Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

Yazdıklarımı daha çok kişi okusun diye Milliyet blogu seçtim.Hayal etmeyi ve üretmeyi seviyorum. Özellikle de yazmayı seviyorum. Yazmayı çok sevdiğimden dolayı paradan önce cebimde mutlaka kağıt ile kalem vardır. Yazılarıma Gırgır dergisinde haftalık mizahi yazılarımla devam etmekteyim.

 
 

Yazdığım Kategoriler

 
Salon çocukları

Evet, o da nedir. Kızla arasına bir çocuk girer. Çocuk kim midir? Daha demin masasının altından girip de kuru pastaları götürmek isteyen çocuktur. Kıza tebessüm edilirken, belinin biraz üstüne gelen çocuğa dişlerini gösterir. Çocuk da bunun farkındadır. Müzik eşliğindeki halay bittiğinde çocuk kızın yanına gider. Ve o an öğrenmiştir. Çocuk kızın kardeşidir. Artık yapılacak tek şey çocuğu : ‘A ne tatlı şeysin sen’ şeklinde sevmek, kaleyi içten fethederek kızla tanışmaktır. Ama çocuk bir çikolata ile kandırılacak cinsten çocuklara hiç de benzememektedir.

29 Ağustos 2007 20:01
Salon çocukları

Merhaba Anita, eline sağlık güzel bir yazı olmuş. Düğün salonunda sağa-sola koşturan çocuklu yazınızı okurken kendimi bir anda düğünde hissettim. Hissederken de kısa film senaryosu veya skeç gibi bir şey geldi aklıma.Hemen yazıyorum : Başrol oyuncumuz sadece evlenen kişiyi tanıdığı bir düğüne tek başına gitmiştir. Oyuncumuz düğüne gelirken yemek yememiş feci derece de karnı açtır. Salon da tost türü şeyler de satılmamaktadır. Tek çare masaya gelen limonata ile kuru pastaları yemektir. Adamımız bunları tam götürürken, masanın altından ağzının kenarları pasta ile kirlenmiş ufak bir elin pasta tabağına uzandığını görür. Adamımız pastasını kimseyle paylaşmak istemediğinden, çocuğa keskin bakışlar atar ve çocuk masanın altından kaçar. Adamımız, kuru pasta ve limonatayı afiyetle bitirdikten sonra evlenen arkadaşı ile beraber halaya katılmıştır. Halay çekerken yanında çok da güzel bir kız oynamaktadır. Her şey çok güzel gitmektedir. Kız ile kısa zaman aralıklarıyla kesişmektedir. Ama o da ne.

29 Ağustos 2007 19:59
Fatih Tekke ve ben...

Merhaba Madam. :) Bu benim Milliyet blog da ilk yorumum. Bir saniye yorumlarıma bakıyorum. Pardon ikinciymiş. :)) ... Öncelikle ellerinize sağlık yazınız çok güzel olmuş. Ankara'da başlayıp, Petersburgda noktalanan güzel bir tesadüfü soluksuz bir şekilde okudum. ... Bir de şey sormak istiyorum : Petersburg'un kızları güzel diyorlar doğru mu. :) Sevgi ve saygılarımla, Serdo

29 Ağustos 2007 02:51
 
Toplam blog
: 7
: 560
Kayıt tarihi
: 31.12.06