Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '12

 
Kategori
Deneme
 

Seringül Hanımın halleri

Seringül Hanımın halleri
 

Seringül Hanımın hepimiz gibi iki gözü vardı. Bizden farkı, tavanda aynalar varmış gibi hep gözü yükseklere bakardı. Bu nedenle toprağı hiç görmezdi onun gözü.

Seringül Hanım, boyunca iki parçaydı. Sol yanı arzularına odaklı, sağ yanı hırslarına koşardı. Aslında, tepeden tırnağa da çaresizlikti Seringül hanım.

O, bir gün elli, bir gün on beş yaşını yaşardı. Ancak, merdiven çıkarken nefesi kesilince altmışından yetmişine merdiveni kendisi dayardı. Görüntüsüyle bir dubayı andırsa da yine de hiçbir koyda hiç bir işe yaramadı Seringül Hanım.

Ağaçlardan en çok çamları severdi. Onun için de sık sık çam devirirdi. Evindeyken de camları. Pencereden bir bir gelenin geçenin, gelmiş ve geçmişini sayardı. Bu kadarıyla da kalmazdı Seringül Hanım meraklıydı. “Kim, kiminle”,” nerede, nasıl”ın yanında, bir de,” neden” ve “niçin”i de  sorgulardı. Çünkü, cevaplarını bulmak ilk görevlerindendi onun.

Seringül Hanım her türlü yemeyi severdi. Biraz, anne ve babasından, biraz eş dost akrabasından, sonra da sırada kim varsa hepsinin ömründen ömür yerdi. Seringül Hanımın ayrıca, üstüne bol miktarda miras yediğini herkes bildiği için, o’da bunu hiç inkar etmezdi.

Seringül Hanım hiç kıskanç biri değildi. Kimsenin ne malında, ne canında gözü vardı. Çarşılarda dükkanları, caddelerde apartmanları sıralıydı. Komşu malları onun için sıradandı, kıskanmaz ve göz koymazdı.

Seringül Hanım bizim gibi tuhaf değildi. Hiç işi başından aşmazdı. İş onun için yediklerini sindirmekten ibaretti. Buna bile zorlandığı zamanlarda yardımcısına seslenir tuvalete hazım çayını getirtirdi.

Seringül Hanım’ın balıkları da vardı, alıkları da. Onlara her gün yem atar, eğlenirdi.

Gülerken güzelleşirdi Seringül Hanım, lakin kendisi bunu bilmezdi. Güzellik maskeleriyle gezerken çirkinleşir, bunu da ona kimseler söyleyemezdi.

Bir Sevda’sı vardı yanı başında. Bir an olsun Seringül hanımı terk etmezdi. Hizmetçisi Sevda öksüz ve yetimdi. Yalnızdı ve yalnızca karın tokluğuna çalıştığı için de hizmette asla kusur etmezdi. Seringül Hanım onun hakkının ödenmeyeceğini bildiği için o’na tek bir kuruş ödemezdi.

Seringül Hanıma duyurulamazdı ama, çok zaman, o biraz Kurt’a, biraz Kuzu’ya benzetilirdi. Belalıydı ancak çok zaman o belli etmezdi. Ay haline göre ruh halini değiştirirdi.

Seringül hanımın soy ağacı çok dallı budaklıydı. Her bir daldan onlarca kırmızı elmalar sarkmaktaydı. Seringül hanım kırmızı elmaları sevdiğinden, soyağacındaki her yüzü kendisi bizzat kızarmaktaydı.

O aslında kızaran elmalara hiç güneşi göstermezdi. Onun önünde de, ardında da hep gece vardı. Ve gün gibi Seringül Hanımın  Ar-sızlığı ortadaydı.

Nevin Kurular

Not:  Gerçek ve mecaz anlatım örneklemesi

nevinkurular@hotmail.com

Yayım hakkı yazarına aittir.İzinsiz çoğaltılamaz

 
Toplam blog
: 47
: 832
Kayıt tarihi
: 27.02.08
 
 

Şiirlerim 1979 yılından bu yana yayınlanmakta. 50 ye yakın antolojide, 4 özel sayıda, edebiyat de..