Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '08

 
Kategori
Edebiyat
 

Sesli düşünce mektupları

Sesli düşünce mektupları
 

Selahaddin İÇLİ


Dünyada bir tek ölümün yaşı, saati, rüşveti imtiyazı ve iltiması yok.
Fazıl Hüsnü Dağlarca'yı da ebedi hayatına yolcu ettik. Ne mutlu ona ki, bu dünyaya gönül imzasını bırakan büyük insanlardan. Tıpkı sizin gibi bestekarım, dostum Selahaddin İçli hocam gibi.

14 Ekim'de sizi uğurladığımız günün ikinci yılında, başucundaydık. Çok sevgili murad'ınla kucak kucağaydınız. Torunların gelinin, sevgili eşin Pınar ve bir elin parmaklarını geçmeyen dostlarınızla...

Yıllarca öğretim verdiğiniz konservatuar talebeleriniz de gelmişti. Tabii altmış yıllık can dostunuz, arkadaşınız Nevzat Atlığ beyendi ve Sadun Aksüt'de yanınızdaydı. Nevzat hocam anılarını anlattı. 1941 de sıra arkadaşlığıyla başlayan hiç bitmeyen dostluğunuzu. Hatta talabe numaralarınız bile hep birbirini takip edermiş.''Sizi çok severdi ''dedi. Ne güzel ki, o da bende bir çok dostu gibi bunu yaşarken de biliyorduk. Nevzat bey söz verdi bana anılarını anlatacak, bende yazacağım kısmet olursa.

Dört yıl evvel, üç Eylül torunumun doğum gününde gelmişti haber. Tek evladınızı kaybetmiştiniz. O vakur inançlı duruşunuzu, kendinizi bir yana bırakıp sevgili Pınar'ı gelininizi torunlarınızı nasıl sarıp sarmaladığınızı hiç unutmuyorum. Ertesi gün sabaha karşı karşılıklı koltuklarda acıyla otururken bir şiir dökülmüştü dudaklarımdan.

Gözleriniz yaşlıydı. Sizi üzdüm diye çok üzülmüş ve özür dilemiştim. Teşekkür ettiniz.''Hemen yazıp lüfen bana verirmisiniz'' dediniz. Ellerim titreyerek yazdığım kağıdı alıp cebinize koydunuz elinizi üstüne bastırarak.

Eyvah düştü canan toprağa,
Toprağın MURAD' ı oldu.
Nilüferler solgun, çiçekler küskün,
PINAR, ların suyu kurudu.
Şiirler ağlıyor,
Besteler bitap,
O İÇLİ bir şarkıydı,
Kalplerde sessizce uyudu..

Bilgisi, nezaketi, saygısı sevgisi ve vefasıyla örnek bir insandı o. Sizi ve sizin gibi böylesine değerli insanları tanımak ve yaşamak... Hele değer yargılarının hızla değiştiği bir dünyada ayrıcalık.

Yalnızca maddiyata endeksli, kavga vefasızlık ve her gün yitirdiğimiz evlatların, insanların acılarıyla dolu bir yaşam tarzına dönüştü hayatımız. Dünlerde bu kısır döngülerle geçti. Ama artık yarınları kurtarma ümidimiz olmalı.

Siyasetinden sanatçısına kadar yarına imzasını bırakacak insanların durup bir düşünmeleri lazım.

Ölümün yaşı, saati rüşveti iltiması yok. Ama yapıtları, kahramanlıkları, bilimsel nitelikleri ve sanatlarıyla asırların ötesinden hala ışık yayan ve yaşayan insanları düşününce...

Yüreğiyle sevgi ekenler, geride kalıcı izler, eserler güzellikler bırakanlar hiç ölmüyorlar galiba.

'TEK SEVGİ VARDI
GERİSİ ZATEN YAŞANMAMIŞTI..

Cansın Erol.

 
Toplam blog
: 181
: 613
Kayıt tarihi
: 15.01.08
 
 

Öğretmen olan anne ve babam. Ankara'da geçen cocukluk ve gençlik yıllarım. Evimize sık,sık gelen bab..