Serdar ı– Ekrem dönemi!

04.08.2010

Osmanlı İmparatorluğunda (yaklaşık 600 yılda) 36 padişah saltanat sürmüş.

Padişahların hayatlarını, saraylarda dönen entrikaları incelediğimizde insanın tüylerini ürperten kardeş cinayetlerini, kendi erkleri için öz babasını zehirleterek öldüren padişahları da görüyoruz.

İktidarda kalabilmek demek ki bu vahşetleri bile yaptıracak kadar zalimleştirebiliyor insanları.

Osmanlı döneminde sadrazam, padişahtan sonra devletin en büyük başkanı ve padişahın mutlak vekili olduğu için, sözü ve yazısı padişahın iradesi ve fermanı demekmiş.

Padişah­lar sefere gitmemeğe başladıktan sonra, padişahın yerine orduya sadrazam kumanda edermiş ve bu sebeple kendisine seferde serdarı -ekrem (başkumandan) denilirmiş. Serdarı-ekremin yetkileri çok genişmiş. Sadrazam, serdarı-ekrem olarak seferde bulunduğu sü­rece bütün tevcihatı, azil, tayin, sürgün ve idamları padişaha sormadan yaparmış.

Şimdi diyeceksiniz ki “hoppala bu da nereden çıktı?”

Günümüzde olanlara baktığımda ister istemez eski ile bir karşılaşma yapma gereğini duydum. Olanlar karşısında şaşkınım.

Nedir bu? Hem yargı, hem de ordu ile iktidar sanki gizli bir savaş içerisinde. Anlayışım bu.

ÖZEL YETKİLİ CUMHURİYET SAVCILARI

Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı ne demektir merak ettim. Malum benim hukuk ile uzaktan yakından ilgim yok. Özel yetkileri nelerdir? Kimler tarafından bu yetkiler verilir?

Mesela dün bir gazetede okuduğuma göre Adalet Bakanlığı unvanlı hâkim ve savcıların atama kararnamesini HSKY göndermiş. 138 hâkim ve savcının atama ve görev değişikliği ele alınacakmış. 1325 hâkim ve savcı kararnamesi HSYK nın gündemindeymiş ama Kararnamede unvanlı, özel yetkililer yokmuş.

İşte gördünüz mü, merak ettiğim kadar var.

Öte yandan;

Hâkimler Savcılar Kanunu, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılarına Başbakan'a bile soruşturma açmalarına imkân veriyormuş. Ancak Başbakan'ı yargılama yetkisi Yüce Divan'da olabiliyormuş sadece.

Eskiden Devlet Güvenlik Mahkemeleri vardı, o mahkeme kaldırılmış yerine 2004 yılında Özel Yetkili Mahkemeler getirilmiş. Devlet Güvenlik Mahkemelerinde 15 gün olan gözaltı süresi özel yetkili mahkemelerde 48 saate indirilmiş.

Özel yetkili savcıların normal savcılara göre hangi fazla yetkileri var? Diye araştırdığımda

Gizlilik kararı hemen alınabilmektedir. Delile ulaşma bakımından telefon dinlemelerini kullanabilmektedirler" diye anlatılıyor. Vs.

Özel yetkili savcıları HSYK görevlendiriyormuş.

Ergenekon ·savcılarını hâkimlerini onlar mı görevlendirdiler açıkçası merak ediyorum.

Türk milletinin gözbebeği, ülkenin iç ve dış tehditlere karşı korunmasında birinci derecede sorumlu bir kuvvet, bir güç olan ordumuzun şu haline bakın lütfen.

ERGENEKON-BALYOZ-KAFES

Gazeteciler, bilim adamları hep bu üçken içerisine alınıyorlar.

Hemen, hemen ordunun tüm komutanları bizim güzide komutanlar diye bildiğimiz emeklisi, görev başında olanı teker, teker toplanıyor. Bunlar gerçekten suçlumudurlar? Yoksa?

Neden bir türlü meydana çıkmıyor? Bu nasıl adalettir?

İhbarlar ile yakalanıyorlar. İhbar ne derece doğrudur? İhbarı yapana nasıl güvenebiliriz?

Gizli tanık diye saklanıyor.

Bu davanın böyle Arap’ın bitmeyen yalellisi gibi uzayıp bir türlü sonuca vardırılmaması çoğu kişi gibi benim de canımı sıkıyor.

Burada Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın şu sözlerine hak verir oldum. “Asker millet" olmanın Türklerin en önemli vasfı olduğunu belirterek, "Türk toplumunun militarist olmasından Belçika’nın, İsviçre’nin ne zararı olabilir? Askeri vasıflarını kaybetmiş Avrupa, bizde bulunan bu vasfın da yok olmasını istiyor"

Bencede öyle oluyor.

Yine hukukta deniliyor ki;

Tutuklama delil karartma olasılığına karşı bir önlemdir. Eğer deliller toplanmadan tutuklama kararı verildiyse ciddi bir hukuk ihlali vardır.

Deliller ne derece doğrudur?

Gelişen teknoloji ile cep telefonu olan herkes dinlenebiliyor, uydu aracılığı ile bilgisayarına istenmeyen mesajlar, notlar, yazılımlar habersizce yerleştirilebiliniyormuş. Türkiye Bilgisayar Mühendisleri ve Programcıları Derneği Başkanı bir yazısında bunu açık, açık anlatmış.

Kime inanacağımızı şaşırdık artık.

Ve ister istemez düşünüyorum. Serdarı-Ekrem gibi mi davranıyor artık özel yetkili denilen savcılar?

Uzun zamandır hep aynı isimde özel yetkili savcı götürüyor bu davaları. Sonuçlara daha çabuk varılması için HSYK ne için başka özel yetkililer görevlendiremiyor? Yoksa bu yetkisi yok mu? Bunu vatandaşa açık , açık anlatmalıdırlar.

Suçlu varsa mutlaka bir an önce cezalandırılmalıdır. Bir kişi veya bir kaç kişi suçlu ise diğer suçsuzlar

“kurunun yanında yaş ta yanar” misali boşuna özgürlüklerinden olmasınlar.Adalet yerini bulmalıdır.

İhbarları manşetlerine taşıyan gazeteler bu ihbarları nasıl elde ediyorlar? Askerin içerisinde ajanları mı var? Yoksa duyumlarla, imzasız mektuplarla mı Türkiye’yi sallıyorlar?

Ne güzel iş! Birisi ile kavga et, at iftirayı. Bir mektup ile bu Ergenekoncu de tamam. Yandı vallahi o kişi. Senelerce ne ile suçlandığını bile bilemeden içeride mahkeme edileceği günü beklesin. Allahtan reva mı bu?

Yeni manşetleri gerçekten de tüyler ürpertici.

Sadece şu son iki yılda kaç defa askerlerimize saldırılacağı istihbaratı geldiği halde hiçbir önlem alınmadığı ortaya çıktı, Generaller Mehmetçiklere yapılan saldırıyı film izler gibi seyrediyor. Çukurca'da PKK mayını yüzünden şehit düştüğünü zanneden askerlerimiz, kendi ordularının mayını yüzünden öldüğünü anlıyor. Diye yazmışlar.

Bu nasıl olur? Bunu hangi vicdansızlar yapabilirler?

İşte, doğru mu, eğri mi, bunları vatandaş olarak öğrenmek hakkımızdır sanırım.

Bir Atatürkçü olarak bunlara inanamıyorum, inanmak istemiyorum. Beni ve benim gibileri ikna etmeleri ispat etmeleri gerekir. Benim yıllarca bekleyecek sabrım kalmadı artık. Uzadıkça AKP için kötü puan oluyor aynı zamanda.

Tüm bunlar AKP nin iktidarda kalması, orduyu çökertmesi için yapılan oyunlar mıdır?

Bence AKP asker ve yargı ile neden uğraştığını açıkça anlatmalıdır.

Şu son göz altılara bakacak olursak zamanlama bakımından çok kritik değil mi? Tam askerde atamalar yapılacakken.

Son olarak şöyle diyorum.

Ömrünü vatan ve de onun değerleri için vermiş komutanlarımıza şayet iftira atılıyorsa yazıklar olsun.