Sevda tomurcuğum, ilkyazım...

Yüzümdeki masum tebessümün, sevdalı günlerimin nedenisin.
İlhamısın bahar rüzgârlarının, gönlümdeki ilkyazın başlangıcısın 24 Mayıs.
Saçlarımı savuran meltemin, gönlümdeki isyan kıvılcımlarının habercisi.
Damarlarımda zor zapt ediyorken kanımı, tenime değen rüzgârının haşmeti, yoldan çıkarır beni.

Hele bir dur…

Döndürme başımı, mor salkım üzüm taneleriyle.
Cilveli kekik kokulu sabahın alıp götürmesin beni, deniz yeşillerinin masallar âlemine.
Ne kadar da özeldir yaz kokulu 24 Mayıslar.
Şimdi gönlüme bütün yoğunluğuyla vuruyor tüm coşkusunu.
Anladım ki bende mayıs aşkın doğum günü, sevdamın tomurcuğu.
Her yağmur damlasının ardından, yaz kokulu nağmelerin habercisi.

An olur savurursun güneşin rengârenk ışıklarını yemyeşil çimenlerin üzerine.
Papatyalar çıldırır sevinçlerinden.
Baharlar serpiştirirsin ayaz yemiş kuru dallar üzerine.
Sevdalılar beyaz çiçekli dallar altında seyran ederler.
An olur deniz gözlere hasret olursun.
İmkânsız tesadüflere imkân olursun.
Dudaklarda bir heves, bir arzu olursun.
İlk aşkın ilk buse sonrası gülüşüne benzersin.
Hep müjdelersin bana hararetli geçecek sıcak yaz günlerini.
Ruhumun yalnızlıklarından sıyırır alırsın beni.

Sevdamın suç ortağı gibi durursun 24 Mayıs.
Keskin bir gönül sızısı olursun gardiyanlı yüreğimin.

Kim bilir kaç kere buruk yaşadım mazide bu günü.
Kim bilir kaç kere hissettirmeden koptu takvim yaprakları 24 Mayıs’larda biçare sessiz.
Geride kaç mayıs bıraktım, sıcaklığını hissedemediğim.
Şimdi çok gecikmiş olsam da senin özlemine, hiç ayrılmamayı düşleyen iki inci tanesi bekler okyanus diplerinde.

Masal aşklarda oyalasan da beni, sonsuza dek bekleyeceğim her yıldönümü seni.
İhtiraslı yaz günlerinin habercisi, bilir misin seni ne çok özlediğimi.