Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Seni sevmiyorum

Seni sevmiyorum
 

<ı>

TV de çok komik bir olay izledim. Bir ünlü Türk büyüğümüz işini yapan bir görevliye, ' sen gelme seni sevmiyorum ' diyor...

O da, "ben de seni sevmiyorum, benim gelmemi engelleyemezsiniz, ben işimi yapıyorum" diyor. Ünlü Türk büyüğü, "seni amirlerine şikâyet edeceğim, işinden kovduracağım" diyor. Bunları söylerken de garip el hareketleri yaparak görevlinin yüzünü tutmaya çalışıyor.

Kaşısındaki görevli gayet sakin bir şekilde, "bunu hangi gerekçe ile yapacaksınız" diye soruyor

Ünlümüz, "sen işini iyi yapamıyorsun, yaptığın işte terbiye almamışsın, ünlülerle nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun" diyor

Bizim muhterem, sonra diğer görevlilere dönüyor, "arkadaşınızı ıslah edin yoksa sizinle de konuşmam" diyor

Bu komedi bir süre uzuyor ve ünlü Türk büyüğümüz olaya son noktayı koyuyor, "ben seninle sonra hesaplaşacağım"

Bu yaşananlar bayramda izlediğim komedi filmlerinden falan değil. Gerçeğin ta kendisi

Çocukluğum geldi aklıma. Oyunlarımızda güç kimdeyse top kiminse topunu alır güçsüz olanı ezerdi, oyundan atardı. Sebep aynı, "seni sevmiyorum"

Bu olay beni 93 senesine geri götürdü.

Benimle de servis müdürüm buna benzer bir şekilde konuşmuştu. Yüksek yerlerde dayısı vardı. 25. kat mıydı ne?

Ve yüksek yerlerdeki o dayı bir gün Ankara’ dan kalktı geldi ve işimden atılmamı sağladı. İşten atan yetkili ise bana, "bunu yaptığım için çok pişmanım ama emir büyük yerden geldi" demişti

<ı>

Adam haklı, gerçekten emir yüksek yerden. Şakası yok. 25. kat...

Bunlar hikayeden şeyler. Böyle saçmalıklarla vakit harcadığıma da yanıyorum ayrıca. Ama kafamın içinde öyle bir sıkıntı var ki, hani içimdeki ses, "ya o görevliyi gerçekten işinden atarlarsa" diyor

Böyle bir şey mümkün olabilir mi?

Olduğunu ben biliyorum çünkü yaşadım. İşte bu yüzden umarım olmaz diyorum

Zaten her yaşadığım gün doğrularım ve yanlışlarım birbirine karışıyor. Bu da bende sinir stres yapıp bel fıtığı olarak geri dönüyor. İşte olayın tam bu noktasın da aileme çok kızıyorum

Bana öğrettikleri doğrular nerede?

O doğrular hiçbir zaman elektrik yol su olarak bana geri dönmedi. Sadece bana değil karşılaştığım hiçbir iyi insana da geri dönmedi

Yoksa bizim doğrularımız başka gezegenlerde mi hüküm sürüyor?

Yoksa biz mi yanlış yerdeyiz?

Yine gerilmeye başladım.

Şu kadarını söylüyorum. İsanların ekmeğiyle oynamak dünyanın en şerefsiz davranışlarından biridir. Siz siz olun, düşmanınızın dahi ekmeğiyle oynamayın.

Birileri gaza gelip ünlü Türk düşünürüne hava atayım diye kimseyi ekmeğinden etmesin

Belki de bu zaten olmayacak. Sadece bende geçmişe dayalı bir sinir harbi olarak kalacak ve öyle olmasını diliyorum. Umarım yetkililer bu konuyla ilgili gereken zarafeti gösterirler

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..