Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

13 Temmuz '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sessiz veda

Sessiz veda
 

Soğuk ve beyazdı hissettiklerim


Erkenden uyandım karabasanlarla, doğa ve ben kimse yoktu yanımızda. Sabah sessiz ve serin ve hüzün kokuyordu havada, çok eskilere dayanmayan. Yavaş adımlarla geldim yüreğim kadar iyi tanıdığım bahçeye. Siz gelmeden önce veda etmek istedim, kendi kendime, kendi kendimle, kendimce bomboş kapıda. Anahtarım yoktu giremedim evin içine. Olsaydı girer miydim? Sanmıyorum. Evin içlerinden çok yaşananlar önemli. Ben çıktıktan sonra gelmiş, fotoğrafını çekip de bana gösterdiğin o kara, iri yılan bahçeden içeri. İyi ki görmemişim çok korkardım sabahın kimsesizliğinde. O resmi hiç silme, o resim ki sana o sabahtan hatıra kalsın sen bilmesen bile benden sana. O yılan ki masum kalır aramızda. Kapkara, kalın ve soğuk aynı bizim gibi değil mi? Bomboş ve kimsesizdi o kapı, ürperdim. İçim titredi kalabalıkla, gürültülü, gözlerimizi açtığımız sabahlara. Ekmeklerin havada kapıldığı, seslerin bahçeden taştığı... Şimdiyse, gözlerimiz samimiyetsiz bir kaç saniye belki buluşuyor kaçamaklıkla, sanki ...

Gürgen ağacıyla monolog yaptım her zamanki gibi, ben konuştum o dinledi, yapraklarını eğdi yere, hüzünlerimden etkilendi, zaman dedi hissettim. Zamanların bile ilaç olmadığı anlar yaşar insanlar. Geri dönüşün imkansız-çıkışsız-yönsüz sokaklarında, soğuk ve beyazdı hissettiklerim. Üzüm asmasının altında oturdum bir süre, bütün güzel anılarımı gizledim geniş yaprakların içine. Bir ocak, bir kapı, bir zaman süresi kapandı üzerime. İçim çok yandı, acıtamazsın diye dillendi kelimelerim. Acıttın, öyle böyle değil. Hiç birimiz eski ben olamayacağız, eskisi gibi. Kapandı üzerime tüm iyi niyetlerim, farkına vara vara gömdüm o sabah tüm sevgilerimi asmanın altına. Kara bir yılana dönüştü hissettiklerim.

Aklına gelirsem, bak bakalım sen sen göreceksin, vedalarımda? Tüm yaygaralı hallerimin tersine, sessiz bir vedaydı yaşadığım. Bir daha hiç aynı olmayacak gelişlerim. Ben eski samimi beni, o bomboş, kimsesiz kapıda sessizce gömdüm. Küçük beyaz güllere düştü gözyaşlarım, kimsesizdim o kimsesiz kapıda. Usulca kapattım oraya ait tüm kapıları üzerime. Resimler rengarenk albüm sayfalarında. Özlemlerimi o sayfalarda dillendiririm. Özlemle yansın yüreğim, boğazımda boğum boğum nefesim, yutkunamasam da el basarım bağrıma. Hani suskunluğu hiç yakıştıramazdın bana, susarım...

Çok özlersen eğer aç bak o kara yılanın fotoğrafına, ben çıkarken o kapıdan acıyla, duygularım dönüşmüştür o şekle o şimale. Sen bilmesende çektiğin o resim, o kimsesiz sabahtan, benden sana hatıra...

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..