Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ağustos '09

 
Kategori
Aile
 

Sevgi gözlükleri

Sevgi gözlükleri
 

Zamanın esiri biz insanlar, yıllara hükmetmeye çalışırken, yılların bize nasıl söz geçirdiğini aynalardan öğreniriz günün birinde... Artık sevgili hayalleri belki de gerçekleşmiştir. Artık çocukluyuzdur belki de. Artık okul, meslek, iş, işsizlik, düğün değil, hastalıklar, yorgunluklar ve arasına sıkıştırılmış küçük mutlu kıvılcımlarla yetinir olmuşuzdur. Belki de "yaşam" gizemine ait söylemlere imza attıran, birikimlerimiz vardır artık.

Yaşamın başı, ortası sonu derken ana baba olmuşuzdur da geçmişizdir bile belki...Tüm bu, bir solukta gidiliveren yaşam öyküleri içinde, ana baba baştan beri var olmamışmıdır? Biz sözcüklere anlam yüklemeyi öğrenirken, yaşama dair kendi öykümüzü yazarken, solukları hep yanıbaşımızda olmamış mıdır? Yaşamın bir yerinde kendimize aile dediğimiz bir topluluk kurmaya çalışır ve onları sınırdışı ederken solukları hep şuracıkta olmamışmıdır? Olmuştur var omamızın sebepleri ana babalar ey!

Hiç aklıma gelmezdi onların sevgi maceraları olduğu, onların da kendi hüzünleri, öfkeleri, sevinçleri, bıkkınlıkları olduğu... Herhangi bir yaşam savaşçısı idiler onlarda. Sanırdımki yaşam sebepleri, amaçları bizler çocuklardık... Belki de her programı bize göre yapmışlardı, belki de biz onların yaşamından kendilerine ait tüm dakikalarını çalanlardık... O zaman artık eskiyen bedenleri bir şeyleri kaldıramazken, bizi kendilerine mecbur tutmaları bundandı kim bilir?

Yaşam dakikalarım uç uca eklenip giderken, bir soluklandım da neler gördüm bilirmisiniz? Hiç bir çocuk ana babasının tüm dakikalarını aldığının farkında değil. Olması gereken bu değil. İnsanlar birbiri içinde yok olmuşlar. Ana baba çocuk içinde, çocuklar ana baba içinde... Herkes yorgun çok yorgun. Yaşam birbirini taşımaca gibi. Yaşama bakılan pencereler artık çok küçük bu yüzden kimse sığmıyor ve ötesi kırgınlıklar, kızgınlıklar, mutsuzluklar... Yürek gözünden bakılamayan yaşam seyiri, küçük dünyalara hapsolmuşlarla dolu.

İnsanız hepimiz. Hepimizin kumanda alanı yaşamımızla sınırlı. Öyle ise ne beis? Tek bir yol buldum "sevgi gözlükleri"...

Eğer sevgi gözlüklerini takıp bakmazsak yaşama çooook zor, çünkü sorumluluklar çok, sevgiler çok, sevgiler kadar hüzünler, hüzünler kadar yorgunluklar çok. Atsan atılmaz, satsan satılmaz ilişkiler çok. Birde kendi yaşamımıza sahip çıkmak, kimseye taşıttırmadan taşımak... Herkezin bir yaşam defteri var, içini kendi doldurması gereken, başkalarının defterini doldurmaya kalkmak ne büyük ahmaklık. İşte tam bu noktada defterini bize doldurtturmaya kalkanlara hayır demek de lazım. Anan baba çocuk sevgili eş kim olursa...

Kısacası yaşam zor ama güzel eğer sevgi gözlüklerimiz varsa...

 
Toplam blog
: 9
: 333
Kayıt tarihi
: 12.05.08
 
 

İstanbul Üniversitesi Hukuk fakültesini 1987 yılında bitirdim. Stajımı 1990 yılında tamamlayıp avuka..