- Kategori
- Edebiyat
Senle ben
Senle ben aynı şarkının birbirini takip eden notaları olmalıydık, çeşitlemelerle söylenen…
Hatta ben gönül tahtının yegâne primadonnası, en güzel aryalarımı okuyabilmeliydim sana, her seferinde gösterişli bir reveransla…
Senle ben Monet’ nin tuvalindeki renkler olmalıydık mesela… Nasıl bir tablo olurdu dersin hüznün ve tutkunun renklerinden?
Senle ben alacakaranlık olmalıydık aslında, sen gece ben gündüz olacağım yerde… Kovalayıp durmazdık birbirimizi, yetişebilmek ümidiyle…
Senle ben derinlerdeki istiridye kabuğunun içindeki inci tanesi değil de Kaşıkçı Elması olmalıydık Topkapı’ da… Sen dolunayı olmalıydın göğümün, ben sevdanla bin parça, yıldız halesi
Belki de senle ben, inandırmamalıydık birbirimizi elmanın diğer yarısı olduğumuza kim bilir…