Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '13

 
Kategori
Eğitim
 

Servisler ve Şoförleri

Daha birkaç gün önce bir ilkokul öğrencisi servisten indikten hemen sonra, hareket eden minibüsün altında kalarak hayatını yitirdi. Bu kaza minibüslerin ne kadar tutarsız ve dengesiz davrandıklarını bir kez daha gündeme getirdi.

Okula gidip de servise binmeyen hemen hemen yok gibi. Gerek ekonomik özgürlüğün artmış olması, gerek başkalarını kıskanma neticesinde ve gerekse anne babaların gençlikte sahip olmadığı, olamadığı imkânları çocuklarına sağlama babından olsun, ebeveynler liseye giden çocuklarına bile, okul yakında da olsa servisle gönderiyorlar.

Aileler ellerinde, avuçlarında ne varsa, çocuklarına en güzel eğitim vermek ve çocuklarını hiçbir şeyden mahrum bırakmamak adına;  yeme, içme barınma, ulaşım, teknolojik olarak her türlü kolaylığı sağlamaya azami gayret ve çaba gösteriyorlar. Yeri gelip boğazından kıstığı, yeri gelip mutfağından kestiği paraları; “çocuklarım ileride rahat etsin, huzurlu olsun, bir meslek sahibi olsun, kimseye muhtaç olmasın, kendi ayakları üzerinde dursun” diyerek çocuklarına harcarlar. Dershanelere gönderirler, servis tutarlar, yemek yemeleri için, arkadaşlarına mahcup olmasın diyerek, ceplerine fazladan harçlık bile koyarlar. Sürekli bir beklenti içerisinde hayatlarını idame ettirirler. Öyle bir an gelir ki yapılan bütün harcamalar verilen tüm emekler bir an da heba olur, uçuverir. Bir trafik kazası, bir dikkatsizlik, adres sormayan kör bir kurşunla sonlanıverir minicik hayatlar.  Yüreklere ateşler düşer,  kalpler vurgun yer, gözlerde yaşlar sel olup akar, bir türlü dinmek bilmez.

İşte o sebeplerden bir tanesi de servisler ve servisleri kullanan servis şoförleridir.

Aynı duygu ve düşüncelerle ben de çocuklarıma, benim yaşadıklarımı yaşamasınlar diye hep servislerle okula göndermeye çalışırım. İyi mi ediyorum, yoksa kötü mü ediyorum, tartışılabilir önemli bir konudur. Şuuraltına yerleşmiş saklı bir düşünce şekli de diyebilirsiniz. Elimden tutup okula götüren biri olmadığı gibi, servise binmek bir yana, tam 45 dakikalık bir yolu gitmem gerektiği halde, cebime de kimse 5 kuruş bile koymazdı. “Yaşadıklarımızı yaşamasınlar” diye çocuklarımıza her türlü kolaylığı ve imkânı sağlamaya çalışıyoruz.

Bu imkân sağlamadan dolayı, çoğu kez servis şoförleriyle tartıştığımız zamanlar olmuştur. Servis şoförünün;  “bana karışmaya hakkın yok, istersen çocuğunu vermezsen, olur biter” diyerek bir de tersleyebiliyor. Susmak zorunda kalıyorsun; çünkü başka servis olmuyor, en azından ikamet ettiğin yerde, gidilen istikamette başka servis bulunmuyor. Mecburen katlanmak zorunda kalıyorsun, kızsan da, sitem etsen de…

Servisçiliğin de kural kaideleri olmalı,  vardır da. Önemli olan bunlara ne kadar riayet edildiğidir. Emniyetin verdiği seminerler, şoförlere uygulamalı yapılan çalışmalar, zaman zaman kesilen cezalar, sanırım yeterli gelmemekte ve caydırıcı olmamaktadır.

Servislerin kural ve kaidelere, trafik işaretlerine,  tam anlamıyla uyduğunu göremezsiniz. “İstisnalar kaideyi bozmaz” kabilinden bihakkın uyanları tenzih ederim.

Servislerin çoğunda hostes bulunmaz. Masrafları kısmak adına, öğrenciler kendi hallerine bırakılır. Servis taşımacılığı bir hostes,  bir rehber gözetiminde yapılmalıdır.

Servisler, hız kurallarını ihlal ederek, başka işlerine kavuşmak için, öğrencilerin servis içindeki halleri pek dikkate alınmaz.

Servislerin içerisinde güya öğrencilerin istekleri doğrultusunda,  kültürümüze uymayan, yozlaştırıcı, ne olduğu belirsiz müzikleri volümlerini sonunu kadar açarak, çevrede ses ve söz kirliliğine sebep oluyorlar.

Servislerde şoförler, öğrenci sayısını azaltmamak adına, öğrencilerin yaptığı her söylem ve davranışa müsamaha gösteriyorlar.

Servisler, özellikle anaokulları ve 1. Sınıf öğrencileri tam yerlerine oturmadan ya da inmeden, hızlı kalkış yaptıklarından; çeşitli yaralanmalara ve öğrencilerim korku ve panik içinde kalmalarına sebep olabiliyorlar. Servis pencerelerinden kafalarını çıkarıyorlar.

Servisler, bir an önce öğrencileri okula kavuşturup, “diğer işlerime kavuşayım” diyerek, trafikte seyreden yayaların, diğer sürücülerin hayatlarını tehlikeye atarak, kazalara sebep olabiliyorlar.

 Durup derinlemesine düşünmek gerektiği kanaatindeyim.

Acaba suç servis şoförlerinde mi?

Acaba suç servise çocuklarını verip, sonra hiç ilgilenmeyen öğrenci velilerin de mi?

Servislere daha fazla denetim yapmaları gereken trafik mensuplarında mı?

Aslında suçlu aramaktan ziyade, topyekûn bir denetim mekanizması oluşturarak; hep beraberce bu işi bir düzene oturtmak gerekiyor.

 

 

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..