Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '11

 
Kategori
Spor
 

Şenol Güneş, Aykut Kocaman'a takıldı kaldı.

Şenol Güneş, Aykut Kocaman'a takıldı kaldı.
 

Cumartesi akşamüstü oynanan ve Trabzonspor’un 2 puan bıraktığı Ankaragücü karşılaşması sonrasında önce teknik direktör Şenol Güneş, sonra Trabzonspor medyası bir şekilde hakemler yüzünden karşılaşmayı kazanamadıkları, hak ettikleri penaltıyı alamadıkları, bunun da belli bir merkez tarafından “spekülasyon” yapılarak yönlendirildiği yönünde açıklamalarda bulundular ya da ima ettiler.

Biz biliyoruz ki “hakemleri konuşmam” diyenler de bir şekilde farklı yollardan dolaşarak hakemlerin verdiği ya da vermediği kararlar konusunda bir şekilde fikir beyan ederler.

Üç büyük kulübümüzün başkanları yıllarca işlerine geldiği şekilde bir taraftan hakemleri kıyasıya eleştirmişler, diğer taraftan da zamanı gelmiş suskun kalmışlardır. Hakemleri konuşmanın genel kriteri ligdeki pozisyon, başarı, hedefe ulaşma ya da bütün bunların tam tersi ile ölçülmekte, belirlenmektedir.

Örneğin farklı kazanılan bir karşılaşmanın içinde verilmeyen bir penaltı, ofsayttan yenilen bir gol çok fazla sorun olmaz ve konuşulmazken; kaybedilen maç sonrasında hayati bir durum olabilmektedir.

Bunun nedeni, belli standartlara sahip olamamamız, günübirlik başarılara kilitlenmemizdir.

Ayrıca sahada oynanan futbolu anlamıyor oluşumuzun da büyük etkisi vardır.

Hakem hata yapan bir kişidir. Hata yapmamak Tanrısaldır; insan hata yapan bir varlıktır. Bu sayfalarda defalarca kere konuştuk hakem futbolun temel unsurlarından biri olduğuna, diğerleri tartışılabildiğine gibi o da masaya yatırılabilir. Mesele hakemlik kurumunu sporun, futbol oyununu oynayan futbolcunun yaptığı eylemin önüne koyan, bütün başarı ya da başarısızlığı hakeme bağlayan zihniyettir.

Aykut Kocaman Süper Lig’de en fazla şampiyonluk yaşamış futbol takımlarından birinin teknik direktörüdür ve hakemin kararları hakkında fikir beyan etmesi normaldir. Hatta futbolcu veya idareciden önce onun konuşuyor olması da önemlidir.

Bir ay önce Şenol Güneş sanki Trabzonspor’u hedef almış gibi Aykut Kocaman hakkında fazlasıyla küçültücü yorumlarda bulundu. Adını bile anmadan “rakip takımın genç antrenörü” şeklinde bir hitap geliştirdi.

Burada kendince haklı gördüğü şey başarı ya da başarısızlığın hakemlerin baskı altına alınarak elde edilmemesiydi.

Hayatta iki seçeneğimiz vardır.

Ya karşımızdaki insanları kendimize inandığımız gibi dürüst görürüz ya da kendimizden başkasının dürüstlüğü konusunda her zaman şüphe duyarız.

Bazen birini bazen diğerini seçiyorsak bu durumda kendi iç çelişkilerimizin ne kadar derinden yaşanıyor olduğunu gösterir.

Ayrıca siz hakem konuşmuyorsunuz diye herkesin bu eylemden kaçınmasını talep edemezsiniz. Hangisinin doğru olduğu konusunda ortada net ve kesin bir düşünce var mıdır?

Bir başka çelişki; “hakemler baskı yapanın tarafına geçmemeli” şeklindeki yorum, tavsiyedir ki işte bu bir ay önceki düşünceleriniz ve sözlerinizle çelişir. Ancak hakem hata yapabildiği gibi etki altında da kalır.

“Hiçbir etki altında kalmadan tarafsızca maç yönetti.”

Bu idealizmdir; karşılığını ancak bir taraf mükemmel oynuyorken görebilirsiniz, zaten orada hakem yoktur. Kimse hakemi görmez; çünkü futbolun tüm gereklerini yerine getiren takım aynı zamanda rakibin iradesini de teslim almıştır, hakemi falan düşünmez bir an önce bu maçın tamamlanması için dua eder!

Hakemler güzel, iyi olanın etkisine de girebilir. Buradaki ince detayı fark edebilmek gerekiyor.

Yaklaşık 50 yıldır neredeyse profesyonel futbol ligimizin dörtte üçüne yakın bir zaman şahsen içinde bulunmuş Şenol Güneş bütün bunların ne demek olduğunu çok da iyi biliyordur.

Ağzından çıkan her cümle, bir fikir veya imanın o süre içinde yaşanmış olaylara bir göndermesi vardır.

Doğru şekilde konuşmayı biliyorsak sözlerimizin yanlış yerlere çekilmesinin gereği yoktur. Aykut Kocaman’ın doğru kişilerden olduğuna inanıyorum. Eğer Şenol Güneş bunun tersini biliyorsa, bir bildiği varsa elbette başladığı bu “kişiselleşen” polemiği devam ettirmeyi seçebilir.

Ancak bu olsa olsa takımlar ve kulüpler arasındaki gerilimi arttırır. Önümüzdeki hafta bu iki takım çok önemli bir final maçına çıkacaklar. İstanbul’un üç büyüğü de bu maçı Fenerbahçe’nin kazanmasını ve yarışa tekrar ortak olmayı bekliyor. O karşılaşmada tartışmalı bir hakem kararı ile Trabzonspor’un maçtan yenik ayrılması gündemdeki futbol tartışmalarının şeklini değiştirecektir.

Şenol Güneş o gün durumdan şikayet ederse işte bu durumda bir ay önce eleştirdiği kişinin rolünü almış olur ki zaten bizim de o zaman diliminde söylemeye çalıştığımız şey buydu; teknik adamlar düzeyinde konuşmanın, tartışmanın önüne geçmemek gerekir, çünkü bu işi en iyi onlar yapabilir.

Şenol Güneş ve Trabzonspor bu sezon çok iyi bir mücadele sergiliyor. Bunun kıstası nedir? Diğer takımların oynadığı futbol ve ligdeki pozisyonudur. Şenol Güneş kelimenin anlamını biliyor mu bilmiyorum ya da hangi anlamda kullanıyor; bunun karşılığı da spekülasyon değildir.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..