Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Senin sevgin kaç ...?...


Zihniminiz yetenekliliği,
Zihin karşılaması karşılıklılığı,
Dile geliş biçimimiz, karşımızdakini de dile getirir yada getirmez,
Göreceli karşılıklılık....

Zihniminizin yetenekliliği; yeteneğimiz oranında mı seviyoruz?... Daha az seviyorsak daha mı az yetenekliyiz daha çok sevenden?... Zihniminiz yetenekliliğini belirleyen nedir?... O zamana kadar Kant'ın dediği gibi kendimizden ne yapabildiğimizle doğru orantılı mı?... Peki varsayalım durum budur ve biz karşıdakinden daha az şey yapabildik kendimizden ve daha yeteneksiziz o zaman ortaya koyduğumuz yada sunduğumuz sevgiler eşit değil diye aynı oranda değil diye az yada çok diye karşılaştırabilir mi?... Çünkü yetenek oranında azlık ve çokluk kişiye göre değişmeyecek midir?... O zaman herkes sunabildiği, var olan, yeteneği oranında yapabildiği en çoğu verirse eşit sayılmaz mı?...

Zihin karşılaşması karşılıklılığı; spor karşılaşması gibi bişey mi?... Skor önemli mi?... Rekabet var mı?... Yoksa bu karşılaşma yolda giden iki insanın karşılaşması denk gelmesi gibi bişey mi?... Varsayalım ikinci şık. Karşılaşan iki zihin yolda karşılaşan iki insan gibi sohbet eder, hal hatır sorar, bir tanışıklık varsa önceden kalan konulardan geçmişten bahseder, ortak tanıdıkları sorgular birlikte güzel bir sohbetten sonra yoluna devam eder. Eğer bu noktada zihin karşılıklılığı yakalandıysa çok hoşlanıldı ve bırakılmak istenmiyorsa o zaman beraber eve yada bir kafeye gidilip devam edilir. Önce karşılaşır sonra karşılıklılık yakalanırsa ve yetenekli ise zihnimiz sohbet gidilen yerde devam eder... Böyle mi?...

Dile geliş biçimimiz, karşımızdakini de dile getirir ya da getirmez; ise eğer ne varsa o dile gelecektir gene bu noktada ne kadar olduğumuz ne olduğumuzla doğru orantılı değil mi?... Zihnimizin yetenekliliği oranında dile geliyorsak ilk paragrafta yazdığım sorguların tümünü buraya kopyala yapıştırla alsak uymaz mı?... Bu cümlenin ikinci kısmı için ayrıcaklı bir durum var yalnız. İkinci bölümde dile gelmeyen açısından bu kez bir tercih sözkonusudur belki de zihni yeteneklidir hatta bizden bile yetenekli ama dile geliş biçimimiz uymamıştır yada zihnimiz karşılaşmış ama karşılıklılık yakalanamamıştır. Olmaz mı?...

Göreceli karşılıklılık; zihinlerimiz karşılaştı sonra karşılıklılık yakalandı ve karşılıklı zihnimizin yetenekliliği doğrultusunda dile geliş biçimimiz gerçekleşti diyelim ve herkes olanın en çoğunu sundu. Bu demek mi göreceli karşılıklılık?...

Dışardan bakan herkes hadi bırak herkesi içindeki iki kişi birbirine hadi bırak birbirineyi kendi kendine sorguladığında niye hep bir tarafın daha çok sevdiği sonucu çıkar öyleyse?... Neye göre çok?... Nerde hangi noktada karşılamaz birbirini ve terazinin kefelerinin dengesi bozulur?...

Kimin sevgisi daha çok X birimdir?... Sevginin birimi nedir?... Herkes kendi sevgisinin değerini kendi belirmez mi?... Burda tse standartları yada iso bilmemkaç geçersiz değil midir ve eğer tekrarlıyorum herkes kendi sevgisinin değerini kendi belirliyor ise herkesin sevgi birimi kendine göre değilmidir?... Öyleyse atıyorum litre ile m2 toplanabilir mi?... Toplanamazsa nasıl karşılaştırılıp az yada çok denir?...

Peki ya senin sevgin kaç ...?...





Not: Salih Bilgin Erdağı'nın bir önceki yazıma yaptığı yorumdan aklımda dönüp duran cümlelerin yazılmış halidir... Bunları düşündürttüğü için teşekkür ederim...

 
Toplam blog
: 40
: 657
Kayıt tarihi
: 14.11.07
 
 

49 yaşındayım.. Kamuda memur olarak çalışıyorum. Aynı zamanda amatör bir tiyatro ekibiyle 18 yıld..