Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '15

 
Kategori
Şiir
 

Sevdiğim kadar sev istedim...

Sevdiğim kadar sev istedim...
 

Su uzatırdım bir bardak içinde, “Su hayattır.” derler ya Hayat olsun isterdim, her bardak su sana Ben seni okyanuslarca severdim


Benim “Günaydın..!” deyişimdin sen,

Günün erken saatlerinde,

Perdeyi açtığımda sen doğardın odama.

Tutup ellerimden kaldırırdın gülümseyerek,

Sonra yıkardın ellerinle ellerimi ve yüzümü

Ben de unuturdum yaşarken çektiğim tüm hüznümü

 

Aynada seni görürdüm

Ne güzel gülümserdin ayna gibi bana

Ocaktan sen kokusu gelirdi

Ve ben iki fincan sen doldururdum

Birisini kendi yerime, diğerini senin yerine içerdim

Sen karşıki çekyatta beni izlerdin

Ayağında kırmızı terliklerle

Tırnaklarında bir sır varmış gibi

Saklardın ayağını benden, yüreğini sakladığın gibi

Olsun, ben seni sırlarınla severdim

 

Falcı bacı olurdun sonra,

Ben tüm fallardan seni dilerdim telve telve

Yanıma gelmeni beklerdim, sen karşı çekyatta,

“Ben böyle iyiyim.” derdin

Dert etmezdim,

Seni böyle uzaktan da severdim kahve kokulum

En leziz çikolata olurdun sen, Türk kahvesinin yanına

Ben seni kahvenin yanındaki çikolata gibi severdim

 

Su uzatırdım bir bardak içinde,

“Su hayattır.” derler ya

Hayat olsun isterdim, her bardak su sana

Ben seni okyanuslarca severdim

 

Sonra çayın altını yakar kahvaltı hazırlardım sana,

Sen en çok da vişne reçelini severdin

Ben her kahvaltıda sana vişne reçeli olmayı isterdim

Ben seni tüm reçellerden bile çok severdim

 

Sofrayı kaldırır, masayı temizlerdik beraber,

Sonra ellerini yıkamaya götürürdüm

Yıkardım ellerimle ellerini,

Kurulardım bir havluyla şefkatle seni

Ben ellerinden başlamıştım sevmeye ilk önce

Sonra gözlerin girdi ellerinle arama.

Ben gözlerini ellerinden daha çok sevdim,

Ellerine söyle ama..!

 

Bir film koyardık sonra

Otururduk yine farklı koltuklara

Ben, omzum yastık olsun isterdim sana

Omzuma tercihindi çekirdek ve kola

Sen film izlerdin,

Ben seni saramayan kollarımın öksüzlüğünü

Buza keserdim omzuma gelmek istemeyince sen

Ağlardı içim gizliden

Ben seni rekorları alt üst edecek bir film gibi severdim

 

Sonra kadehler çıkarır aşk rengi bir şarap açardım bize

Kadehini kaldırırken “Sana..!” diyerek gülümserdin

Ben hep bize içerdim, sen de bana

Peynir tabağı yapardım şarabın yanına

Ben, seni şarabın peyniri sevdiği gibi severdim

 

Aşkımı anlatmaya başlardım,

Sen de usulca dinlerdin,

Kimse beni böyle güzel sevemedi, derdin

Bir gün senin de beni böyle güzel sevmeni dilerdim

 

Zaman nasıl geçerdi anlayamazdım ama

Sen yanımdayken ben, bu kadar dosttum zamana ve sana

Gitmek isterdin sonra bahaneler uydurup,

Her gitmek isteyişin öyle koyardı ki bana,

Gülümserdim yine de hiç hissettirmezdim sana

 

Kapıdan çıkmadan yapışırdım dudaklarına,

Dudaklarım “gitme kal..!” derdi saatlerce sana

Sen anlayamazdın

“Acele, geç kaldım, kızacak annem yine.”

Dudaklarım da anlatamadı,

Sen yanımdayken sana olan hasreti.

“Haydi çıkalım.” derdim artık gitme vakti geldi

 

Binerdik arabama bir kağnı gibi ağır ağır sürerdim

İçimden hep “Bu yol bitmesin.” derdim

Yol boyunca parmaklarım parmaklarını severdi

İnan, onlar da bu ayrılığı hiç istemezdi

Biterdi evine giden o yol

Bahçe kapından bakardım içeriye girinceye dek sana

Bir el sallardın, beni kendi dünyama uğurlardın

Sen eve güvenle girinceye dek,

“Bir kötülük seni bulmasın.” diye beklerdim düşünerek.

Bana mesaj yazmanı tembihlerdim

Evde güvende olduğunu bilmek isterdim

Sen güvenle girince yatağına ve bunu söyleyince bana,

Telefonumun bildirim sesi, dönerdi adeta bir ezana

 Öyle rahatlardım güvende olduğuna,

Sonra gelir girerdim yatağıma

Sana hep iyi geceler dileyip de yatardım

En iyi gecem sendin, bunu sana anlatamazdım

Girmezsin, diye rüyalarıma uyumaya korkardım

Hangi rüyamda olmasan sen,  ben hep sıçrayarak kalkardım

 

Ben, senden çok şey istemedim,

Sadece benim seni sevdiğim kadar

Sen de beni sev istedim

Ya da sadece sev istedim

Ben çok şey istemedim…

 

                                                                       23.04.2014-İstanbul

                                                                       Abdulkadir Güngör

 
Toplam blog
: 47
: 781
Kayıt tarihi
: 20.10.08
 
 

1978 Hatay doğumluyum. Selçuk Üniversitesi Edebiyat fakültesi mezunuyum. Edebiyat ve felsefe alan..