Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Sessizliğimizde sesimiz olanlar

Sessizliğimizde sesimiz olanlar
 

Bazen olur ya...
Bilmem olur mu size de, ama bana olur işte,
Amann neyse...

Bir şey söylemek isterim işte; kelimeler arasına girerim, dolaşırım ellerim ardımda kavuşmuş...

Aralarım bir bir daha önce açılmamış gibi önümde, ardımda, sağımda solumda, kapalı duran tüm kapıları...
Tırım tırım ederim, girdiğim odaları... Dolanırım rafları...

Ama olamaz işte ....
Bulamam yine de o aradığımı.

Yetmez işte bazen,
Kafi gelemez, neye yönelsem...

Oyalanamam da bulduklarımla,
İçime sinmez onlarla söylenecekler...
Bu defa, bana beni ifade edemezler, o bildik kelimeler...

Bulduklarımı değil, olanları değil, var olmayanları arar durur bir yanım...
İşte o zaman anlarım: Vakti gelmiş yine bende susmaların...

"Susmak" böyle mevsimlerde, bildik anlamda değildir...Söz de değildir sadece.
Bu susmak dediğim; kelimeler yetersiz geldiğinde:Öz'de gerçekleşir bende.

Böyle sabahların gün batımında, tam da kızıla çalmakta olan o engin göğün altında :Çıplak bedenime ipekten mor bir örtü sararım ...Ve olabildiğince ağır ağır süzülerek inerim kimselerle paylaşmadığım o gizli derin kuyunun dibine... Ve vardığımdaysa dibe: Yukarıdan sarkıttığım o ipi de, çeker alırım yanıma.

Bir iz olsun, bırakmamak değildir benim niyetim. Dışarda ki evrenle değil, kendimledir esas derdim.

Derinde ben ve sadece benimle olmaktır o anlarda isteğim. Önceden belirsiz bir süre geçeririm indiğim derinlerde,
İşte o zamanlar, alabildiğine sakin geçer bende.
"Yokum" bile diyemem seslenenlere...

Bu durumun tarifindeyse, kelimeler kifayetsizdir işte: Keyifsizlik değil, neşesizlik hiç değil
Kırgınlık değil, yılgınlık desek o da değil. Belki en yakını : Özlem...yuvaya, belki de derinlere...

Sessizlik dönemlerinin; "gelişleri sezilir mi? sende" derseniz öceden ayak izlerinden? "Belki bazen"ama her zaman değil gerekten...

Ben böyle zamanlarda birde, arasıra s olsa; sessizliğimde sesim olanlara rastlarım. Bu akşamda böyle oldu. Hatta bu epeydir unuttuğum şiirden, bir de bu yazı doğdu: "Sessizliğimizde sesimiz olanlar" ...

Ne dersiniz?
Sizin de kuyularınız olmadı mı?
Ya mor ipekten örtünüzün altındayken bile, size ulaşanlar?

Benim ki burada işte, hemen aşağıda...

SEVGİLERDE

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı

Behçet Necatigil

Sevgi ve ışıkla
Ayna

 
Toplam blog
: 268
: 1969
Kayıt tarihi
: 15.09.06
 
 

Var olan her oluş ve bozuluş hakkında gözlem, tahlil ve sonuca varma sürecindeki yolculuğumu, siz..