Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Serdar Ortaç'ın Dansöz'ü alınganlardan kıvıramadı:))

Serdar Ortaç'ın Dansöz'ü alınganlardan kıvıramadı:))
 

Serdar Ortaç son albümünde bir şarkı yaptı ve klibinde de dansözleri kullandı ya? Ortalık şenlendi ama ne şenlenme!?

Bu şenlik havasıbana bizim insanımızın ne kadar alıngan olduğunu bir kez daha hatırlattı ve kanıtladı. Gazete köşelerinde söz konusu mesleğin icracıları olan ablalarımız (aslında kardeşlerim desem de olur, çoğu artık benden genç) bi de baktık ki üşenmeden, hiç ama hiç üşenmeden hem de kızgınlıklarını ifade eden demeçler vermeye başladılar.

Yok efendim Serdar Ortaç ayıp etmişmiş, yok efendim mesleklerini aşağılıyorlarmış, kimsenin dansözleri bu şekilde kullanmaya hakkı yokmuşmuş. Muş muş da muş muş! Ama asıl en güzeli bu açıklamalardan sonra bir de misillemeye kalkışıp karşı saldırıya geçebileceklerinin sinyalini verme çabaları.

Eğer Serdar Ortaç şarkısında dansözleri bu şekilde diline dolarsaymış onlar da cevaplarını verirlermiş. Aslında ortalıkta binlerce dansöz değil binlerce ''Şarkıcı'' varmış! Hatta bunu söyledikten sonra dansöz ablalarımızın iki ellerini göğüslerine bastırarak, göğüslerini yukardan aşağıya sıvazlamak suretiyle yaptıkları ''Oh olsun işte, oohhh'' hareketini de nerdeyse görür gibi oldum kafamın içinde. Ve bu konu başlıbaşına çok komik geldiği için gülümsemeye başladım. Çünkü gerçekten komik ama bir o kadar da düşündürücü elbette. Öyle bir toplum haline gelmeye başladık ki, bu gidişle nerdeyse insanlara ''Gözünün üstünde kaşın var'' dahi diyemeyeceğiz.

Geçtiğimiz yıl Petek Dinçöz'ün seslendirdiği ''Hastayım'' şarkısının klip çalışması ile ilgili de buna benzer bir alınganlık göstermişti hemşire kardeşlerimiz ve hatta onlar olayı biraz abartıp Petek Dinçöz posterleri yakmaya kadar vardırmışlardı protesto eylemlerini. Ama sakın bu alınganlık huyumuz yeni yeni oluşuyor sanıp da yanılmayın. Üzerinden 15 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen yaşı müsait olanlar ''Bizimkiler'' dizisini ve çıkarına oldukça düşkün, ek işler peşinde koşan kapıcı Cafer'i anımsatınca hafifçe tebessüm edeceklerdir eminim. Çünkü o dizideki ''Kapıcı Cafer'' tiplemesi için de mesleklerinin aşağıladığı gerekçesiyle kapıcı dernekleri ayaklanmıştı. Hiç bir kapıcının bu kadar cingöz olmayacağını, edebiyle işini yapacağını iddia ederek tepki göstermişlerdi. Fıkralarda sembolize edilmelerinden dahi rahatsız olan o kadar çok meslek grubu var ki! Hemşireleri konu edinen bir hikaye veya haber yaparsınız, tepki çekersiniz. Sarhoş pilot veya çapkın doktor anlatırsınız, bu meslek sahiplerinden tepki görürsünüz. Ve işin en komik tarafı, anlatılan bu fıkralarda, hikayelerde, yazılan romanlarda, yapılan haberlerde ortada özelllikle bir hedef yokken, atılan oklar belli bir hedefe yönelik can acıtmak amacıyla çıkmazken yaydan, siz eleştiri oklarına hedef olursunuz. İşte benim kafamın basmadığı nokta da burası. Neden herşeyi şiddetle üzerimize alınmak zorunda hissederiz ki? Neden canlandırılan bir karakterin veya kullanılan bir ismin bütün bir meslek grubunu kirleteceğini, yaralayacağını, örnek teşkil edeceğini düşünür ki insanlar?!

Yukardaki örneklerle yola çıkarsak, hiç mi işine fesat karıştırmaya çalışan veya iki yüzlü davranabilen kapıcı yok bu koca memlekette veya bel kıvıran dansöz bulmak çok mu zor? Kaldı kı dansözlerin işi zaten bu. Bel kıvırmak, gerdan kırmak,vs. Yapabilecekleri en kıvrak figürleri mümkün olduğunca estetik sergileyerek, müzik eşilğinde izleyenlere lezzettli bir dans gösterisi sunmak. Üstelik bu şarkı sözünde bir meslek olarak da anılmıyor dansözlerin adı, sadece temsili olarak kullanılmış. O da, halk arasında günlük dilimize bile yerleşmiş bulunan ''Dansöz gibi kıvırma''' deyimine istinaden! Başkaca da bir kasıt yok. Bu deyimin anlamı, verdikleri sözü yerine getirmekten cayan insanlara bir serzeniş mahiyetinde, o kadar! Bu insanların yaptığı manevraların dansözlerin yaptığı figürlere benzetilmesinin altında da bir aşağılama değil, tam tersine ''ÖVGÜ''var! Çünkü dansözlerin yaptıkları figürler herkesin yapabileceği türden, sıradan, basit figürler olmadığı için ve genelde verdikleri sözleri yerine getirmekten cayan, söylediğini söylememiş, yaptığını yapmamış göstermeye çalışan insanların bu çabaları da belli bir ustalık gerektiğinden onlara ''Dansöz gibi kıvırma'' denir. Bu şarkıda da sadece temsili bir ifade söz konusu ve dansözlük mesleğini icra eden insanların bu konuda bir gündem oluşturma çabaları ve tepkileri de bana kalırsa abesle iştigal.

Bir bardak suda bu kadar kocaman fırtına hatta kasırga kopmasına yol açan şarkı sözlerini buraya not düşmekte ve kalan kısmını ''Yorumsuz'' bırakmakta fayda var. Bu kadar ettiğim lafın üstüne son sözlerim olarak çok yakışacak elbette. İşte son sözüm:

Yorumsuz ;-)

''Ya bir gün olur sana bel kıvırırsa!? Binlerce dansöz var''

 
Toplam blog
: 117
: 2206
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1969 İstanbul'unda açmışım gözlerimi bu dünyaya... Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu, şimd..