Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '13

 
Kategori
Edebiyat
 

Şerko Bekes’i yıldızlara uğurladık

Şerko Bekes’i yıldızlara uğurladık
 

ŞÊRKO BÊKES


O, zalimlere başkaldıran mazlum ve acılı bir halkın en yiğit, en duyarlı ve en yetenekli oğullarından biri, Kürt halkının en soylu özlem ve düşlerinin yoğunlaşmış ifadesiydi.

Peşmerge olarak Saddam’a karşı savaştığı günlerinde şöyle yazıyordu:

Bu gece
Burada
Ova kâğıt
Silah kalem
Irmak virgül
Ve taş da noktadır
Ben de
Ünlem’im…


Kürt edebiyatının gökyüzündeki en parlak yıldızlarından biri kaydı: Şêrko Bêkes (1940-2013 / Türkçe anlamıyla ‘Kimsesiz Dağ Aslanı’);

1940’taSüleymaniye kentinde doğdu. 26 şiir kitabı olan ve şiirleri ABD ve Kanada’da lise ders kitaplarına giren Bêkes, 4 Ağustos’ta İsveç’te yaşamını yitirdi. Şêrko Bêkes'in cenazesi, Hewler'de resmi ve yığınsal bir törenle karşılandı. Cenazenin Süleymaniye ulaşmasının ardından kent merkezindeki Azadî Parkı’nda tören düzenlendi. Törenin ardından Bêkes, vasiyet ettiği gibi müzikler eşliğinde parkta Saddam rejimi tarafından 1983’te katledilen Kürtler için kurulan Şehitler Anıtı’nın yanına gömüldü.

Kaybedilen, yalnızca yetenekli bir şair değil; aynı zamanda acılı mazlum bir halkın verdiği özgürlük mücadelesinin ortak çığlığı ve gür sesiydi. Ve o aynı zamanda güzel bir dünyayı muştulayan, onun için savaşan bir devrimciydi.

Şêrko Bêkes'in ölümüyle "Kürt edebiyatı/şiiri, bir söz ustasını, bir dil emekçisini, bir mısra dizgecisini, bir özgürlük savaşçısını, gerçek anlamda bir pêşmergeyi, Saddam zulmüne karşı sadece sözcükleri, sesiyle, imgeleriyle değil, elde mikrofon, elde silah başkaldırmış bir gerillasını, dağların olduğu kadar kentlerin de bir modern zamanlar ozanını kaybetti. Geride şiire ve özgürlüğe adanmış onurlu bir ömür bırakarak.

O, 1965 yılında Bağdat’ta üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, Güney Kürdistan’da, kartal yuvası dağların arasındaki Balekiyan Vadisi’nin derinliklerinde bir mağaradan, ilk kez yayın yapan bir radyodan, “Lêre Dengê Şoreşê ye!/Burası devrimin sesidir” diyerek peşmergelere şiirler okuyan şairdir.

O, çoğu küçük pilli radyolardan, kükrer gibi ahenkle yükselip inen, acılarını dile getirirken umutlarını müjdeleyen, çağlar ötesinden gelmiş, çağlar ötesine işaret eden, korkusuz bir mitolojik kahramandır."(1)

O, bundan böyle dünyanın her yerinde mazlumların zalimlere karşı her başkaldırısında şiirleriyle savaşçıların cesaretini şahlandıracak ve umutları yeşertecek olandır. Kimi zaman bir savaşçının gür sesi, kimileyin de aşkı, özlemi en duyarlı, en incelikli imgelerle en yoğun biçimde yaşatan bir dil ustasıdır.

Şiirlerinden iki örnek:

BİRLİKTE
Bir akşam bir kör
Bir sağır ve bir dilsiz
Oturdular bir süre birlikte
Bir bahçede.
Hayat doluydular, zariftiler 
ve gülümsüyorlardı.
Kör gördü dünyayı
Bir sağırın gözleriyle.
Sağır duydu
Dilsizin kulaklarıyla
Ve dilsiz anladı ağız ve dudakların
hareketlerinden diğerlerini.

Ve üçü de aynı anda, birliktei
İçlerine çekiyorlardı kokusunu çiçeklerin.
 (1) 

Şêrko Bêkes

AYRILIK
Eğer gülü çıkarırlarsa
benim şiirlerimden
ölür yılımın dört mevsiminden biri.

Eğer çıkarırlarsa sevdamı
şiirlerimden,

ölür dört mevsimimden ikincisi de.

Eğer ekmeği çıkarırlarsa,
üç mevsimim öldü demektir.

Eğer özgürlüğü çıkarırlarsa şiirimden,
ölür bütün mevsimlerim
ve o zaman zaten
ben de ölürüm.
 (2)

Şêrko Bêkes

(1Sedat Yurttaş, Radikal, 19 Ağustos 2013
(2) Şiirlerin Türkçeleştirilmesinde Sedat Yurttaş ve Haydar Aksoy'un çevirilerinden yararlanıldı. 

 
Toplam blog
: 56
: 599
Kayıt tarihi
: 08.03.11
 
 

1948’de Tokat’ın Reşadiye ilçesine bağlı Bereketli köyünde doğdum. İlkokulu köyümde, ortaokulu Reşad..