Seren Serengil'e Hapis Cezası

Ne yalan söyleyeyim, on yıl öncesinde belki bir kaç programına göz ucuyla bakmışımdır Seda Sayan'ın. Sayan'ı sevmediğimden dolayı değil on yıldan fazla süredir televizyonda haber ve tartışma programları dışında ne bir dizi film ne de benzer programları izlemiyor ve de izleme ihtiyacını hissetmiyorum. Arada bir TRT Müzik kanalını izlemeye çalışırım.

Dün gece geç saatlerde televizyon kanallarında gezinirken tesadüf Seda Sayan'ın gündüz kuşağın tekrarı programında Seren Serengil'in hararetli konuşmasını görünce durdum ve bir bölümünü izleme fırsatım oldu.

Program canlı değildi doğal olarak ama canlı kadar heyecan veriyordu.

Konu Seren Serengil ve Gülben Ergen olunca heyecan daha da artıyordu.

Konu ne biliyor musunuz?

"Ünlü güzel Seren Serengil 3 gün süreyle hapis yatacak mı, yatmayacak mı?"

Aman efendim hapishane kapısından canlı görüntülü muhabirin bağlanmasını mı dersiniz, Serengil'in annesinin telefona bağlanmasını dersiniz tam bir curcuna!

Serengil kendi programında Ergen'in boşanmasıyla ilgili sözler sarfetmiş ve ardından Ergen yargıya başvurarak konuşma yasağı getirmiş ve yasağa uymayan Serengil için hapis cezası kesinleşmişti. Programın içeriği bu!

Seren Serengil 3 günlük hapis cezasını çekmek için içeriye alınmış mı, alınmamış mı bilmiyorum takip etmediğiim için ama Türkiye Cumhuriyeti Adalet yasaları gereğini yapmıştır diye düşünüyorum.

Bakınız sevgili okurlarım ülkede ne tür olaylarla hukuk meşgul ediliyor ve Serengil Ergen için gıybet yaptı diye bakın nasıl bir ceza veriliyor. 3 gün hapis ceası..

Bu arada Gülben ve Serengil'in dostlukklarını görmeniz için de daha önce çekilmiş olan fotoğrafını koydum yazımın sol köşesine.

Kararı sizler verin.

Bakınız sevgili sanatçılarımız, eğitimsiz koşullarda piyasa ekonomisi modeli sürecini yaşamakta olan ülkede hiç bir şey eskisi gibi değil artık. 20-25 yıl öncesinde yapay magazin haberleriyle gündem oluşturarak reyting rekorları kırılıyorken ve de büyük büyük rakamlara bile rakam demiyorken bugün yok artık!

Herşeyin bir çıkışının olduğu gibi inişi de oluyor maalesef. Bu durum reel sektör için de aynı şey söz konusudur. Kural değişmez!

Ben medya tarafından oluşturulmuş olan (istisnalar hariç) şarkıcılara ve türkücülere sanatçı kimliğini yakıştıramıyorum.

Şöhret olmak ayrı şey, ünlü olmak ayrı şey.

Şöhret olabilirsiniz. Büyük rakamlar da kazanabilirsiniz ama kalıcı olmanız oldukça güç! Çünkü kapitalizm'in çarkı içinde yer almaktasınız.

Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı kesen bir sistemdir.

Durum böylle olunca da kalıcılığınızı sürdürebilme kaygınızla yapay bir takım yollara başvurmak durumunda kalıyorsunuz.