Sevgi belki de Tanrı'nın diğer adıydı

Sevgi nedir?

Sevgi, iyinin ve güzelin kaynağıdır.
Sevgi, hayata ve evrene verilmiş en güçlü mistik dayanaktır.
Sevgi, yaşamın anlamıdır, cenneti ölmeden hissetmektir.
Sevgi, huzura, mutluluğa, kardeşliğe ve barışa ulaşmanın en kısa yoludur.
Sevgi, canlıların tümüne şefkat gösterebilmektir.
Sevgi, belki de Tanrı'nın diğer adıdır.

*

Cengiz Aytmatov'un 'Selvi Boylum Al Yazmalım' adlı romanından uyarlanmış, 'Selvi Boylum Al Yazmalım' adlı filmin oyuncuları Türkan Şoray ve Kadir İnanır arasında geçen bir diyalog vardır. O diyaloğu alıntılamak isterim:


"ilyas:asyam.. al yazmalım..
asya(iç ses): samet baba demişti.. onu babalığa seçmişti.. sevgi neydi? sevgi iyilikti, dostluktu. sevgi emekti.. (cemşit’e doğru yürümeye başlar)
ilyas:asya..

asya, samet ve cemşit’le giderken bir durur, döner. ilyas’a bakar;

asya(iç ses): durursam bir daha kurtulamam..
ilyas(iç ses): ziyanı yok, gülüşü yeter bize..
asya(iç ses): yüreğim kaydıysa günah mı?
ilyas(iç ses): çamura saplansam yardıma gelir misin?
asya(iç ses): elini tuttum.. sıcacıktı.. yüreği elimdeymiş gibi..
ilyas(iç ses): elinden tutuversem benimle gelir mi?
asya(iç ses): seninim işte.. alıp götürsene beni..

Sevgi neydi?
Sevgi iyilikti
Sevgi dostluktu
Sevgi emekti

Sevgi neydi ?
Sevgi, sıcacık insan eliydi.
Sevgi emekti.”

(Kaynak: www.notdelisi.com)

*

Sevgi, aşk denilen anlamlı hissin yükseleceği en yüksek makamdır.

Aşk, bitmeye, sönmeye ve sonlanmaya mahkûm bir histir.
Çünkü aşkın içinde heves ve elektriklenme vardır.
Bunlarsa gelip geçicidir.

Bütün aşklar biter ama, bir şeye evrilir de biter.
Ya sevgiye evrilir, ya nefrete...
Sevgiye evrilen aşkların sonu sonsuzluk olur.
Nefrete evrilenlerin ise, tatsız bir yıkım...

Aşkı seven, aşka önem veren, aşka tapan bir kişiliğim vardır. Arkadaşlarımdan, dostlarımdan bazıları bana 'Aşk Çocuğu' der, 'Aşk Adamı' der.
Aşkta hayvani hisler de vardır; boğucu bir tutku, aşırı bir hırçınlık... Vardır ama ben bunları kabul etmem. Çünkü, sevdiğim aşk, sevgiyle birbirine girmiştir.
Aşk anlayışım sevgiyle yoğrulduğu için, aşkın bitmeyeceğine de inanırdım. Bana karşı çıkar, 'Aşk biter' derlerdi. Bilmezlerdi ki, bana aşk çekici geliyorsa, rolün sevgi de olduğunun...

Aşk, seni seviyorsam, bu sevginin yüzündendir.

*

Dinler sevgiyi amaç edinir, ama kendinden olmayana da nefretin en büyüğünü yöneltir.
Milliyetçilikte de öyledir; kendinden olanı korur kollarken, kendinden olmayana düşman kesilir.
İkisi de faşizme açıktır.
Sevgi, faşizmi reddeder.
Sevgi, farklılıkları hep beraber kucaklamaktır. Kimseyi ayırt etmemek, kimseyi dışlamamaktır. 'Ne olursan ol, her türlü ve her şekil canımsın, canımın içisin' diyebilmektir.

*

Sevgi, eksik olanları ayırt etmemektir.

Evet, fiziki yönden ben de bir eksiğim, yürüyemem. Ama şu an ki sevgiye tapan halimi yemin olsun değişmem. Yürüyüp de sevgiden uzak bir odun olmadığıma şükrederim.

Biz engelliler, genelde hassas kalpli oluruz. Bazılarımız hayatın zorlukları yüzünden aşırı karamsardır; bu da normaldır. Karamsarlarımız olsa da, hemen hemen bütün engelliler sevgiye açıktır. Sevgiyi yoldaşı bellerler...
Aslında, engellilerin sağlıklı insanlardan daha çok sevgiye yakın olmaları da sanki ilahi bir mesaj gibidir.
'Yüreğin sakat olmasın' adlı şiirimden alıntı yapmak isterim:

"Ayaklarım belki sakat olmuş olabilir;
ama ruhum bir maraton koşucusu,
gönlüm salına salına gezmekte…

Bacaklarıma doğa pranga geçirse de,
yüreğime kanat takmayı unutmamış."

*

'Tebessüm etmek sadakadır' hadisini dindarken çok benimserdim. Gerçekten çok hoşuma giderdi bu hadis. Maalesef ki, İslam dünyasının bu hadise çok, çok ihtiyacı var.

*

Cemre oraya, buraya, şuraya düşmesin
bir kere de yüreklere düşüversin!

Sevgi de kuşun kanadına takılıp durmasın
biraz da yüreğin kanatlarına takılsın!

Yüreğinde kanadı olmayanların da
bir an evvel kanatları çıkıversin!

Kurt böceğine kanat verip kelebek yapan tanrım
ne olur yüreklere de kanat tak!

-Mustafa Yıldırım -.04.03.2017