Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Şubat '12

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Sesli düşünmek veya çok seslilik

Sesli düşünmek veya çok seslilik
 

Çok seslilik hep bir ağızdan sesler çıkarmaksa bunu en iyi yapan işportacılardı.

Onlara da yasak geldi.

Korna çalanların da çok sesliliğe yardımcı olduğu söylenemez mi?

Ses ayarı sonuna kadar açılmış müzik aletleri vs.

Elbette bunlar çokseslilik değil gürültüdür.

Demokrasilerde fikrini söylemek,olaylara karşı duyarsız ve ilgisiz kalmamak, ert olarak varlığını hissettirmektir çokseslilik.

Hele de ileri demokrasi sözünü kullandığımız son günlerde bu daha da önemli.

Ancak bu söyleyiş tarzı da önemlidir.

Sesin nasıl çıktığı değil sözün nasıl olduğu önemlidir.

Ağzım var bende konuşurum cıvıklığıyla ortaya çıkıp bir anlamda ortalığı karıştırmaya kalkışmakla demokrasinin bir bağlantısı yoktur.

Mesel ortak akıl oluşturmaktır.

Toplumun fikirlerini öne sürüp istişare yapmasını sağlamaktır.

Herkes ipin ucunu kendi menfaatinin gerektirdiği yana çektiği bir yerde bunun gerçekleşmesi mümkün değildir.

Herkesin kabul ettiği doğrulara karşı çıkış yapmak, engellemeye kalkışmak gibi tavırların demokrasi veya çokseslilikle bir bağlantısı yoktur.

Olsa olsa terbiyesizlikle edepsizlikle bağlantısı vardır.

Her şey edebiyle olmalı.

Bu değeri işportaya düşürmemeli.

Ömrü çamurda geçenler yani çamura alışanların üzerlerine sıçratılacak bir damla çamurdan korkar veya ürkerler mi hiç?

Fakat çamur nedir bilmeyenler nokta kadar çamurdan kaçarlar.

Aslanlar geliyor diye telaşa kapılanlar ancak çakallardır.

Zira çakalların rahatı aslanlar gelince bozulabilir.

Ömürleri boyunca çınarlara sarılıp sarmaşık gibi hayat yaşayanlar bir süre sonra kendilerini çınar görebilirler.

Çınar elden gidince yerlerde sürünmeye başlarlar.

İnsan olan insanın kendisine bu soruyu sorup muhasebe etmesi gerekmez mi?

Demek istediğim odur ki;

Toplum adına, çok sesliliğe katkıda bulunan, akı karayı birbirinden ayırt edebilen, hakkı haksızlığı bilen, fikir üreten, beyin fırtınası yapabilen insanları görmezden gelirseniz çamur insanlarla baş başa kalıp cezanızı çekmek zorunda kalırsınız.

Yani kıymet bilmemenin cezası kıymet bilmeyenlerin eline düşülmesi olur.

Az öncede ifade ettim.

Önemli olan ses değil, sözdür dedim.

Sesi sözle birleştirirseniz işte o zaman adam gibi konuşmuş olursunuz.

Fakat sese söz veremezseniz o zaman bunun bir kıymeti kalmaz.

Etrafta bu anlamda ses çıkartan çok yaratık var.

Kalem ehlini kelam ehlini yazarı çizeri dikkate almak zorundasınız.

Birisi bir gerçeği yazdığında mutlaka onun altında çıkar aranılmamalıdır.

Bu karşı çıkışta çıkar arayanlarında mutlaka bir çıkarı olduğu unutulmamalıdır.

Her varlığın bir ortak yanı vardır.

Önemli olan bunu yakalayabilmektir.

 
Toplam blog
: 574
: 922
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Samsun Yazarlar Derneği (Kurucu) Başkanı. 12 kitabı neşredildi. Türk Güreşinin Sembol ismi Yaşar ..