Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '07

 
Kategori
İzmir
 

Sevda İzmir...

İzmir'e ilk geldiğimde altı yaşındaydım. Annemle bir yaşındaki kardeşim İstanbul'da kalmış, babamla gelmiştik. Babam annem olmayınca Halil Rıfat Paşa'da eski bir ev tutmuştu. İki katlı olan evimiz içten merdivenli alt katta wc. yanılmıyorsam banyo vardı. Babam görevine başlamış bense Kemal Reis İlköğretim okulu 2.sınıfa. Oyıllarda beni ençok etkileyen ilk öğretmenim Mediha Hanım pek anlaşamamıştık ama sonradan gelen vekil öğretmeni çok sevmiştim, başarım ikiye katlanmıştı. 4-5. sınıflardaki hocam Cemal Bey'in bir tek bu kız çocuğu diye bilgi yarışmasına beni göndermeyişini unutamıyorum. Tv.nin ilk yılları ve biz Tv. ye çıkacaktık.

İzmir'e olan ilk sevdam böyle başladı, akşamları güneşin batışını denizden gelen esintiyle mis gibi havayı solumak sanki sevdalının kokusu gibi içine çekmek, özlemleri artırırdı. Akşamın hüznü ve denizdeki gemileri seyrederken kurulan hayaller insanı sonsuz güzelliklerin içinde boğardı. Kimler yoktur ki o boğulduğumuz denizde; sevgililer eski dostlar ahretlikler...İnsanlar hep balkonlardadır, lambalar sönükte olsa içe derin derin çekilen sigara ışıklarından (ateş böceği gibi görünürler karanlıkta)anlarsınız ki dostlarda balkonlardadır. Hatta sevdalının da balkonda olduğunu sana baktığını yanan sigara ve çakılan çakmaktan anlarsın ki;o zaman telefon bile her evde yoktu kaldı ki cep telefonu. Olsaydı sevdalar daha mı güzel olurdu ki yoksa o zaman mı güzeldi, sabaha kadar artan özlemler cep telefonu mesajlarıyla giderilemezdi, ilk iş onu görmek olurdu. Söylenecek o kadar çok şey olurdu ki, karşılaşıldığında ise unutulurdu.

Karşıyaka'dan İzmir'i, İzmir'den Karşıyaka'yı seyredersin. Her ne kadar Karşıyaka'lılar plakalarını bile 35/li yapsalar da ayrılmaz bir bütündür her ikisi. Kordon'da gezmeden, bir çay ve simit yemeden olmaz. Üniversiteye giderken Kordon'da Sisi Pastanesi vardı; arkadaşlarla bir çay içmiştim tabii bir haftalık harçlığımı o gün bitirdiğim için diğer günler yürüyerek gidip gelmiştim, aileme söyleyemediğim için. Rahmetli canım babamla İzmir limanının eski iskelesinden balık tutmak, Güzelyalı'dan sandalla denize açılmak unutulmazdı. Narlıdere'nin Urla'nın bahçeleri pamuk tarlaları İzmir'in sade güzelliğini anlatmaya yetmez bile. Şimdilerde Manisa Çiçekli köydeki bahçelerde yapılan kahvaltı ömrünü uzatır insanın. Doğa sizi bütün stresten arındırır; çünkü düşünmek için zamanınız olmuyor. Sizi olumsuzluğa götürecek birşey bulamıyorsunuz.

Güzeldir İzmir'in kızları; tenlerinin güzelliklerinde eminim ki İzmir'in havasının katkısı büyüktür.

Sanırım anlatmakla bitmeyecek İzmir sevdam İzmir'liler İzmir sevdalılar anlar beni. Keşke İzmir'li olsaydım dersem umarım kendi memleketlilerim darılmazlar. Dostlarımda İzmir gibidir, hepsi güzel, vefalı, canayakın.

Şuan balkonunda bayrak olmayan ev yok gibi, gelin gibiydi İzmir geçen hafta, başına kırmızı alını bağlamış evinden çıkmaya hazır bir gelin gibi.Ne güzel olur gelinler o halleriyle biraz ürkek, şaşkın, sevinçli aynı İzmir gibi neler oluyor bize kendinize gelin der gibi.

Selam olsun İzmir'e İzmir'lilere İzmir Sevdalılarına İzmir'li dostlarıma denize martıya karabatağa anlatamadıklarıma unuttuklarıma.....

 
Toplam blog
: 18
: 864
Kayıt tarihi
: 09.10.06
 
 

İç Anadolu doğumlu olup bütün okulları İzmir fakat lisenin 2 yılını asker olan babamın yüzünden Eski..