- Kategori
- Deneme
Sevgi, muhabbet, sadakat...
Kendimi bildim bileli romantizmden, adanmışlıktan hoşlanmışımdır. Bazı eserler var ki; adeta bir aşk adamının dilinden yazılmış; her cümlesi, her kelimesi ayrı birer serenad ıslanmış aşktan kavrulmuş kalplerde. Her kelimede ayrı bir anlam bulursunuz fakat, bu kelimelerin birçoğu da baştan sona yalan aslında. Sevgi, muhabbet, sadakat, içtenlik, dürüstlük... Bunlar hep romantik yazılarda bahsedilen, vurgulanan boş kavramlar. Boş dediğime bakmayın, tüm bunlar üzerine yüzyıllardır düşünüyor felsefe ancak birer idea olmuşlar artık. Zira uzun zaman önce bitmiş eski temiz, çocuksu, saf aşklar ve de insancıl erdemler. Uzun zaman önce bitmiş hepsi görünüşe göre, zira bu serenad aşklar da erdemler de yıllardır aranıyor bulunmuyor.
Belki de böyle olması gerekiyor, yani, belki bu da bir tekamül yolu. Belki bazı insanların sınavı da bu güzel duyguları aramak, bunların özlemiyle kavrulmaktır. Hayat bu, yaptığınız en kötü şey de olsa, hayat size başınızı duvara vura vura öğretir bazı şeyleri. Hani belki de öğrenmeniz gereken insanların bu kadar iyi olamayacağıdır. Çünkü insanoğlu çiğ süt emmiştir; çünkü insanoğlu ihanet etmiştir; çünkü Kabil, Hamil'i öldürmüştür; çünkü, çünkü, çünkü...
Fakat dedim ya; öğrenirsiniz. Kafanızı taşlara, duvarlara vura vura öğrenirsiniz. Sınavınız insanlığınızdır, bir ömür bunu kendinizde, dahası diğer insanlarda arayarak gömülürsünüz.