Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '17

 
Kategori
Fizik
 

Sesler Üzerine

Sesler Üzerine
 

Sesi nasıl tanımlarız? Ben sesi kulağımın duyduğu algılayabildiğim beynimin algılayabildiği titreşimler diye algılayabilirim. Mutlaka bu yazıyı okuyanlar da kendilerince farklı şekillerde tanımlayabilirler.

Farklı sitelerde “SES Kulağın duya bileceği basit titreşimlerdir. İnsanların birbirleriyle iletişim kurmaları, duygu ve düşüncelerini aktarabilmeleri için konuşmaları gerekir.” 

“Ses, canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir. Fiziksel boyutta ses, hava katı sıvı veya gaz ortamlarda oluşan basit bir mekanik düzensizliktir. Bir maddedeki moleküllerin titreşmesi sonucunda oluşur.” 

“Ses bir enerji türüdür. Ses titreşimle oluşur, titreşimi enerjiye dönüştürür. Sesin kuvvetine gürlük denir. Desibel (db) ile ölçülür. Örneğin kalkış yapan füze 120 desibel ses üretir. Yüksek sesli müzik 90 desibel üretir. Normal insanın konuşması 50-60 desibel gücüne eşittir.” 

“İnsan kulağı 20-20.000 Hz aralığındaki titreşimlere tepki gösterir.” 

Diğer canlılar ise;
Mavi balina=2- 20 Hz,
Katil balina(Orka)=0.5-125.000Hz
Fil =1 Hz ile 20.000Hz
Gergedan=5 Hz te birbirlerine sinyal gönderirler
Güvercin=0.1 Hz kadar düşük sesleri duyabilir.
Fare=1000-100.000 Hz
Kedi=100-60.000Hz
Yarasa= 2000Hz ile 110.000Hz arasındadır.
Köpek=65-45.000Hz 

Bilindiği gibi bir ölçü biriminin normalde Hz olarak kabul edilen değeri varsa, miliHz, mikroHz, nanoHz, pikoHz gibi alt değerleri varken, aynı değerin üst değerleri de vardır. KiloHz, MegaHz gibi üst değerleri de vardır.

İnsan kulağının duymadığını yok zannedebilir ancak duyulmayan sesler de aslında yok demek değildir.

Bizim duyamadığımız sesler var ve duyulabiliyorsa birileri bu sesleri kullanarak bir sürü deneyler yapabilirler. Yapmamaları için neden yok. Normalde insan gördüğüyle yetinseydi, mikroplar, elektronlar, yıldızlar, gökcisimlerinin hemen hemen hiçbirini göremediğini yok zannedebilir. Ancak bugünkü teknoloji ile binlerce kilometre uzaktaki yıldızı görebiliyoruz. Gözlerimiz yeterli olsaydı mikropları da yok kabul edebilirdik ancak varlar. Hayatımızın birçok evresindeler.

Sesler de aynı şekilde olmalı. En başta görmekten çok daha fazla enerji gerektirdiğini düşünüyorum. Ses boşlukta yayılmıyor. O zaman belki de gökyüzüne kaçmasına da imkân yok olması lazım. Söylediğimiz her sözün karşımıza delil olarak konulancığına dair İslam Dininde olan, oluşan inançlar sesin asla kaybolmadığının da delili olmalı.

Sesin bir enerji olarak ortaya çıktığı aynı şekilde, mikroHz frekansındaki sesler, miliHz arasındaki sesleri bizler duyamıyorsak bunları başkalarının duymadığından nasıl bilebiliriz? Birilerin bunu pekala duyabilir. Belki de aklımızdan, zihnimizden geçirdiğimiz sesler de nanoHz seviyesindedir ve bunu ölçebilenler kafamızdan geçenleri de pekala duyabilirler.

Ses bir enerjiyse ve enerjinin korunumu kanununa göre ses enerjisinin yok olmaması lazım. Dönüşen seslerin acaba ne kadarı dönüşüyor ve dönüşüm oranında verim nedir? Bir mikrofon sesi dönüştürmek için, nanoHz, pikoHz seviyeleri düşünülünce son derece kaba ve ilkel olmalıdır.

Sesler belki de tıpkı fare kovucu, sinek kovucu gibi ses yayan basit elektronik cihazlar kullanıldığı gibi insanlar üzerinde de kullanılıyordur.

İnsanları uyuşturma, isyana teşvik etme, insanlara sesler gönderme, alma ve para harcama güdülerini tetiklemede de sesler kullanılabilir. Basit bir elektronik devre halinde fare ve sinek kovucu hatta uçak kanatlarına giden kuşların kovalanması amacıyla kullanıldığını biliyoruz. Kuşları uysallaştıran, yönlerini çeviren, hareketlerini kontrol eden ses teknolojisi, birçok şeyler için kullanılabilir mi? Bence kullanılması lazım. Hatta kayıt altına alınıp dosyalanabiliyor da olması gerekir. Zihin gücüyle birçok iş yapılabiliyor. Bilgisayara kumanda ediliyor. Makineler çalıştırılabiliyor. Seslerle de aynı şekilde beyinlere hükmedilebilmesi gerekir.

İnsanların da sesleri kontrol etmek suretiyle veya uygun frekanslarda sesi insanlara yönlendirmek suretiyle birçok iş veya işler yaptırılması kısacası güdülmesi mümkün olmalıdır. Belki de güdülüyoruzdur.  

Konuyu detaylandırabilirdim ancak okuyanları fazla da sıkmamak gerektiğini düşünüyorum. Umarım anlatmak istediklerimi anlatabilmeyi başarabilmişimdir.

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..