Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '06

 
Kategori
Psikoloji
 

Sessiz isyanların başrol oyuncusu

Sessiz isyanların başrol oyuncusu
 

Bir çıkar yol bulamadığımız zaman, çaresiz almış başını gitmiştir.
Giden gitsin döner belki diye bekleriz kendimizi. Devam ederiz hayatımıza rutinlerimizle.
Ödenecek borçlar, yapılacak temizlikler, koşturulacak meşguliyetler bizimledir yine.
Kendimizi özleme dönemleri yaşarız zaman zaman.
Kapsama alanı dışındaki benliğimiz cevap veremez.
Sinyal alınır, algılanamaz bir türlü.
Ufak tefek aksaklıklar kulak ardı edilir.
Ardı sıra kesilmeyen işler yüzünden.
Kesmeye istenilen makaslar saplanır ruhumuza. 

Çocukluğun umursamaz günlerine dönülmek böyle günlerde nükseder.
Ya da babaevinde olmanın sıcaklığın hissetmek.
Yüzleşecek olduğunu bilmek huzursuz eder insanı. Kendiyle bile olsa.
Hesap kesim defterinde tarihleri sorgularken gün gün.
Haklılığa uzanacak mazeretleri arayıp bulmanın telaşı sarar.
Koşturma içinde, onikiyi vurmadan akrebinden ayırmayı başarabilmeli yelkovanı.
Sinsi sinsi zehirini akıtmamalı özlem.
Yabancılaşma yaşarken kalabalıklar içinde panzehire ulaştıracak kanatlar alıp götürmeli kendimi kendime doğru. 

Kendimizi özleme dönemlerinde aynalarlada kavgalıyız nedense.
Olduğundan çirkin, olduğun yaşlı göstermeye çalıştıkça camlar, körleştirmek kolaydır elimizdeki isle.
Kara isler; kara bahtımızın, kem talihimizin lekesi.
Şanstan yana yüzü gülmeyenler ailesinin umutlu ferdi.
"Belki bir gün "söylemleri hiç düşmeden dilinden. Arar kendini. Arar da arar. 

Bir dönemden diğerine sürüklenme zamanlarında, ruhumuzun yangınları talan eder ortalığı, birşey bırakmaz. Dönüp geldiğimizde yıkıntılar arasında dolaşırken , kırıklar batar ellerimize.
Kanatır.
Canımızı yakar.
İsyan ettirir.
Sessiz isyanların başrol oyuncusu kendini arıyor. 

 
Toplam blog
: 432
: 6177
Kayıt tarihi
: 08.10.06
 
 

Med cezir içinde kafasına estiği gibi yaşayan bir havva kızı birazcık kağıt kalem aşinalığı olmas..