Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '09

 
Kategori
İnançlar
 

Şeri'at/ Şer-i hukuk

Şeri'at/ Şer-i hukuk
 

www.kralsayfa.com


Taliban yönetimindeki birimde şeri’at hükümlerine göre bir kız çocuğu ailesinden olmayan erkekle sokakta dolaşınca ağabeyleri tarafından dövüldü.

Şeri’at hükümlerine göremi? Yoksa taliban hükümlerine göremi? Bu iki soru taban tabana zıt olduğundan günlerdir birçok kitap ve mecmua karıştırdım bildiğim konuları tekrar tekrar okudum.

Şeri’at kelime anlamı ile islamiyetin emir ve yasaklarının hepsine (şeri’at) veya (ef’al –i mükellefin) ve (ahkam-ı islamiye) denir.

Amel edilecek yani kalp ve beden ile yapılacak ve sakınacak şeylere (ahkam-ı şer'iyye) veya kısaca şeri’at denir.

Osmanlı hukukunun bu hususta genel bir fikir verdiği kanaatindeyim.

O halde Osmanlı Devleti Müslüman bir devlet olduğu gibi, hukuk nizâmı da İslâm hukukundan başka bir şey değildir. Ancak bu hukuk sisteminin hükümleri, kaynakları itibarıyla iki ana kola ayrılmaktadır ve bu iki ana koldan birine kaynaklarını belirtme açısından şer’i hukuk (şer’-i şerif) ve diğerine de örfi hukuk (kanun-ı münif) denmiştir. Şimdi bu ayrım üzerinde kısaca duralım;

Şer’î Hukuk ve Örfî Hukuk Ayırımı

A) Şer’i Hukuk ve Kaynakları: Osmanlı hukukunda şer’i hukuktan kastedilen. Kur’an, sünnet, icm'a, ve kıyas gibi şer’i deliller vasıtasıyla İslam müçtehitlerinin fıkıh kitaplarında taktim ettikleri hukuki hükümlerdir. Osmanlı Kanunnamelerinde şer’ yahut şer’-i şerif diye geçmektedir. Bunlar, hiçbir şahıs veya heyetin onayına gerek olmaksızın geçerlidir ve bütün Müslümanları da bağlar (Müslüman olmayanları hariç). Osmanlı Hukukunda hususi hukukun tamamına yakını ve amme hukukunun da yüzde seksenini, bu çeşit şer’i hükümler teşkil eder. Ancak bu ifadelerin manası, devlete özgür iradesine bırakılan başka hukuki hükümlerin olmayacağı manasını ifade etmez veya bunların dışındaki hukuki mevzuatın gayr-ı şer’i olması gerekmez. Bu çeşit şer’i hükümlerde kanun koyucu Allah ve O’nun resulüdür.

Şer’i hukukun kaynakları iki kısma ayrılmaktadır:

Birincisi; asli kaynaklardır ki, edille-i şer’iyye olarak da bilinir ve Kur’an, Sünnet, İcma' ve Kıyas olmak üzere dört tanedir. İkincisi ise, tali kaynaklardır ki, örf, âdet ve kaideleri içerir.

B) Örfî Hukuk ve Kaynakları: Yukarıdaki izahlardan anlaşılacağı üzere, idare, ceza, anayasa, mali hukuka dair bazı meselelerde ve özel hukukla ilgili içtihadi mevzularda, İslam hukuku ulül-emr denilen halife ve benzeri devlet yetkililerine, biraz sonra açıklayacağımız sınırlar içerisinde salahiyet tanımıştır. Aslında, İslam hukukunun tali kaynakları kullanılarak ve örf-âdet kaideleri esas alınarak, ister zamanın ulül-emri ve isterse müçtehit hukukçular tarafından hazırlansın hukukî mevzuatın tamamına, adet hukuku veya örfi hukuk denmektedir. Osmanlı hukuk nizamındaki istimaliyle örfi hukuk tabiri, İslam hukukçularının siyaset-i şer’iyle, kanun, yasa ve benzeri ifadelerle eş anlamlı hale gelmiş ve manası genişlemiştir. Osmanlı hukuk düzeninde örfi hukuk deyince, sadece âdet hukuku değil, şer’i hükümlerin kanun tarzında karar nameler de dâhil olmak üzere, ulül-emre tanınan sınırlı salâhiyetin ürünü olan hükümler akla gelmektedir. Bunların kaynağı da, İslâm hukukunun talî kaynaklarıdır.

Yukarıda görüldüğü gibi şeri’at dinin temellerini gösterirken kanunlara şer’i şerif denmektenim.

Amerika da suçluları zehirli ine ile öldürüyorlar bu onların kanunu Hıristiyan veya Musevilerin değil

Afganistanda yabancı erkekle gezen kızı dövüyorlar bu da onların kanunu islamiyetin değil.

 
Toplam blog
: 72
: 727
Kayıt tarihi
: 22.04.08
 
 

1956 Erzurum dogumluyum. 46 Yıldır İzmir'de yaşıyorum. Uzun süredir Milliyet blog'u takip etmekteyim..