda tanıdım. Sevdim, sevdik. İnanır mısın eşim bile program her başladığında bana seni soruyor, " Nasıl görünüyor, iyiymiş mi?" diyor.

Seni bu akşam öyle görünce dayanamadım, yazdım. Lütfen kendine dikkat et. Dinlen. Elbette Göztepe'den, İzmir futbolundan, basından kopma ama ne olur Allah aşkına dinlen, kendine iyi bak, fazla yorulma.

Seni çok seviyoruz. Lütfen bizi üzme. Seni sevenler düşünemeyeceğin kadar fazla.

Çağatay'ın iyileşmesi için uygun bir kalp bulunması ve kalp nakli yapılması gerekiyor. Kendisi de tüm sağlam organlarını bağışlamış.

Herkese duyurulur: " BU YÜREĞE BİR KALP LAZIM."