Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '09

 
Kategori
Deneme
 

Sevdalinka

Sevdalinka
 

bir sırça köşkümüz olsa


Bu yazıyı sevdalinka eşliğinde okuyun. Sevdanıza verecek bir sevdalinka olsun dilinizde. Bilir misiniz kuşların sevdasını?


http://muzik.gslportal.org/voxmundana/sevdah.asp

Sabahın erkeni, ıslattığım ekmekleri ufaladım her zaman ki gibi. Bugün gecikmişim biraz, cama gelip uyardılar. Her sabah aksağımı bekliyorum ama gelmiyor ne zamandır. Sanırım başına bir şey geldi. Yoksa her sabah bir tek o, tek gelirdi. Kim bilir aksak olduğu için mi tek, yoksa tek olduğu için mi aksak.


Çok uzun zamandır tanıyorum onu, tek ayağı yarım kalmış. Aksayarak gezer balkonunun duvarında, ekmekleri büyük bir iştahla gagasına alır, ara sıra etrafına bakınır diğerleri gibi tedirgindir hep.


Diğerlerinin eşleri yakınlarındadır her zaman. Erkekleri kur yaparken hemen ayırt edebilirsiniz.

Dansları pek güzeldir.

Birkaç yıl önceydi, balkonda yakacak olarak hazırlanmış tahtalardan kuytu bir yer vardı. Bir çiftimiz oraya yuva yapıp, komşu olmakla bana şeref verdi. O uzun sürede balkonu kullanmadım. Yumurtaların üstündeki ebeveyni rahatsız etmekten sakındım. Diğeri sürekli gelip gidiyor, ara sıra yer değiştiriyor sürekli guguklaşıyorlardı.


Sabahları onların seslerine öyle alışmıştım ki, ben de sürekli onlarla konuşuyordum davetsiz. Bir sabah yavrularının başlarını gördüğümde minicik, sanki kendi yavrularımmış gibi duygulandım. Yavrularını beslemeleri, birliklerinden doğan kuvvetleri, her adımda yardımlaşıp yuvalarını koruyuşları, sonra bir de yavrularına uçmayı öğretişleri var dı ki…


Çok şey öğrettiler bana da. Yuvayı yapanın birliktelik olduğunu, gözlerimle güvercinlerde gördüm. Sabrı gördüm yavrularını büyütürken. Yavrularına verdikleri cesareti, özgüveni gördüm onları uçmaya hazırlarken. Birbirlerinden ayrı görünseler de her yere birlikte uçuyorlardı. Aralarında sanki sarsılmaz bir güven vardı.


Onlara çok şey borçluyum, mutluluk verdiler bana. Eğer balkonda onlardan birine en ufak bir zarar gelse, hiçbir zaman kendimi affetmezdim. Bir gün yavrularının uçabildiklerini görmek, onların neşesini paylaşmak bambaşka…


Eğer birine güzel bir dilekte bulunmak istersem, balkonuna güvercinler yuva yapsın diyorum. Ama onlara iyi bak.


Tekirdağ’ da bir dinlenme tesisi kırlangıç yuvalarıyla doludur. Kimse onlara zarar vermez, siz çayınızı yudumlarken onlar başınızın üstünde uçuşup dururlar cıvıldayan sesleriyle.


Bakın haytap.org da ne buldum? Küçük bir alıntı da yaptım aşağıda. Siteye uğramanızı öneririm.


“Yağmur hala bardaktan boşanırcasına yağıyor. Kuşlar hâlâ sokakta kalmış öksüz çocuklar gibi titriyor. Bense, köşklerden ve saraylardan vazgeçtim. Dört duvar bir dam apartmanlar arasında kuş evlerini nereye koyacağımı düşünüyorum./ (Musa Güner)


Bir zamanlar Köşkler, korunmaya muhtaç kuşlar için yapılırdı...

Yrd. Doç. Dr. Çobanoğlu, Bursa'daki hayır evlerini, kuş köşklerinin ilk yapıldığı yer olarak gösteriyor. Bursa Leylek Hastanesi'nin ve Üsküdar Kediler Hastanesi'nin, dünyada eşi ve benzerine rastlamak mümkün değil.

İstanbul'un Perşembe Pazarı semtindeki hanlarda pek çok kuş köşkü vardır. Fermeneciler Yokuşu'nda, Sandalcılar Sokağı'nda, Valde Hanı civarında kuş köşkleri sıralanmış; fakat çoğu köşk harap hâlde. Lâleli Camii çevresinde, Nur-u Osmaniye Camii ağırlık kulelerinde, Büyük Çekmece'de Koca Sinan Köprüsü'nde, Üsküdar Ayazma, Selimiye, Cedit Valde, Amasya Sultan Beyazıt ve Tokat Ulu camilerinde, Edirne'de Merzifonlu Mustafa Paşa Çeşmesi'nde birçok kuş köşkü bulunuyor.”


Alıntı ve resim http://www.haytap.org/

 
Toplam blog
: 70
: 731
Kayıt tarihi
: 30.04.07
 
 

1973 İstanbul doğumluyum. Lise mezunuyum. Evliyim. Bir reklam ajansında çalışmaktayım. Laf o..