Serbest kıyafet mi, serbest rezalet mi?

Halkın yaşam seviyesini yükseltmedikçe, okul çocuklarının ya da kamuda hizmet verenlerin serbest kıyafet giymeleri o kadar çok önemli mi ?

Bence kişinin yaptığı iş ve üretime katkısı kıyafetinden çok çok önemli.  Nene Hatunlar Anadoluyu kurtarırken başlarında rengarenk pahalı türbanlar, onların üstüne geçirdikleri bir de siyah gözlükleri mi vardı? Anadolu kadını yüzyıllarca tarlasını ekerken, biçerken, ineğini sağarken, çapasını yaparken veya otunu sırtında taşırken başında türban denilen örtüyü mü kullanıyordu ?

Bana göre türban ,son 20 yılda  özellikle şehirlerde yaygınlaşan oradan da köylerdeki genç kızlarımızı etkileyen, büyük oranda da  "Ben belli kesimdenim." mesajı veren  baştan aşağı bir giyim şekline dönüştü. Üretim ve satış ağlarıyla bir sektör oluşturan "pahalı" ya doğru da giden bir giyim biçimi. Samimi, dindar kadınlarımıza bir şey denemez ve bu kadınlarımız  gösteriş amacıyla tesettüre bürünen kadınlardan rahatsız olsa gerek. Neden derseniz, altında jipiyle, sadece gözlüğü 500 TL. olan kadınlarımızı duyuyoruz.

Öte yandan Her nasılsa Milli Eğitim Bakanlığı okullarda öğrenciler için serbest kıyafet uygulama kararından geri adım attı. Kararı ise velilere bıraktı. Veliler de hangi okula gitseniz okul formasının devamı yönünde karar alıyorlar iyi mi?

Demek ki her zaman “Ben yaptım oldu!“ iyi  fikir değil. Gariban vatandaş, bir okul forması alıp çocuğuna 3-4 yıl aynı elbiseyi giydiriyor. Herhalde “Serbest kıyafet denilen ucube kıyafetlere ekonomik gücüm  yetmez. ya da modayı başkaları gibi takip edemem.” diye düşünüyor. Yanlış mıyım ?

Ben şahsen siyah önlükten mavi önlüğe geçişi hoş karşılarım da, her okulun kendi formasını belirlediği sistemi bile hoş karşılamam. Her okulda derya deniz gibi mavi önlüklerden kim zarar görmüşse beri gelsin. Çünkü ilerisinde işin içine ekonomik çıkarlar ve özentiler girer de kaygım ondan. Falan mağazadan mı alsam, filan AVM den mi alsam, acaba okul hangi firmayla anlaştı soruları, şüphelenmeler bitmek tükenmek bilmez ondan sonra.          

Kaliteli veya kalitesiz yazılmış kitap, her neyse, bu iktidar okullarda ücretsiz kitap dağıttı. Bu davranışa  şapka çıkartmamak mümkün mü? Paranızla kitapçı önlerinde rezil olmuyor muydunuz?

İşte bazı konularda devletin yapacağı işler vardır ve kendi kurumlarında belli kurallar olmalı ve onlara da uyulmalıdır.

İngiliz yargıçları acaba neden kıvırcık saçlarıyla kürsüye çıkıyor? Suriyede  muhtarlar bile  kendine özgü kahverengi takım elbise giyer, kravat takar. Şimdi biz serbest kıyafet giyersek Avrupalı mı oluyoruz yani?

İmamın sarığı, yargıçın cübbesi, subayın üniforması, öğretmenin kravatı, hemşirenin bembeyaz önlüğü ve başlığı kendisine yük mü Allahaşkına?

Anadoluda bir tabir vardır: "Koça boynuz yük mü ?" diye. Kamu görevlisine kurumunun kıyafeti niçin yük olsun ?

Amerikada bir zamanlar seçimlerden hemen birkaç gün önce, oy oranı bakımından önde görülen liderlerden biri TV kanalında rakibiyle yaptığı tartışmada bir günlük sakalı yüzünden seçimi kaybetmişti. Önüne gelenin devlet dairesinde istediği gibi giyinip saçı sakalı keyfine göre şekillendirip iş yürütmesi, yöneticilik yapması doğru mu? Devlet adamının takım elbisesi, kravatı, temiz taranmış saçı ve pırıl pırıl yüzüyle vatandaşa örnek olması gerekmez mi ?

Son günlerde “Kamuda serbest kıyafet.” diye bir kavram almış başını gidiyor. Maksat bekçi dövmek be şekerim, bekçi dövmek.

Siz peşmerge kıyafetiyle birinin doktor koltuğunda oturup muayene yapmasını ya da kara tahta başında ders vermesini ister misiniz ? İstemezseniz, serbest kıyafet denilen rezalet yaygınlaşırsa, nasıl anlayacaksınız ders verenin öğretmen mi,  yoksa başka biri mi olduğunu? Hastanede hemşireyi,hastabakıcıyı,  camiide imamı, okulda öğrenciyi, öğretmeni  kötü niyetli kişilerden nasıl ayırdedeceksiniz ?   “Kurumun müdürü yok mu?“ diyeceksiniz, hele Doğuda müdürü takan kim?

Bana göre, binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete.

Bir komutanın kıdemi, rütbesi, yaptığı hizmetleri vs. göğsündeki nişanlardan ve omzundaki apoletlerden belli olur , onları  da gururla taşır. Bir komando, kaç kez uçaktan atlamış, bunu bile göğsündeki brövelerden anlarsınız.. Dünyada her orduda durum aynıdır.  Bir polis, bir zabıta için de üniforma önemlidir.  

Oldu olacak, komutan şapkayı, üniformayı; doktor önlüğünü, polis üniformasını, din adamı, yargıç cübbeyi çıkarsın atsın, olsun bitsin. Öyle ya, memlekette serbest kıyafet olursa özgürlük olacak !

“Serbest kıyafet, serbest kıyafet” diye, kamu kurum ve kuruluşlarının ciddiyetini beş paralık edersek, tekrar itibar kazandırmamız çok uzun sürebilir, ona göre !