- Kategori
- Edebiyat
Sevdiğim kadın adları gibi aşk ve şiir
“Tanrı oyuncaklarını yüzünde unuttu senin
Ve mavi bir uçurum ekledi gözlerine
Günü gelince düşmem için. “Deniz
“Öyle masal dağınığı ki yüreğin
Aşkın gittiği yeri bil
Nerede bittiğini bilme.”Şehrazat
“Sana göre aşk
Bir gece daha kalmaktı
Yıkılmış bir evde deprem sonrası
Basamakları kırıldıkça
Daha yukarı
Tırmanmaya çalıştığımız
Ahşap bir merdivendi.”Jülide
Sevdiğim Kadın Adları Gibi içinde adınıza yazılmış bir şiir bulamasanız da, aşık hissetmediğiniz zamanlarda dahi başkaları için yazılmış o dizelerde içinizde kopan sağanak yağmurlu fırtınaları hissedebileceğiniz bir şiir kitabı yalnızca. Fakat Akova yalnızca bir şair değil.
“Akgün Akova 1962 yılında, adı ve soyadı ile uyaklı olsun diye, Akyazı'da doğdu.
Çocukluk devrinde, ayı oynatıcısı olmak istedi. Tefin işkence aleti olarak kullanıldığını sonradan öğrendi. Haritalarda günlerce göçmen kuşların gittiği yerleri aradı. ..Einstein'
Einstein'ın 'Düşlemek, bilgiden daha önemlidir' dediğini kulaklarıyla duydu.
Oysa Albert amca, bir ışının sırtına binip yeryüzünden çoktan gitmişti. ..
Çok cinayet işledi, elini şiire buladı. Okuyup da etkilendiği tüm şairleri ve sevdiği dizeleri bir bir öldürdü. Kendi oldu. Bir şiir okuduğu zaman kendine hep <ı>"Şair, bu şiirde ne demek istememektedir?" ı>diye sordu.
Yapıtları birçok dile çevrildi, ama o kendine çevrilemedi. Kendini başkalarına çevirme çabası olarak 1998'te yollara düştü. Aynı yıl, 'Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü' adlı kitabıyla Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü'nü aldı.
1993'te Truva; 2003'te Dionysos Şiir Ödülleri'ni kazandı. Seyahat editörlüğü, doğa fotoğrafçılığı ve gezi yazarlığı yaptı. Üniversite ve özel eğitim kurumlarında 'Yaratıcılık' dersleri verdi.
Türkiye'yi tanıttığı beş bini aşkın fotoğrafı ve dört yüzü aşkın gezi yazısı dergi, kitap ve broşürlerde yayınlandı. Bu arada 19 kitap yazdı ya da çekti!
Bildiğimiz kadarıyla, bugüne kadar böyle şeyler oldu!”ve böyle anlattı kendini.