Sevgi bu !

Hayatında
Işığı toplayıp yayan
Gönlünün yağmurlu dalları NİL
Bak bir incecik kalem yüklenmiş sırtına
 “Gurbet diye yola düşüp
Sabır ipliğinle örüyor dizelerini”
Bir nefes bir esinti bir rüzgârda
Melekler şeytanlar âlemi
İçtima yeri

 Ey sevgili ŞİİR
Hangi kapındaki daha güzel toprak?
“Hangi benlikteki hüviyetimiz? “
Kıyı, kenar gözyaşı üstü
Küllü kusuntular aşkla
Çok lekelendi aldatmayla
Çok ezildi zamanlarda
Çok dövüldü ayaklarda
Çok ötelendi yalnızlıklarda

O kömür gibi bilyeler çocuk
O duygulu kalbi hemen kırılır
O küstü mü ben oynamıyorum

Sevgi bu!
“Biz kafa göz yarsak da ”
 Ciğerimin pü köşesinde karışık, pis
Ne olur artık ” gakkklamayınnnnn “ kargalarrr

Sevgi bu!
Da üs sıla şaraphanesi
Günbatımı şarap diye içilir
Dünyada dünyayı ayrı bezeyen
Dünyadan ayrı parlayan dolunay
Muhlis bi ses, muhlis bi çığlık
H’er zerreye katık olur…..
Bir dost bir dostum

Sevgi Bu!
Müddetsiz özlemler ……
Yamandır ateşli ateşsiz
Sayıklatır beni….

Sevgi bu! Küçük ney
Düşer, kalkar, ağlar... üfler ruhu... yeri sarsar ... yürümeğe devam eder ...

Nil Alaz –Ateşli Sayıklamalar