Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '09

 
Kategori
Müzik
 

Sesine sığındığım sanatçılar-1

Sesine sığındığım sanatçılar-1
 

Bütün Dünya'nın tanıdığı, bizim tanımadığımız, Sabahat AKKİRAZ


Küçüklüğümde kendime ait ne bir müzik çalarım ne de müzik aletim oldu.
İstemiş olsam da, almak için elini oynatan bile olmadı. Alacak param da bulunmadı.
Sandal(Davulga) ağacından beş delikli bir kaval yapıp çalmaya çalıştım.
Müziğe ilgim vardı. Müzik aletim yoktu. Ortam yoktu. Emanet bağlamalara dokunduğumda, hepsi bana ters geldi.
Çünkü, ben solak bir adamım.
Herkes sağ elini kullanıyor. Ben sol elimi.
Fikir olarak ta, “beynimin ve kalbimin” sol yanı çalışıyor.
Ne yapayım, ben böyle bir adamım.
35 yaşında saz satın aldım.50 yaşında “kaval” takımı aldım. Kısacası bu müzik işine biraz erken başladım.
35’inde saza başlayınca, ”kırkından sonra saza başlayan mezarda çalar” deseler de, kendi çapımda iyi saz çalarım ve de söylerim.
Kavalı da kendim için çalarım. Dinleyene de itiraz etmem.
Yazdığım bütün şiirleri de müziklendirdim. Müzik piyasasında benim şarkılarımdan, çok kötü şarkılar dolaşıp duruyor. “Ölüler Kentinin Ozanıyım” desem de, ben bir “Çeyrek Ozanım.” Yarın “yarım” yarından sonra da “Tam Ozan” olacağım.

“Klasik Müzikle” tanışmam. Türkiye Radyolarında yayınlanan, “Dilek Kutusu” ile oldu.
Türk Sanat Müziği’ne emek vermiş bestekârların ve güfte yazarlarının çoğunu bilirim.
Türk halk Müziği’nde, yöreleri, ozanları, âşıkları bilirim. Yöresel tavırları ayırt ederim. Kendime göre beğendiğim sesler ve sığındığım “müzik limanlarım” vardır.

Aslında müzik dinleme konusunda, “obur” birisiyimdir.
Her tür müziği dinlerim.
Hepsinde de bir güzellik bulmaya çalışırım.
Kırılıp atılmış bir kasetin içini alıp, tamir edip dinlediğim çok olmuştur.
Birde “çöp kutularından”, tesadüfen görüp aldığım çok eski plaklar ve kasetler vardır elimde.
Benim deyişleri, semahları, kısacası “türkü” okumada beğendiğim seslerden birisi “Sabahat Akkiraz’dır”
Sabahat Akkiraz’ın sesi, yorumdaki ustalığı başka bir anlam yükler türkülere.
Çok dinlediğim, fark edemediğim bir türküyü, O’nun” sesi ile yeniden keşfederim. İlk defa dinliyormuş gibi de dinlerim.
Kendisiyle tanışmadım, yakından görmedim. Bir gün tanışırım inşallah.
Televizyonda gördüğüm kadarıyla, sade bir giyimi, abartısız bir makyajı var. Özel sahne kıyafeti kullanmıyor. Sesi ile ön plana çıkan, güzel bir insan işte.
Sahneyi dolduruyor. Alanları da hayranları dolduruyor.
Magazine yem olmayan, ”tam bir sanatçı”
Halkın sanatçısı.

Uluslararası bir kariyeri de var.
Çoğunlukla kendi derlediği eserleri (türküleri) seslendiriyor.
Sümmani Baba’nın “Ceylan Gözlerine Kurban Olduğum” adlı eserini paylaşayım sizlerle. Bu türküyü dinlemenin hoşluğu anlatılamaz. Tabii ki, Sabahat Akkiraz okuyorsa.

Ceylan gözlerine kurban olduğum.
Tanrı selamını almaz mısınız?
Mevlam sizi süs için mi yaratı.
Biz gel demeyince gelmez misiniz?

Gurbete gidenler azığın alır.
Kimisi giderken kimisi gelir.
Kimi sevap için Kâbe’ye varır.
Kâbe kapınızda bilmez misiniz?

Sümmani’yem ey dil yâre n’iderim.
Başım alır diyar diyar giderim.
Yarın mahşer günü dava ederim.
Siz mahşer yerine gelmez misiniz?

Sabahat Akkiraz hakkında söylenmiş ilginç sözler.

“1997 de Londra Caz Festivali’nde söylediği alevi karşılaması ile yeri göğü inleten, Fikret Otyam’ın deyişi ile turna avazlı kişi.”

“Sadece kendisine özel bir hayran kitlesi olan türkücü... Bu kitle genelde şarkıcının tipine, şurasına, burasına değil de sesine ve yorumuna bakar...”

Dünyada da tanınmaya başlamış, hatta Fransızların bile Fransız kalmayıp Belçika’yla ortak yapım belgesel hazırladıkları “Türklerce de tanınması gereken” Dünya’nın en büyük etnik şarkıcılarından biri.

“Türkü söylemek için yaratılmış kadın.”

”Kınalı Kar’ın” jeneriğindeki türkücü.

O hele bir, “Arguvan Uzun Havası” söylesin, hele bir bir ''seni seven sevmesini bilmemiş''i salsın kulaklarımıza. Herkes sussun, gözler dolsun. Öyle güzel bir kadın işte.

Çok çok güzel ve doğal yorumunun yanı sıra gözlerindeki ışıltı ve gülümsemeyle insanı gönülden gönüle giden gizli yolun varlığına inandıran "türkü çınarı".

Sabahat Akkiraz’ın hayatı ve kariyeri.

1955’te Sivas’ta doğdu. Ailesinde müzikle uğraşanlardan etkilendi.13 yaşında Arif Sağ ve Orhan Gencebay’ın sazları eşliğinde ilk 45’lik plağını Mahmut Erdal ile çıkardı. Aynı yıl ailesiyle birlikte Almanya’ya yerleşti. Orta ve lise eğitimini bu ülkede tamamladı. Bu süreçte müzikten hiç kopmadı. Ustalarım dediği; “Feyzullah Çınar, Aşık Daimi, Davut Sulari ve Muhlis Akarsu” ile tanıştı ve desteğini gördü. 1983 yılında ilk profesyonel albümü "Şafak Söktü’yü” Musa Eroğlu ile yaptı.

1985 yılında istanbul'a taşındı ve aynı yıl Arif Sağ ile çalışmaya başladı. Şimdiye kadar bir çok albüm ve LP yaptı. Albümlerinde çoğunlukla kendi derlediği türküleri, deyişleri ve uzun havaları seslendirdi. Seslendirdiği derlemeleri dışında yüzlerce derlenmiş eseri de arşivinde bulunmaktadır. 1996 yılında “London Jazz Festivaline” davet edildi. Grand Union Orchestra ile Echoes From Anatolia (anadolu'dan yansımalar) projesini hazırladı. Başta London Jazz Festivali olmak üzere Londra, Dublin ve Glasgow ‘da 10 konser yaptı. Bu çalışma aynı zamanda bir halk müziği sanatçısının Jazz ve türküler üzerine hazırladığı ilk uluslararası proje olması açısından da önemlidir.

1999 yılında Queen Elizabeth Hall’de "womens of tradition’’ projesinde Türkiye'yi temsil etti. Aynı yıl Echoes From Anatolia konserleri Redgold Music tarafından kaydedildi ve tüm dünya da satışa sunuldu.
2000 yılının şubat ayında Fransız Kültür Bakanlığı tarafından Fransa’ya davet edildi. 11 Şubat 2000 Cite de la Musique Paris, 13 Şubat 2000 Dieppe ulusal sahne, 15 Şubat 2000 Saint Claude şehri kültür merkezinde 3 konser verdi. Aynı yılın haziranında lyon da "Doğu Festivaline" çağırıldı. 25 Kasım 2000 de etnik müziğin mabedi kabul edilen "theatre de le ville" de konser verdi. Fransız-Belçika ortak yapımı olarak hayatı ve çalışmaları belgesel yapıldı. Bu belgesel mezzo ve müzik adlı tv kanallarında yayınlandı. Belgesel yakında tüm dünyada yayınlanacaktır. 2001 Şubatında Hollandalı ünlü şanson şarkıcı Jasperina de Jong ile 5 konserlik Hollanda turnesi yaptı. 31 Mart–1 Nisan tarihlerinde brezilyanın Sao Paolo kentinde iki konser veren Sabahat Akkiraz türküleri ilk defa, güney Amerika'ya okyanus ötesine taşıdı. (www.türküler.com)

1982 ile 2007 yılları arasında 20’ye yakın albüm yapmış bu değerli sanatçımız.

Oluşturduğu ve çıkan albümleri şunlardır.

Şafak Söktü-1983
İnsana Muhabbet Duyalı-1985
Bir Gerçeğe Bel Bağladım-1986
Boş Yere Kavgayı Zahmet Biliriz-1987
Fazilet-1988
Yalan Dünya-1990
Bendeki Yaralar-1992
Dostların Anısına-1993
Dağlar Kardeşimi Geri Verin-1994
Yiğit İnsanların Türküleri-1996
Türkülerle Gide Gide-1998
Yüreğimin Sesi-1999
Deli Derviş-2000
Lâmekân-2002
Kaygusuz-2003
Seyran-2005
Türkü Hayattır-2007

Türkü tadında olsun günleriniz.

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..